Turizm krizi: İngiltere’nin kırmızı liste kararı turizmciye 1 milyar dolar kaybettirdi!

İngiltere hükümetinin Covid-19’a karşı önlem olarak oluşturduğu seyahat listesinde Türkiye’yi mayıs ayından bu yana “yüksek riskli ülke” olarak kırmızı listede tutması, turizmciye 1 milyar doları aşkın döviz kaybettirdi.

turizm krizi

• ETİK Başkanı Mehmet İşler: İngiltere’nin kırmızı listesinde bulunmamız nedeniyle 1.5 milyon turist gelemedi. Bunun zararı 1 milyar doları aştı.

• GETOB Başkanı Bülent Bülbüloğlu: En ağır darbeyi alan Marmaris’in yangınlar nedeniyle iç pazarı da kaybettiğini dile getirdi. Kredi borçlarımızı ödeyebilecek durumda değiliz!


• DİSK Dev Turizm-İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu: Turizm işletmelerinin kapanmasıyla 3.5 milyon çalışan işsiz kalacak!

• Kuşadası Belediyesi Turizm ve Tanıtma Komisyonu başkanı Fahrettin Çiçek: Okullar açılacak, oteller kapanacak. Çok önemli kayıplarla karşı karşıyayız!

• Çeşme Otelciler Birliği Başkanı Yakup Demir: Bu kararlar sezonun sonuna geldiğimiz anlamına geldi. Başka bir sonbaharı bekleyeceğiz.

• Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Kuşadası Temsil Kurulu Başkanı Eda Yurtcan: Yılı çok kötü bitireceğiz. Sezon kısa sürecek. Birçok otelimiz erken kapanacak. Kalifiye elemanlar başka sektörlere kaçacak.

Kayıp 1 milyar doların üzerinde!

Sozcu.com.tr‘ye konuşan Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, “İngiltere’nin bizi kırmızı listede tutuyor olması bu yıl 1.5 milyon turistin Türkiye’ye gelememesine, 1 milyar dolardan fazla bir gelirden de mahrum olmamıza yol açtı” dedi.

Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Başkanı Bülent Bülbüloğlu ise, bu kaybın 200 milyon dolarını konaklama sektörünün yaşadığını ifade etti.

Turizm krizinde en ağır darbeyi Güney Ege aldı!

Pandeminin gölgesindeki ilk yaz sezonu olan geçen sene İngiltere pazarı 1 Ağustos’ta açılıp, 28 Eylül’de kapanmıştı. 2019’da 2.5 milyon İngiliz turistin geldiği Türkiye’ye geçen yıl yaklaşık 500 bin İngiliz gelebilmişti.

Bu yıl 1.5 milyon İngilizin Türkiye’ye gelmesi bekleniyordu ancak seyahat listesini 3 haftada bir güncelleyen İngiltere’den hiç geçer not alınamaması ve sürekli kırmızı listede kalınması ETİK Başkanı İşler’in tabiriyle ‘bu yıl sıfır çekmelerine’ yol açtı.

İşler, İngilizlerin gelmemelerinden en ağır darbeyi Marmaris’in aldığını, bunu Fethiye, Bodrum, Didim, Kuşadası, Foça ve Çeşme’nin takip ettiğini söyledi.

Yangınlar yerli turisti de kaçırdı

GETOB Başkanı Bülbüloğlu’nun verdiği bilgiye göre, normal şartlarda hemen her yıl Marmaris’e 1.6 milyon İngiliz turist geliyor.

“Güney Ege’ye gelen yabancı turistlerin yüzde 70’ini İngilizler oluşturur. En çok da Marmaris tercih edilir” diyen Bülbüloğlu, “Bu yıl İngilizlerin olmaması nedeniyle elimizde Rusya, Ukrayna ve Almanya kalmıştı. Ana pazarımız da açıkçası iç pazardı. Ancak çıkan orman yangınlarından Marmaris’in aldığı büyük yara, yüzümüzün yerli turistten yana da gülmemesine sebep oldu” diye konuştu.

Yangınların bir türlü söndürülememesinin turizmciye 20 gün kaybettirdiğini ifade eden Bülbüloğlu, “Rezervasyonların yüzde 70’i iptal oldu. Yenileri de gelmedi. Daha yeni yeni gelmeye başladı ama sezonu da bu şekilde kapatmış olduk” dedi.

