TÜİK Başkanı: Yaşam maliyetini değil, enflasyonu ölçüyoruz

Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer, enflasyon rakamları konusunda gelen eleştirilerle ilgili olarak TÜİK’in “yaşam maliyeti hesaplayan bir kurum olmadığını” söyledi.

tüik başkanı

Dünya Gazetesi’nden Maruf Buzcugil’e konuşan TÜİK Başkanı Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer, kamuoyunda en çok sorulan “Açıklanan enflasyon ile hissedilen enflasyon arasındaki neden kaynaklanıyor” sorunu “Biz yaşam maliyetini değil enflasyonu ölçüyoruz” diye açıkladı. TÜİK’in yaşam maliyeti hesaplayan bir kurum değil. Eurostat çerçevesi dahilinde, onlara açık olacak şekilde enflasyon hesapladığını vurgulayan Dinçer, “Yaşam Maliyeti Endeksi” adıyla özel kapsamlı yeni bir endeks üzerinde çalıştıklarını açıkladı:

“Tamamen şeffaf”

Bizim birinci önceliğimiz kurumun itibarını en üst düzeye çıkarmak. 4 bin personelin bulunduğu bir kurumda, 81 il ve 225 ilçede faaliyet gösteren, çoğu zaman haksız ithamda bulunulan kurumun itibarını en üst düzeye çıkarmakla yükümlüyüz. Tamamen bilimsel yöntemler, Eurostat’ın standartları doğrultusunda ülkemize hizmet etmek ve bu hizmetimizi verirken de en doğru, güvenilir bilgiyi üretmek amacımız. Dünya Bankası, Eurostat gibi bu uluslararası kuruluşlara, tabiri caizse göbekten bağlıyız. Kurumlardan ayrı hareket etme şansımız yok. Tamamen şeffaf olarak bütün verilerimiz, yöntemlerimiz standartlara bağlanmış, bunlarla ilgili çalışmaları ilişki içinde yürütüyoruz.


“Halkın enflasyonu kişiden kişiye değişir”

Halk enflasyonu, bütün dünyada tartışılıyor. Hissedilen enflasyon, bütün dünyada farklı bir kavramdır. İnsanlar hep kendi hissettikleri enflasyonu en son aldığı ve daha sık tükettiği ürünlere bakıyor. Enflasyonda iki tane ölçü var. Ya enflasyona odaklanırsınız ya da eşya maliyetine odaklanırsınız. Biz enflasyonu ölçüyoruz. Halkın enflasyonu kişiden kişiye değişir. Biz tamamen Eurostat kurallarına bağlıyız.

Aslında iki amacı var bunun. Birincisi Merkez Bankası para politikasına yardımcı olacak, karar vericilerin, fiyat gelişmelerini yorumlayabileceği rakamı üretmek, ikincisi uluslararası hesaplara yardımcı olmak.

Bunun için de sabit bir sepet yapıyoruz. Tanımlarımız, işyerlerimiz, kalitemiz sabit. Yıl boyunca bu sabit tanımlar üzerinden gidiyoruz. İkincisi sepetimizin ağırlık sistemi var. Bu ağırlık sistemi, her şeyi algıyı değiştirebiliyor. Algıdan kastımız, örneğin bir çocuğunuz varsa bebek mamasından daha fazla etkileneceksiniz, bezden daha fazla etkileneceksiniz. Bende bu yoksa farklı şeylerden etkilenirim.


Ayrı bir endeks özel kapsamlı gibi düşünülebilir. Şu andaki yapımız, herhangi bir gelir grubuna, herhangi bir çalışan grubuna göre endeks üretmiyor. Biz 84 milyonu kapsayacak veri üretiyoruz. Ancak TÜRK-İŞ endeksi ile bizim alt endeksler, gıda enflasyonu bire bir koreledir.

“En çok satılan üründen fiyat alıyoruz”

Bunu bugün ürün seçmek lüksüne, bire bir sahip değiliz. Hanenhalkı Tüketim Eğilimleri Anketi’nden faydalanıyoruz.

Sistemi kurduktan sonra, aynı işyerine gidip, aynı tanımdaki, aynı marka ürünleri bir yıl boyunca derlemeye çalışıyoruz.

Fiyat alınacak işyerini seçerken de bölgede en çok ciro yapan yerleri ele alıyoruz. Buralarda da en çok satılan ürünleri dahil ediyoruz.

“Şaibeleri ortadan kaldıracağız”


2021 yılında verilerin yüzde 21’i online olarak barkod sisteminden geldi. Bu oran gıdada yüzde 50 oldu. 2022 yılında sepetteki barkod hedefimiz yüzde 50. Gıda tarafında ise barkodun payının yüzde 75 olmasını hedefliyoruz. Yani cGeçmiş yıllarda, “gece market açılıyor, veri alınıyor” gibi aslı astarı olmayan yorumlar yapılıyordu. Bunlar bertaraf edilecek.

TÜİK Başkanı’ndan enflasyon açıklaması: Bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.