İstanbul’da tsunami riski olan ilçeler belirlendi: Tahliye tabelaları konuluyor

İBB, İstanbul’da bazı sahillere ‘tsunami tahliye yolu’ tabelaları koyuyor. Tabelalarda tsunami tehlikesinde izlenecek yol gösteriliyor. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, İstanbul’da tsunami riski olan ilçeleri açıkladı!

tsunami

İstanbul’da tsunami riskini ise Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Deprem ve Tsunami Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy değerlendirdi.

“Marmara’da tsunami riski var”

Profesör Ersoy, “Marmara Denizi iç denizi olmasına rağmen tsunami riski var. Tsunami tarihsel dönemlerde de olmuştu. Bu nedenle Marmara Denizi kıyılarının tsunami açısından tehlikeli olduğunu söylemeliyim. Geçmişte Marmara Denizi ‘inde meydana gelen depremler İstanbul ve çevresini hep etkilemiştir. Bu depremlerle birlikte tsunami gerçeğini de ifade etmek gerekiyor. Son 2 bin yıl içerisinde 30’un üzerinde tsunami var” dedi.


“Yükseğe doğru kaçmak gerekiyor”

Prof. Dr. Ersoy, “Marmara Denizi’nde tsunami olacağını biliniyordu ancak sakınım planları yoktu” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

“Yani, tsunami tehlikesi gerçekleşirse vatandaşların ve yetkililerin ne yapacağı bilinmiyordu. Pasifik’teki dalga yüksekliği Türkiye’de görülmez. Bizde, tsunami dalga boyu birkaç metre olur. Yani 1 metrelik dalga Marmara kıyılarında, kıyıdan içeriye 50 metre bile girse sahildeki bütün otomobilleri ve insanları denize çekebilir. Çünkü bir otomobilin hacmiyle suyu karşılaştırdığımızda aynı hacimdeki su otomobili kıyıdan alır denizin içine çekebilir. Öyle bir durumda vatandaşların yükseğe doğru kaçması gerekiyor.”

“Nasıl davranacağımızı bilirsek zarar görmeyebiliriz”

Prof. Dr. Ersoy, “Tsunamide ilk dalga genellikle centilmen dalgadır. Bu dalga yıkıcı değildir, ardından gelen ikinci ve üçüncü dalga çok yıkıcı olabilir. Hem dalga geldiğinde, hem çekildiğinde kıyıda tahribat oluşabilir. Ama bizler nasıl davranacağımızı bilirsek tsunamiden zarar görmeyebiliriz” ifadesini kullandı.

“Tesislerin tsunami raporları alması gerekiyor”

Tsunaminin kıyıya, vatandaşa ve deniz yapılarına ciddi hasar verebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Ersoy, “Buraların tsunamiye karşı ne kadar dayanıklı olduğu konusunda incelemeler yapılması gerekiyor. Hatta tesislerin tsunami raporları alması gerekiyor. Biz bu zamana kadar insanlara ancak tsunaminin varlığını kabul ettirebildik. Türkiye’de tsunami olabileceğinin varlığı yeni yeni oluşmaya başladı. Bu zamana kadar ‘tsunami açık denizlerde olur, kapalı denizlerde olmaz’ gibi bilgisiz, cahilce cümleler kuruldu. Ancak bu doğru değil. Marmara Denizi gibi iç denizlerde de tsunami olabilir” ifadelerini kullandı.


Kıyıya erişme süresi 5 ila 30 dakika arası

Marmara Denizi için tsunami dalgaların kıyıya erişme süresi 5 ile 30 dakika arası olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ersoy, şunları kaydetti:

“İstanbul’da Küçükçekmece, Büyükçekmece, Bakırköy, Ataköy, kısmen Zeytinburnu ve Topkapı’ya yakın semtler tsunamiye yatkın yerler. Tsunami zaten kıyıdaki dar bir alanda bile etkili olsa bu tüm İstanbul kıyılarının tsunamiden etkileneceğini gösteriyor. Kıyıda uyarıcı tabelaların olmasını şiddetle onaylıyorum. Çünkü panik anında insanlar nereye kaçacağını bilemez. Ancak kişiler tsunami bölgesinde olduğunda nereye kaçacağını bilir.”

“Tabelanın biraz daha göz seviyesinde olmasını tercih ederdim”

‘Tsunami tahliye yolu’ tabelalarını ilk kez gören Alev Aya, “İstanbul için deprem çok önemli. Depremin arkasından tsunami gelmesi de olası bir durum. Bu, bilinçlendirme tabelası. Tabela, bence çok iyi oldu. Vatandaşlara faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.

Nazan Balcı, “Tabelanın biraz daha göz seviyesinde olmasını tercih ederdim. Görebilirlik açısından daha iyi olurdu” ifadelerini kullandı.

Tabela çok mantıklı olduğunu vurgulayan Eyüp Çim, “Ülkemizde de çok düşük bir ihtimal olmasına rağmen tsunami riski olduğu için oldukça doğru bir eylem” diye konuştu.


İBB’den yapılan açıklamada ise tabelalar ile depremden sonra tsunami tehdidiyle karşı karşıya kalabilecek, kalması muhtemel bu alanlardan vatandaşların uzaklaşmasını gerektiğini gösterildiği belirtildi.

Prof. Ercan’dan korkutan uyarı: Bu bölge 6.9 büyüklüğünde deprem üretmeye gebe!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.