Turizmciler bankacılarla görüşüp destek istediler

Öte yandan, Bülbüloğlu’nun aktardığına göre Marmaris‘te düzenlenen bir toplantıda kamu ve özel banka genel müdürleriyle turizmciler bir araya geldi.

“Kredi borçlarımızı ödeyebilecek durumda değiliz” diyen Bülbüloğlu, “Bu durumu kendilerine ilettik. 2022’de kazanmaya başlar, 2023’te ödeme yapacak hale geliriz dedik. Buna yönelik bir destek bekliyoruz” diye konuştu.

ETİK Başkanı Mehmet İşler de turizmcinin finansman sıkıntısı yaşadığını, sabit giderlerini karşılayabilmek adına yeni bir finans modeli beklediklerini ifade etti.

Kırmızı liste en çok turizm çalışanlarını vuracak: 3.5 milyon kişi işsiz kalabilir

İngiltere ve Fransa’nın kırmızı liste kararları nedeniyle turizm sezonunun erken kapanmasından en çok turizm çalışanlarının etkileneceğini belirten Dev Turizm-İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, 3.5 milyon çalışanın işsizlik tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyledi.


Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Devrimci Turizm İşçileri Sendikası (Dev Turizm-İş) Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye’yi kırmızı listeden çıkartmamış olması nedeniyle sezonun erken bitebileceğine dikkat çekti.

Yahyaoğlu, turizm işletmelerinin kapanmasıyla 3.5 milyon çalışanın işsiz kalacağına dikkat çekti.

“İşçiler açlığa mı mahkum edilecek?”

Türkiye’nin en önemli gelir ve istihdam kaynaklarından biri olan turizm sektöründe, bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye’yi kırmızı listeden çıkartmamış olması hayal kırıklığı yaşattı.

Turistik işletmelerin kapanmasının en çok turizm çalışanlarını etkileyeceğini belirten Dev Turizm-İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, şunları söyledi:

“Eylül ayının başına geldik. Eylül sonu itibarıyla Türkiye’de ne olacağı görünmüyor. 250’lere varan günlük ölüm vakaları yaşanıyor. Kırmızı listeye almaları ‘dış güçler’ olarak komplo teorileriyle izah etmeye çalışıyorlar. Komplo teorisi değil gerçek bu. Türkiye yeniden çok riskli bir ülke durumuna geldi tekrardan. Hasta vaka ve ölüm sayılara korkunç yükselmiş durumda. Turizmin tehlikeye girmesinin dışında bütün halkın hayatı tehlikeye giriyor. Ne tarafından tutacağımızı bilmiyoruz.

Eylül sonu itibarıyla, sezon kapandığında restoran, kafe, bar, otel işçileri tekrar açlığa terk edilecektir. Zaten 22 aya yakın bir işsizlik ve açlık dönemi olmuştu. Devletin desteği zaten çalışır durumda olanlara olmuştu. Yani, patronun para ödemesi gereken işçilere devlet para ödedi.

Milyonlarca işsiz olmasına karşı onlara bir ödeme yapılmamıştı. Şimdi aynısı mı olacak yeniden. Yetkililere bunu duyurmak lazım. Turizm işçileri süresi belirsiz bir açlığa, işsizliğe ve yokluğa mahkum mu edilecekler? Yoksa bu kısa çalışma ödeneği ve işsizlik sigortası daha gelişmiş bir kapsamda insanlara bir sosyal destek olarak sunulabilecek mi?”

Tekrar işsizlikle baş başa

Turizm çalışanlarının büyük bir bölümünün sigortasız çalıştığını da ekleyen Yahyaoğlu; “Bizim turizmde çalışan işçilerin önemli bir çoğunluğu sigortasız çalışıyor. Devlet hiçbir işlem yapmıyor. Yani sigortasız çalışmak çok makul, kabul edilebilir bir şey gibi görüyor” dedi.

“Devlet sigortasız çalışmayı engellemediğine göre, sigortasız çalışmaktan dolayı işçi cezalandırılamaz bu durumda” diyen Yahyaoğlu, şöyle devam etti:

“Önümüzdeki günler aynısını yaşayacağız gibi görünüyor. Eğer sezon eylül sonu itibarıyla bitti denirse milyonlarca işçi tekrar işsizlikle baş başa kalacak. Bu durum sadece İngiltere ve Fransa ile sınırlı kalmayacak. Dönüşlerde karantina uygulaması var. 14 gün karantinada kalan kişi otel masraflarını kendi karşılayacak diyor.

