Gelecek kaygısı ile mücadele etmek için 8 öneri

Geleceğe dair kaygı duymak, gelecekte başarısız olacağımız endişesidir. Başarısız olacağımızı düşündüğümüz zamanlarda kendimize dair negatif şeyler düşünmeye başlarız. Bu tutumumuz kendimize olan güvenimizi zedeleyebilir ve çaba gösterme konusunda kendimizde yeterli gücü bulamamamıza sebep olabilir.

Gelecek kaygısını

Gelecek kaygısının önüne geçecek 8 adım

2021 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 149 ülkede gerçekleştirilen Dünya Mutluluk Raporu sonuçlarına göre Türkiye 104. sırada yer buldu. Uzmanlar mutsuzluğa neden olan en önemli faktörün gelecek kaygısı olduğunu belirtiyor. İşte gelecek kaygısı ile mücadele etmek için 8 öneri:


1- Kaygılarınızı kabul edin

Gelecek kaygısı ile mücadele etmenin altın kuralı kaygılarınızı kabul etmek ve bu doğrultuda bir yol haritası çizmektir. Uzmanlar sürekli olarak gelecek kaygısı üzerine düşünmenin uzun vadede nörolojik sağlığa zarar veren etkilerinin olduğunu ve kaygılardan kaçınmanın mevcut stres seviyesini artıracağını belirtiyor.

Kaygının optimum düzeyde varlığı aslında kişinin kaygı duyduğu unsura karşı harekete geçmesine, çözüm üretmek için çabalamasına sebep olur. Bir başka deyişle, kaygı hissettiğimizde kendimizi o durum konusunda uyarır, önlem alır ve tehdidi azaltmak için harekete geçeriz. Bu sebeple, günlük hayatımızı işlevsiz hale getirmediği sürece kaygının olması var olan şartları iyileştirmek için bir itici güçtür. Kaygı, algılanan tehlikelere karşı bizi uyararak harekete geçmemizi sağlar.

2- Stres yönetimini doğru yapın

Gelecek kaygılarının oluşturduğu stres, kişinin otokontrolünün ve stres yönetiminin zayıflamasına neden olur. Bu noktada uzman kişilerin de yardımıyla stres yönetimi eğitimlerinin alınması oldukça önemli. Uzmanlar etkili stres yönetiminin kişisel başarılara doğrudan etki edeceğini ve gelecek ile ilgili kaygıları azaltacağını ifade ediyor.

3- Kıyaslamayı bırakın, herkesin deneyimi farklı

Benzer durumda olan diğer insanlar ile kendimizi karşılaştırmak objektif değerlendirme yapmamızı engelleyebilir. Kaygılı hissettiğimiz bir konuda başkaları ile bir kıyaslama yapmak, hissettiğimiz kaygı sebebi ile doğru bir değerlendirme yapmamayı beraberinde getirir. Bu sebeple, kendimizi karşılaştırdığımız kişilerin mevcut şartlarının daha iyi olduğu yargısına varmamızı sağlayabilir. Bu durum da kaygı düzeyimizi ve kendimize olan güvenimizi olumsuz etkileyebilir.

4- Kendinize güvenin

Özgüveni yüksek olan kişilerin gelecek kaygılarıyla daha güçlü bir şekilde mücadele ettiği biliniyor. Bu noktada kişilerin özgüvenini tazelemesi ve ortaya çıkan sorunlar karşısında güçlü olması gerekiyor. Uzmanlar özgüveni artırmak için gerçekleştirilen çeşitli aktivitelerin ve sosyalleşmenin bu konuda büyük önemi olduğuna dikkat çekiyor. Daha önce üstesinden geldiğiniz zorlukları ve kişisel gücünüzü kendinize hatırlatacak ifadeler kullanmak daha faydalı olabilir.

