Akciğer embolisi nedir? Risk taşıyor olabilirsiniz!

Uzmanlar uyarıyor: Hayati tehlikesi oldukça fazla. Dikkat! Akciğer embolisi riski taşıyor olabilirsiniz…

Akciğer embolisi

Genelikle kan pıhtısı nedeniyle bir veya daha fazla sayıda akciğer damarının tıkanması akciğer embolisi olarak tanımlanıyor. Akciğer embolisinin oluşmasında 3 ana sebep olduğunu ancak sıklıkla damarların kan pıhtısıyla tıkanması sonucu oluştuğunu belirten uzmanlar, hayati tehlikesinin oldukça fazla olduğunu ifade ediyor.

Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer; sürekli ayakta çalışan meslek gruplarında, doğum kontrol hapı kullananlarda ve 4 saatten uzun yolculuklarda hareketsiz kalanlarda emboli oluşma riskinin yüksek olduğunu vurguluyor. Prof. Dr. Aytaç Atamer ayrıca kemoterapi tedavisi gören kanser hastalarında, sigara kullanan ve aşırı kilolu bireylerde akciğer embolisi riskinin fazla olduğuna dikkat çekiyor.


Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, son dönemde sıkça gündeme gelen akciğer embolisinin oluşumuna yol açan sebepleri ve yüksek risk taşıyan yaşam şekilleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Kan damarlarının tıkanmasıyla oluşuyor

Akciğer embolisini genelikle kan pıhtısı nedeniyle bir veya daha fazla sayıda akciğer damarının tıkanması olarak tanımlayan Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Akciğer embolisinin hayati tehlikesi oldukça fazla olan bir hastalık olduğunu söyleyebiliriz. Kalbin sağ tarafından çıkarak akciğerlere giden pulmoner arterler denilen kan damarlarının kan pıhtıları, hava ya da yağ ile tıkanması sonucu ortaya çıkan ani ve acil bir tablodur. Sıklıkla damarların kan pıhtısıyla tıkanması sonucu oluşuyor” dedi.

Sürekli ayakta çalışanlar risk altında

Akciger embolisinin oluşmasında 3 ana sebep olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Sebeplerin ilki damarların iç yüzünü döşeyen ve endotel olarak adlandırılan bölümünde bir hasar meydan gelmesi, ikincisi damarlardaki kan akışında bir durgunluk olması, üçüncüsü ise kanın pıhtılaşma eğiliminin artmasıdır. Sürekli olarak ayakta çalışan meslek gruplarında varisler oluşmakta ve pıhtı atma riski yükseliyor. Dogum kontrol hapı gibi bazı ilaçlar da kanın pıhtılaşma egilimini artırıyor. Uzun süreler boyunca hareket etmeyen veya edemeyen yatağa bağımlı kişilerde, 4 saati aşan uzun süreli yolculuklarda hareketsiz kalmak pıhtı oluşumunu ve emboli riskini artırıyor” uyarısında bulundu.


Sigara ve aşırı kilo riski artırıyor

Karın bölgesi ameliyatlarında, bacakları ilgilendiren operasyonlarda, yağ aldırma ameliyatlarında, genel anestezi uygulanan ve uzun süren bazı operasyonlardan sonra emboli atağının oluşabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Kanser hastalarında, kemoterapi tedavisi gören hastalarda, genetik olarak kandaki pıhtılaşmayı artıran hastalıklarda, sigara kullanan ve aşırı kilolu kişilerde emboli riskinin fazla olduğunu belirtmekte fayda var. Ayrıca derin dalışlar sonrası hızla yüzeye çıkışlarda da emboli oluşabiliyor” ifadelerini kullandı.

Hafif, orta veya ağır şekilde yaşanıyor

Akciger damarı ani şekilde tıkandığında oradaki kan alışverişi ve oksijen alımı bozulduğunu belirten Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Bunun sonucunda hastada ani meydana gelen nefes darlığı, çarpıntı, göğüs duvarında batıcı bir ağrı, öksürük ve bazen de kanlı balgam görülebiliyor. Akciğer embolisinin hafif, orta ve ağır formları bulunuyor. Tedavisi, kan pıhtısının ilaç ile çözülmesi, bir kateter ile parçalanması veya cerrahi olarak çıkarılması şeklinde oluyor. Hangi tedavinin uygulanacağına hastanın risk faktörlerini değerlendirerek hekimler karar veriyor” diye konuştu.

Pulmoner emboli, spesifik belirti ve bulgularının olmaması nedeni ile acil serviste tanısı atlanılan hastalıkların başında geliyor. Araştırmalara göre[1] pulmoner emboli acil serviste oldukça sık karşılaşılan, zor tanı konulan ve mortalitesi yüksek pulmoner acil olguların başında geliyor. Acil servisteki ölüm nedenlerinin arasında ABD’de yapılan çalışmalara göre 3. sırayı almaktadır. Pulmoner embolide hastanın lökosit değerleri 20.000’e kadar çıkabiliyor. Kanıtlanmış pulmoner emboli olgularının yüzde 50’sinde derin ven trombusu negatif olarak bulunmaktadır.[2]



Kaynaklar:

  1. Erden Erol ÜNLÜER, Arzu DENİZBAŞI. (PDF) Pulmoner Emboli Olgularında Tedavi ve Yaklaşım (researchgate.net) 72 Solunum Hastalıkları 2002; 13: 67-72 
  2. Greenspan RH, Ravin CE, Polansky SM. Accuracy of the chest radiogarph in the diagnosis of pulmonary embolism. Invest Radiol 1984;17:539-4 https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/7152856/

Kolon polipleri hakkında doğru sanılan 5 yanlış!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.