Cumhurbaşkanı Erdoğan ters dolarizasyonu nasıl başlatabilir?

15 Aralık’taki FED’in kararı, ardından 16 Aralık’taki Merkez Bankası’nın faiz kararı Türkiye’de doların nereye evrileceğini bize gösterecektir. Peki “Türk tipi ekonomi modeli”, Türkiye’yi nereye taşıyacaktır?..

ters dolarizasyon

Cumhurbaşkanı Erdoğan ters dolarizasyonu nasıl başlatabilir?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’li yetkililer ekonomide yeni bir model benimsediklerini ve bu modeli deneyeceklerini ifade ettiler.


Cumhurbaşkanı, bu modeli ‘Çin modeli‘ne benzetse de Lütfü Elvan’ın yerine gelen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati bu modelin diğer ekonomik modellerle kıyaslanmaması gerektiğini ve bunun Türkiye’ye ait olan yeni bir model olduğunu belirtti.

Bu modele göre dolar kuru kontrollü bir şekilde artırılacak ve buna göre de ihracat artışı, istihdam sağlanacak ve cari açık kapatılarak ekonomide, her şeyin dengeye oturacağı düşünülüyor.

Bir vatansever olarak bu modelin başarıyla sonuçlanmasını bekleyeceğiz… Yalnız, Özgür Demirtaş, Evren Devrim Zelyut, Atilla Yeşilada, Murat Muratoğlu, Selçuk Geçer, Turhan Bozkurt, Remzi Özdemir gibi ekonomistler, Türkiye’ye özgü bu modelin başarıya ulaşmasının zor olduğunu açıkladılar.

Uluslararası piyasalardan da doğrusunu söylemek gerekirse olumlu sinyaller gelmiyor…

Fitch 13 Türk bankasının görünümünü negatife çevirdi.

• Moody’s not görünümünü negatifte tuttu.


• İsviçre Bankası UBS, Türkiye’deki gelişmelerden dolayı rapor yayınlamama kararı aldı.

Normal şartlar altında tüm ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar 16 Aralık’taki Merkez Bankası’nın kararının ne olacağını daha önceki yıllarda tahmin edebilirdi. Ancak, iktidarın yeni modelinin faiz kararındaki düşüncesinin ne olacağının tahmini güçleşiyor.

Peki bugünden sonra iktidarın bu modelden beklentisi ne olabilir?

Merkez Bankası Başkanı Sayın Kavcıoğlu’nun göreve gelmesiyle düşük faiz, yüksek kur politikasına geçme ihtimali ağırlık kazanmıştı ve sonrasında bu politika hayata geçmişti.

Dikkat edilirse Merkez Bankası doların alıp başını gitmesini istemiyor. Çünkü son iki haftada kura 4 kez müdahalede bulundu…

Alman Deutsche Bank, TCMB 2022 yılında 1000 baz puan faiz artışına gidebilme ihtimalini dile getirdi. Ekonomist Atilla Yeşilada şubat ayına dikkat çekerek ekonominin tıkanabileceğini açıkladı.

Perşembe günkü toplantıda Merkez Bankası‘nın 100 baz faiz indirimine gitme ihtimali düşünülüyor. AKP iktidarı da, 2022 yılına gelirken doları 15 lira civarında tutmaya çalışacaktır (Açıklamalar bir yatırım tavsiyesi değildir). (Dolarda bir şok olması haricinde) 2022 yılında dolar kuru belli bir noktaya geldiğinde de iktidar, yüksek sesle faiz artışını (bilinçli olarak) dillendirerek, halkın var olan dövizini bozdurması için halka zaman tanıması ihtimal dahilinde…

Ters dolarizasyon ve yazın Türkiye’ye gelmesi beklenen turistlerle beraber ve Türkiye’ye tahmini 40 – 45 milyar dolar gelir bırakabilecekleri düşüncesiyle iktidar, bu modeli benimsedi. İşte bu gelişmeler doların kendi kendine aşağı çekilmesini sağlayabilecektir…


Yasal Uyarı Notu: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Prof. Korkut Boratav: Yeni model değil, erken seçim hazırlığı!


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…