Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öne sürdüğü “düşük faiz” tezini savunan Sayın Şahap Kavcıoğlu Merkez Bankası başkanlığına getirildi… Görünen o ki, strateji değişikliğine gidiyoruz: Düşük faiz, yüksek kur...
Ekonomide strateji değişikliğine gidiyoruz: Düşük faiz, yüksek kur
Türkiye ekonomisinin son birkaç yıldır kötüye gittiğini yazıyorduk. Bu yüzden ekonomiyi yönetenleri de etkileyen ciddi sorunlar ile karşılaştık…
2016 ile 2019 yılları arasında görev yapan Murat Çetinkaya faiz oranlarını artırdığı için “söz dinlemedi” ve görevden alındı.
Çetinkaya’nın hemen ardından bu kez başkan koltuğuna Murat Uysal getirildi ve fazla faiz indirimine gidince o da görevden uzaklaştırıldı.
Uysal’ın ardından ise bu kez AKP’de daha önce bakanlık yapmış ve partinin önemli bir ismi diyebileceğimiz Naci Ağbal göreve getirildi. Sayın Ağbal, aslında ekonomi kitapları ne söylüyorsa onları uyguladı. Yani terminolojiye uygun hareket etti. Ancak son yaptığı 200 baz puan artışı anlaşıldığı kadarıyla yüksek geldi ve o da görevden alındı.
Aslında piyasaların beklediği 100 baz puan artışıydı. Fakat Ağbal’ın, bunun da üzerine çıkması küresel sermayeyi sevindirdi…
Şimdi yeni başkan Şahap Kavcıoğlu. Sayın Kavcıoğlu da AKP’nin bir milletvekiliydi. O da siyaset sıralarından gelmiş bir başkan. Kendisinin bir gazetede yazdığı köşe yazılarında Naci Ağbal’ı eleştirerek faizin doğru olmadığını ve faizin düşürülmesiyle beraber diğer ekonomi enstrümanlarının kullanılmasını tavsiye etmişti.
Görünen o ki, Türkiye yeni bir stratejiyi deneyecek. Doların piyasalara uygun hareket etmesi amaçlanarak, kurun serbest bırakılması; gerektiğinde müdahalede bulunulması düşünülecek.
Aslında bakılırsa, dolar kuru bugün bu seviyelerde olmasaydı, Merkez Bankası’nın faiz artırımı uygundu denebilir. Evet, belki bugün de faiz artışı ile kur baskılanabilirdi. Ancak, faiz ile beraber üretim ekonomisine geçilmesi; ve yargıda, ekonomide reformlar yapılması gerekiyordu. AKP’nin birkaç haftadır yaptıkları, reformdan ziyade bir ‘iyileştirme’ modeliydi. Bunlar da piyasalar için yeterli olmadı.
Düşük faiz, yüksek kur
Bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği ‘düşük faiz, yüksek kur’ ortamına geçildiğini söyleyebiliriz. Sayın Kavcıoğlu, toplantı yapmayacağını ve zamanı geldiğinde yapılacağını ifade etti. Bu yüzden Merkez Bankası’nın toplantısı için nisan ortasını ve doların kendi seyrinde rayına oturmasını bekleyeceğiz.
Bugünkü koşullarda faizin, artırılmasının da indirilmesinin de olumsuz sonuçlar doğuracağı kesin. Görüldü ki, faiz artışı enflasyona da, kura da, istihdama da bir katkı sağlamadı. Bu yüzden yakın zamanda faiz indirimi olmasa da, Kavcıoğlu’nun yazdığı köşe yazıları faizin orta vadede indirileceğini ortaya çıkıyor…
