Süper Lig, pandeminin yol açtığı zorluklara aldırmadan dolu dizgin ilerliyor. 40 haftalık maratonunun beşte birini bitirdik bile… İlk sekiz haftada neler gördük? Seyrettiğimiz maçların bize gösterdiklerini beraberce gözden geçirelim.
Süper Lig’de ilk sekiz hafta neler gördük?
11 Eylül 2020 tarihinde başlayan Türkiye Süper Ligi, 2020-21 sezonunda ilk sekiz haftayı tamamladık. Alanyaspor 17 puanla liderlik koltuğunda oturmanın keyfini sürerken, Loic Remy ve Davidson 6 golle gol krallığı tahtını paylaşıyorlar. Yeni sezonun başlangıcından bugüne kadar henüz iki ay geçmiş olsa da, son iki yıl içerisinde yaşanan sıkıntılar sonucunda Süper Lig’in çok ciddi bir dönüşüm geçirmiş olduğunu kolayca farkedebiliyoruz.
2018 yılında yaşanan devalüasyon Süper Lig’de büyük kayıplara neden oldu.
Çok değil, 3 yıl öncesiyle karşılaştırdığımızda çok farklı bir Süper Lig resmi görmekteyiz. 2018 yılının yaz aylarında Türk parasında yaşanan değer düşürümü nedeniyle futbol kulüplerimiz geri dönüşü mümkün olmayan dar bir finansal boğazın içine girdiler. Bakanlar Kurulu ve Bankalar Birliği’nin girişimiyle mali tabloları toparlamak üzere on yıl süreli yeniden yapılanma planları devreye alındı. Bugün futbol kulüplerimiz, UEFA ölçütleri ve yeniden yapılanma koşulları altında faaliyetlerini sürdürmekteler.
Boş tribünler futbolun coşkusunu yerle bir etti.
Seyircisiz oynanan maçlar hem futbolcularda hem de televizyonları başındaki futbolseverlerde moral ve motivasyon kaybına yol açıyor. Oyuncuların hevesi kırıldığı için yaratıcılıkları olumsuz yönde etkileniyor; buna bağlı olarak oyun kalitesi düşüyor. Futbolseverler olarak stadyumlara giremiyoruz; görkemli açılışlar ve şarkılı tezahüratlardan yoksun bir televizyon yayınının karşısında, eksik parçalar nedeniyle coşkusuz bir heyecan duymaktayız. İçinde bulunduğumuz durumla ilgili rahatlatıcı olan nokta, pandeminin gelip geçici olduğunu bilmemiz tabii ki.
Bu durum anlaşılabilir olsa da pandemiden bağımsız olarak kendini gösteren, gözümüzün gördüğü bazı gerçeklerin altını çizmek istiyorum.
Gözlerimizin tanık olduğu gerçekleri kabullenmek zorundayız.
Takımlarımızın, deneyim eksiği bulunan ve teknik bilgiden çok kendini kanıtlama hırsıyla güç bulan Türk teknik direktörler veya vasatı zorlamaktan daha yüksek bir düzeye çıkmayan yabancı teknik direktörlere emanet edildiğini görmekteyiz.
Oyuncu kadrolarını incelediğimizde kalite ve beceri düzeyinin önceki yıllara kıyasla gözle görülür derecede düşük olduğunu kabul etmemek mümkün değil. Avrupa takımlarında yer bulabilecek kalitedeki Türk oyuncuların çoğunluğu bu sezon avrupa takımlarında oynamayı yeğlediler. Yabancı oyuncuların çoğunun yaşı 30’un üstünde, genç olanların birçoğu kendi ulusal takımlarında yer bulacak düzeyde değiller.
Gerek futbol sahasında sergilenen oyun gerekse alınan sonuçlar Dört Büyükler ile Anadolu Takımları arasında güç farkı olmadığını göstermekte. İlk sekiz hafta boyunca oyun kalitesi yüksek değildi ama maçlar oldukça çekişmeli geçti; anadolu takımlarının teknik direktörleri etkili taktiklerle Dört Büyükler’den puan almayı başardı.
Hakemlerimizin kritik pozisyonlara ilişkin doğru karar yüzdesi VAR’a bağımlı durumda. Birçok karar, VAR izlendikten sonra, gol iptali veya kart cezası uygulamaları ile düzeltildi. Dört hakem yeterli mi olamıyor, yoksa hakemlerimizin oyun izleme ve karar verme yetilerinin geliştirilme ihtiyacı mı var? Konu, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından duyarlıkla incelenmeli.
Önümüzdeki on yıl içerisinde Süper Lig’de yeni şampiyonlar görme olasılığımız yüksek.
Dört Büyükler ve Anadolu Takımları birbirlerine denk güçte olduklarına göre, Dört Büyükler mali çöküntüden çıkana kadar, Süper Lig’de şampiyonluk kazanan anadolu takımlarının sayısı artabilir. Şampiyonluk kupasını kazanma ümidi veren takımları sizler de farketmişsinizdir.
Pandemi nedeniyle eski keyfi alamasak da çok sayıda takımın içinde bulunduğu çekişmeli bir şampiyonluk yarışına tanık olmak gibi alışık olmadığımız, yeni bir heyecan yaşamaktayız. Bu da 2020-21 sezonuna özgü, ilginç bir tat olarak damaklarımızı şenlendiriyor. Bakalım, şampiyonluk ipini hangi takım göğüsleyecek?
Lütfen Covid-19’a karşı önerilen tedbirlere tamı tamına uyun ki bir an önce bu sorundan kurtulalım. Hepinize sağlıklı günler dilerim.
