Adet öncesi gerginliğe karşı 8 öneri

Kadınların büyük bir kısmı adet öncesinde fizyolojik ve psikolojik sıkıntılar yaşayabiliyor. Toplumda adet öncesi gerginlik sendromu olarak da ifade edilen Premenstrüel Sendrom (PMS), kadınların günlük yaşamlarını olumsuz etkiliyor.

Adet öncesi gerginlik

Adet öncesi gerginlik sendromu görülen kadınların karşılaştığı şikayetler, bulundukları yaşam alanlarına göre de farklılık gösterebiliyor. Şehir hayatının içinde yaşayanlarda psikolojik belirtiler daha fazla görülürken, kırsal alanda doğal hayatın içinde bulunanlarda ağırlıklı olarak fiziksel bulgular ön plana çıkıyor. PMS’nin olumsuz etkileri, yaşam tarzında yapılacak değişikliklerle ve ilaçlarla hafifletilebiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Figen Beşyaprak, adet öncesi gerginlik sendromu ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi verdi.

Kadınların yüzde 80’ini etkiliyor

Dünyada kadın nüfusunun yaklaşık yüzde 80’ini etkileyen Premenstrüel Sendrom (PMS), genellikle yumurtlama evresinden sonra başlayıp, adet kanamasına kadar devam etmektedir. Kadınların çoğunda hafif seyreden belirtiler, yüzde 5’lik dilimde yer alan kadınlarda şiddetli bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Belirtilerin çok aşırı şiddetli olduğu durumlar ise Premensturel Disforik Bozukluk veya Geç Luteal Faz Bozukluğu adıyla bir psikiyatrik rahatsızlık olarak adlandırılmaktadır.


Hormon değişikliğine duyarlılık sebepler arasında bulunuyor

Bu sendromun nedeni tam olarak belirlenememekle birlikte; yapılan güncel araştırmalarda merkezi sinir sisteminde oluşan duyarlılık varsayımı sebep olarak gösterilmektedir. Yani PMS’nin nedeni; kadınlarda bu dönemde ortaya çıkan hormonların dengesizliğinden çok, hormonlardaki normal olan değişikliklere karşı vücudun aşırı duyarlılık geliştirmesi olarak görülmektedir. Hormon değişikliğine karşı duyarlı olan kadınlarda bu durum birçok etkene bağlı olup, kısmen de genetik geçişli olabilmektedir.


Hem fiziksel hem de ruhsal belirtiler ortaya çıkıyor 

En sık düzenli adet görülen dönem olan üreme çağındaki kadınlarda izlenen adet öncesi gerginlik sendromunun belirtileri; ruhsal, davranışsal ve fiziksel olmak üzere sınıflandırılmaktadır.  Ruhsal ve davranışsal belirtiler arasında; depresyon, halsizlik, aşırı uyuma isteği, cinsel istek artışı, sinirlilik, gerginlik kaygı ve dikkat azlığı, iştah değişiklikleri ve yemek istekleri yer almaktadır. Memelerin büyümesi ve hassaslaşması, ödem, baş ağrısı, kabızlık ve ishal, aşırı susama, ciltte akne ve karın ağrısı da fiziksel belirtileri oluşturmaktadır.

Psikolojik yaklaşımlar ve ilaç tedavileri uygulanabiliyor


PMS tedavisinin asıl amacı, belirtilerin azaltılması ve kişinin yaşam kalitesinin artırılmasıdır. Hastalığın tedavisi ise ilaç ve psikolojik yaklaşımlar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

  • Psikolojik yaklaşımlar: Genellikle hafif düzeyde belirtisi olan kadınlarda psikoeğitim ve yaşam tarzı düzenlenmesi önlemleri yeterli olmaktadır. Bununla birlikte egzersiz, gevşeme ve bilişsel davranışçı terapi tavsiye edilir.
  • Doğum kontrol hapları: Eğer hastanın premensturel belirtileri gebeliği önleyici ilaç kullanımından sonra başlamışsa veya kötüleşmişse o zaman başka bir preparata geçilmesi veya başka bir doğum kontrol yöntemi uygulanması yararlı olur.
  • İlaç tedavisi: Adet öncesi gerginlik sendromunda (PMS) en sık kullanılan ilaçlar patofizyolojide de etkili olduğu düşünülen serotonin üzerinden etki yapan, serotonin geri alımı engelleyici gruptan antidepresan ilaçlardır.
  • Hormonal tedavi: PMS’de kullanılan biyolojik tedavilerden bir diğeri ise hormonal tedavilerdir. Hormonal tedavi stratejileri adet öncesi belirtilerin, adet döngüsündeki hormonal değişikliklerle ilişkili olması temeline dayalıdırlar ve çoğunda amaç yumurtlamanın baskılanmasıdır.
  • Beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri: PMS ‘de bazı diyet takviyeleri de önerilmektedir. Ancak bazı istisnalar hariç olmak üzere bu takviyelerin etkili olduğunu gösteren bilimsel kanıtlar azdır. Bu hastalara B6 vitamini, magnezyum, kalsiyum ve d vitamini takviyesi önerilir. Umut veren ajanlar arasında kalsiyum takviyesi, vitamin B6 (pyridoxine) takviyesi, özellikle pelvik ağrı eşlik ediyorsa B1 ve vitamin E, kompleks karbohidratlardan oluşan diyet ve vitex agnus castus (Hayıt Ağacı) kullanımı bulunmaktadır. Günlük 80 mg vitamin B6 alan kadınlarda psikiyatrik belirtilerde azalma saptanmıştır.

Adet öncesi gerginlik sendromunu bu önerilerle daha rahat geçirebilirsiniz:

  1. PMS yaşayanlar öncelikle yaşam şeklini değiştirmeli ve alışkanlıklarını farklılaştırmalı
  2. Alkol, sigara, tuz, kahve ve şeker gibi tüketimlerden uzak durulmalı ya da kısıtlanmalı
  3. Hareketli yaşam tarzı benimsenmeli, fiziksel aktiviteler düzenli şekilde yapılmalı
  4. Besin olarak tüketimin yanı sıra vitamin ve mineraller takviye olarak alınmalı
  5. Uyku düzeni stabil olmalı, yatma ve uyanma saatleri mümkün olduğunca değiştirilmemeli ve uyku kalitesi sağlanmalı
  6. Hem PMS belirtilerine olan dikkati dağıtmak hem de stresi azaltmak için sosyal aktivitelere katılım sağlanmalı hem de farkı alanlarda uğraşlar edinilmeli
  7. PMS döneminde ortaya çıkan şişliklerin atılması için bol su içilmeli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmeli, ihtiyaç halinde hormonal değişimleri azaltmak için doğum kontrol hapı başlanmalı
  8. Kronik yorgunluk sendromu, tiroid bozuklukları, depresyon ve anksiyete gibi duygudurum bozuklukları gibi bazı rahatsızlıkların belirtileri adet öncesi gerginlik sendromuna benzeyebilir.  Bu hastalıkların ayırıcı tanısını yapabilmek için bazı testler yapılıp, ona göre tedaviler uygulanmalı.

Düzensiz adet kanaması kilo yapar mı? || Bizi takip edin: Facebook, TwitterInstagram


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.