Vatandaş kur korumalı TL hesaba geçer mi?

Ekonominin büyük kısmı algıdır ve bu algıyı da AKP iktidarı iyi yönetemedi. Halkın, iktidara olan güven duygusu kalmadı. Yüksek kur modelinden hızla dönülüp böyle bir yöntem geliştirilmesi vatandaşın güven duygusunu daha da bozdu.

kur korumalı tl

Vatandaş kur korumalı TL hesaba geçer mi?

AKP iktidarı her geçen gün ekonomik olarak daha da geri dönüşü olmayan yollar deniyor. En son geliştirilen “kur korumalı TL hesabı” sistemi (modeli) de bu denemenin sonuncusu olacağı görünüyor.


Öncelikle yaklaşık on gün önce son yazımda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ters dolarizasyonu nasıl sağlayabileceğini yazmıştım. Bu sinyali vermiştim. Ancak, seçilen bu yöntemin doğru olmadığını da şimdiden söyleyebilirim…

Doğru olan, önce belli bir kur seviyesine ulaşmaktı. Buraya kadar doğru yapıldı. Kur 18 TL üzerine çıktı. Buradan sonrasında hata yaptılar… Sonra bu sistemin hayata geçeceğini açıkladılar ve kur bir anda 11 lirayı gördü. Bu kısa süreli bir başarı diyebiliriz. Ancak daha sonra?!.. Halk ters dolarizasyonu benimsemeyecek!..

Olması gereken, kur 18 liradayken faiz artışına geçileceğini veya (gizli) faiz yollu bir sisteme geçilmesinin muhtemel olduğunu önceden halka anlatılması gerekirdi ve böylece halk 16, 17 ve hatta 18 liradan döviz almazdı. Siz şimdi bu kadar zarar etmiş bir kitleye ‘gel bu sisteme dahil ol’ dediğinizde bu halk, bunu kabul eder mi? Siz daha önceden halkı uyarmadan bunu yaparsanız, zarar etmiş halk bunu kabul etmez! Çünkü devlete güveni kalmaz! Önümüzdeki süreç hiç şüphesiz bunu bize gösterecektir.

Söylediklerim tabii ki bir yatırım tavsiyesi değildir. Gördüğümü yorumluyorum…


kur korumalı tl

AKP iktidarının aldığı bu karardan hemen sonra Habertürk’te Kübra Par’a konuk olan Bankalar Birliği Başkanı Alparslan Çakar, mobil hesaplar üzerinden 1 milyar dolar bir çözülmenin olduğunu ifade etti. Kübra Par bunu duyunca ağzı kulaklarına vardı ama bir gazeteci olarak şunu soramadı: Bu dolarları bu kadar kısa sürede kim bozdurdu? Çünkü bankaların sistemi çökmüştü.

Ekonomist Oğuz Demir de daha sonra buna dikkat çekti! Çakar, orada bir algı oluşturmaya çalıştı ve Par da harikalar diyarındaki gülümsemesiyle bu algıya ortak oldu! 250 milyar dolayında dolarizasyonun olduğu bir yerde 1 milyar doların hiçbir anlamı kalmıyor. Düşüncem, bundan sonra da bu çözülmenin yoğun olmayacağı yönünde…

Yüksek kur hani cari açığı kapatıp istihdam sağlayacaktı, hani büyüme getirecekti? Ne oldu da buradan dönüldü? İktidar günü kurtarmaya çalışıyor! Dolar geldiği yeri unutmaz. Bu yüzden erken seçim olmadığı taktirde doların yönü yine zamanla yukarı yönlü olacaktır. Amerikan Merkez Bankası artıracağı ilk faizde doların yukarı yönlü seyri hızlı olacaktır.

3, 6, 12 aylık planların geçerliliğini koruması oldukça zor! Çünkü 12 ay sonra bir erken seçimde AKP’nin olup olmayacağını bilmiyoruz! Olmadığı taktirde de yeni iktidar, bu sisteme yeni düzenlemeler getirebilir. Unutmamak gerekir ki, AKP’nin örnek aldığı Turgut Özal dahi bu sistemin akıllı olmadığını ifade etmiştir. Bu yüzden Türkiye gitgide dibi karanlık bir kuyuya girdi diyebiliriz…


Yasal Uyarı Notu: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kur korumalı hesapta 100 bin TL ne kadar kazanacak?

Bakan Nebati: Gözlerime bakar mısınız? Ekonomi gözlerdeki ışıltıdır


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…