Silikozis nedir? Sinsi ve bir o kadar da ölümcül!

Genelde kot işçilerinin hastalığı olarak bilinir ama taşlama, kuyum ya da maden de çalışan işçilerde daha sık görülüyor. Özellikle dönem dönem moda olan ağartılmış kotların üretiminde çalışanların en büyük düşmanı.

Silikozis

Silikozis, silika olarak doğada bulunmayan, kristal veya kristal olmayan formlardaki mineraldir. Slikanın dünya üzerinde en çok bulunan türleri kristal formlu quartzdır.

Silika içeren maddeler delme, yontma, kesme, kırma gibi işlemler sonucunda toz şeklinde oluşur ve solunabilir hale gelir. Oluşan tozları solumamız sonucunda hastalığın meydana geldiğini belirten Avrasya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Kanan Abbaslı, hastalıkla ilgili bilgiler verdi.


Silikozis nedir?

Mesleki olarak taşlama, yontma gibi işlemler sonucunda havada uçuşan kristalize tozların solunmasıyla oluşur. Bu işlem gerçekleştiği sırada oluşan tozlar solunumla akciğerlere girerek yapışır.

Son yılların en çok görülen solunum yolları hastalıklarından biridir. Ayrıca insan sağlığı üzerinde ciddi tehditler oluşturabilen bir hastalıktır.

Hiçbir belirti vermeden yıllarca sinsi şekilde ilerleyebilir. Silikosiz hastalığının belirtilerini tahmin edebilmek neredeyse imkansızdır. Bu sebeple hastalık teşhis konulduğu andan itibaren hızlıca ilerlemeye devam eder. Hastalığın ciddi bir şekilde ilerlemesi solunum yollarını iflas ettirerek akciğer kanserine neden olabilir.

Nasıl oluşur?

Silikozis hastalığı, özellikle kot taşlama gibi sanayi mesleklerini icra eden işçilerde meydana gelir. Uzun yıllarca belirti göstermeyen bu hastalık, genellikle 50 ve 60 yaşların sonuna doğru ciddi şekilde belirtiler vererek ortaya çıkmaktadır.


Mesleki olarak tozların bulunduğu ortamlara senelerce maruz kalmak akciğerlerdeki koruyucu sistemleri zayıflattığı için akciğer yetmezliği, akciğer kanseri ve kalp yetmezliği gibi hastalıkları da beraberinde getirebiliyor.

Solunan silika tozuna göre akciğerlerde “akciğerde fibrozis” adı verilen bir katılaşma meydana gelir. Bu katılaşma sonucunda, kişi mesleğinden ayrılsa bile hastalık hızlı bir şekilde ilerlemeye devam edebilir. Silikozis hastalığı, ilerleyen süreçte kişide ciddi solunum problemlerinin yanında ölümü de beraberinde getirebilir.

Silikozis belirtileri nelerdir?

  • Efor sarf ederken aşırı yorgunluk,
  • Günlük basit işleri gerçekleştirirken aşırı yorulma,
  • Kuru öksürme
  • Nefes darlığı oluşması

Kimlerde görülür?

taşlama ve ağırtma işlemi yapanlarda, sanayi işçilerinde, kuyumcularda, maden işçileri gibi yeraltında çalışan işçilerde görülebilen ölümcül bir hastalıktır.

Özellikle havalandırmanın yetersiz olduğu tekstil işyerlerinde çalışan işçilerde 20 yıl sonunda bu hastalık kendini gösterebiliyor. Yukarıda bahsettiğimiz işlerde uzun yıllar boyunca çalışmaya devam eden bu işçilerin ilerleyen süreçlerde silikozis hastalığına yakalanma olasılığı yükseliyor.

Hastalığın tedavisi nasıl?

Silikozis hastalığı maalesef günümüzde tedavi edilebilir bir hastalık değildir. Fakat bu hastalık hafifletilebilir ve ilerlemesi durdurulabilir. Eğer kişide silikozis hastalığının teşhisi konulmuşsa ve kişi hala silika tozuna maruz kalıyorsa, kişinin 10 yılın sonunda ölüm riski çok yüksektir.


Silikozis hastalığı önleminde ele alınması gereken en önemli nokta ise kişinin yaptığı işi baz almaktır. Meslek değiştirmek en yararlı önlemdir.

Geniz akıntısı nedir? Belirtileri ve nedenleri neler? – İndigo Dergisi’ni Facebook, Twitter, Instagram ve Telegram hesaplarımızdan takip edebilirsiniz!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.