14 gün orada bir kişinin otelde kalması, Türkiye’de tatil yaptığı paranın iki katından daha fazla. Kimse böyle bir tatile gelemez. O karantinayı kimse göze alamaz. Bu çok tehlikeli bir süreç bence.”

“Turizm sektöründe büyük hayal kırıklığı”

İngiltere ve Fransa’nın Türkiye’yi kırmızı listeden çıkartmamış olması, sezonun kalan kısmı için ümitlenen turizmcileri büyük hayal kırıklığına uğrattı. Okulların açılmasıyla birlikte birçok otel sezonu tamamlayıp, kapanacak. On binlerce kalifiye eleman işsiz kalacak.

Sektör temsilcileri, birçok yatırımcının kredilerini ödemekte zorlanacağını, kalifiye elemanların sektörden uzaklaşacağını, sektörün düşük gelirler veya gelirden yoksun kışı atlatamayacağını savundu ve “Sektörün kayıpsız bu kışı atlatmasını sağlamak, sektörün geleceğini teminat altına almaktır” değerlendirmesini yaptı.

“Çok önemli kayıplarla karşı karşıyayız!”

Kuşadası Belediyesi Turizm ve Tanıtma Komisyonu başkanı Fahrettin Çiçek, Türkiye’yi kırmızı listeye alan ülkelerle yeterince iletişim kurulamadığını belirterek “Çifte standart, gizli ambargo, GISAID adlı uluslararası veri platformuna ülkedeki varyant bilgilerini girmedeki beceriksizliğimiz veya şeffaf olmayışımız, Sağlık, Dışişleri ve Turizm bakanlıklarımızın koordinasyon içerisinde İngiliz kurumları ile konunun çözümüne yönelik yeterince iletişim içerisinde olmamaları, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın kurulması ile birlikte yurtdışı temsilciliklerimizde sektör ile ilgili görevli ataşeliklerin işlevsiz hale getirilmiş olmaları gibi birçok nedenle çok önemli kayıplarla karşı karşıyayız” dedi.

“Okullar açılacak, oteller kapanacak!”

Çiçek, İngiltere ve Fransa’nın aldığı kararla, okulların açılmasıyla birlikte birçok otelin kapanacağını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

“Sektörün tüm paydaşları arasında artık salgın kaynaklı olmaktan uzak, daha çok turizm trafiğinin uluslararası ilişkilerde bir silah gibi tehdit aracı olduğu hissini hakim kılan bu olumsuz kararlar sonrası, özellikle ülkemizde okulların açılması ile birlikte, birçok konaklama tesisinin erkenden kapatma opsiyonunu değerlendirmeye başladığını söylemek abartı olmayacaktır.”

“Başka bir sonbaharı bekleyeceğiz”

Çeşme Otelciler Birliği Başkanı Yakup Demir de her iki ülkenin aldığı kararları “Bu kararlar sezonun sonuna geldiğimiz anlamına geldi. Yabancı turistlerle kasım sonuna kadar  tesisler açık kalabiliyordu. Şimdi yerli ve gurbetçi hareketliliği eylülün birinci haftasından itibaren azalmaya başlar. En fazla eylül sonunda Türkiye’nin turizm sezonu bitmiş olacak. Alınan kararlar biraz politik kararlar. Bu ülkelerle olan iletişimimizdeki ufak tefek sorunlar bu kararlarda etken oluyor. Bakanlığın biraz çabası var ancak turizmin siyaset üstü tutulması gerekiyor” sözleriyle değerlendirdi.

“Sezon kısa sürecek”


Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Kuşadası Temsil Kurulu Başkanı Eda Yurtcan da “Özellikle İngiltere pazarından büyük bir umudumuz vardı. İngiltere Kuşadası’ndan Fethiye’ye kadar çok önemli ekonomik girdi bırakan bir pazardı. Türkiye’nin kırmızı listeden çıkarılmaması büyük hayal kırıklığı yaşattı. Sezon daha kısa sürecek. Birçok otelimiz erken kapanacak. Kalifiye elemanlar başka sektörlere kaçacak. Tüm bunlar yılı çok kötü bitireceğimiz anlamına geliyor” diyerek turizmin bir türlü toparlanamamasının kendilerini çok üzdüğünü söyledi.

ABD bankası Wells Fargo’dan Türkiye raporu: Dolar 10 lira olacak, Merkez Bankası’nda yeni tasfiyelere gidilecek


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.