5- Gerçekçi olun ve yol haritası belirleyin

Gelecek planlaması yaparken gerçekçi hayaller kurmak ve beklentileri realist bir bakış açısıyla şekillendirmek büyük önem taşıyor. Uzmanlar belirlenen hedeflere ulaşmanın kaygıları azaltacağını ve mutluluk seviyesini yükselteceğini belirtiyor.


Kaygı anında hedef belirlerken zaman zaman gerçekçi olmayan ya da var olan şartlar için çok yüksek olabilecek hedefler belirleme eğiliminde olabiliriz. Öncelikle, daha kolay gerçekleştirebileceğimiz hedeflerden başlamak kendimize olan güvenimizi arttıracağı için kaygımızı kontrol altına almamızı sağlamamızda faydalı olabilir.

Geleceğe dair yaşanılan kaygının en büyük nedenlerden biri belirsizliktir. Geleceğe dair plan yapmak önümüzdeki belirsiz süreci daha belirli bir hale getirmemize olanak sağlar. Yaşanılan bir aksilik karşısında alternatif bir planı olan kişiler genellikle krizden daha az etkilenirler.

Bu sebeple, birden çok seçeceğin bulunduğu bir planlama yapmak, bir yol haritası belirlemenizi sağlayarak olumsuz bir durumla karşılaştığınızda alternatifleriniz olduğunu hatırlamanıza olanak tanır. Genellikle yaşanan olumsuz bir durumdan çok zarar gören kişiler bu olumsuzluk karşısında alternatifi olmayan yani hazırlık yapmayan kişilerdir. Hedefin belli olmadığı noktalarda da kaygı artar. Yol haritası bu nedenle de oldukça önemlidir.

6- Egzersiz yapmayı ihmal etmeyin

Fiziksel ve mental sağlığın birbiri ile bağlantılı olduğu spor faaliyetlerinin, gelecek kaygısını azaltma noktasında önemli faktör olduğu belirtiliyor. Uzmanlar aşamalı kas gevşetme ve diyafram nefes egzersizleri ile kas gerginliklerinin ortadan kaldırılabileceğini ve bu durumun mental sağlığa olumlu bir şekilde yansıyacağını ifade ediyor.

7- Uyku düzeninize dikkat edin

Uyku bozuklukları kişilerin kaygı seviyesini artıran bir diğer unsur olarak öne çıkıyor.  Kaliteli uyku gelecek kaygılarını büyük oranda azaltıyor. Uzmanlar düzenli saat aralıklarına sadık kalınarak günde 7-9 saat aralığında uyunması gerektiğini vurguluyor.

8- Tek başınıza çözüm bulamadıysanız bir uzmandan yardım alın

Yaptığınız planda yolunda gitmeyen herhangi bir durum ile karşılaştığınızda önce bu durumun üstesinden nasıl gelebileceğinizi düşünmeye çalışın. Yaşanılan olumsuzluğun tek başına üstesinden gelmeniz baş etme gücünüzü ve kendinize inancınızı olumlu etkiler. Bu sebeple, olumsuzluk karşısında dışarıdan yardım istemek akla gelse de öncelikle kendi kendinize nasıl bir yol izleyeceğinizi düşünmek daha faydalı olacaktır. Tek başınıza denediğiniz çözüm yolu sizi sonuca ulaştırmasa dahi, çabalamış olmanız size bir ivme kazandırır ve daha önce denediklerinizi tekrar denemenizi kolaylaştırır.


Tüm adımları uygulamanıza rağmen iş ve özel hayatınızda kaygı bozukluklarınız devam ediyorsa kesinlikle bir uzmana danışmanız faydalı olabilir. Kaygı bozuklukları gibi durumlarda tedavi süreçlerinin geç başlaması birçok olumsuzluğu da beraberinde getiriyor.

Resimde ilk gördüğünüz, ilişkilerinize zarar veren içe dönük özelliğinizi söylüyor! || Bizi takip edin: Facebook, TwitterInstagram


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.