Hayat pahalılığının artması aldatma oranlarını yükseltiyor mu?

İngiltere’den ilginç veriler: Geçen yıl Birleşik Krallık’ta hayat pahalılığı krizi başladığından beri, binlerce insan aldatmaya yönelmeye başladı.

aldatma

Illicit Encounters‘ın 1.000 üyesiyle yaptığı bir başka araştırmada “Hayat pahalılığı krizinin evliliğinizi etkilediğini ve aldatma olasılığınızı artırdığını düşünüyor musunuz?” sorusuna üyelerin %85 gibi ezici bir çoğunluğu ‘evet’ yanıtını verdi.

İlişki terapisi şirketi Relate tarafından yapılan bir araştırmada da benzer bulgulara ulaşılmış ve İngiltere’de 2008 yılında yaşanan ekonomik krizin çiftler üzerinde büyük bir stres yarattığı ortaya çıkmıştı. Bu durumdan ciddi şekilde etkilenenlerde ayrılık oranı %16’ya kadar yükselmişti.


En büyük aldatma sebepleri: Yalnızlık, utanç ve ilgi ihtiyacı

Psikoterapist ve What We Want kitabının yazarı Charlotte Fox Weber, Mashable’a yaptığı açıklamada, çiftlerin genellikle para konusunda stres yaşadığını çünkü paranın ‘kontrol sorunlarının ortaya çıkması için tehlikeli fırsatlar’ yarattığını ifade ediyor ve ekliyor:

“Parayla ilgili fantezi ve gerçeklik vardır ve gerçeklik hayal kırıklığı yaratma eğilimindedir. Aşık olan çiftler keyifli bir maceraya atılıyormuş gibi hissedebilirler, ancak yeterli paraya sahip olmadıklarının yüzlerine vurulması kadar acıtan bir tokat yoktur.”

Fox-Weber, para sorunlarının çok utanç verici olabileceğini ve insanların genellikle mali sorunları nedeniyle kendilerini yalnız ve utanmış hissettiklerini söylüyor. Ona göre, aynı sorun üzerinde tekrar tekrar yoğun tartışmalara katlanmak benlik kaybına yol açabilir ve aldatma bazen bunun panzehiri gibi gelebilir.

Fox-Weber şöyle devam ediyor: “Arzulandığını hissetmek (bir başkasının olumlu ilgisini kazanmak yoluyla) insanın içinde bir şeyler uyandırır. Aldatmak hayatın sorunlarına çözüm olmasa da, bu olasılık duygusunu arayan insanları cezbedebilir.”

aldatan

Bir erkek olarak başarısız olmuştum. Bize bakamadım

Soyadını paylaşmayan 51 yaşındaki elektrikçi Raymond, 2009 yılında gizli ilişki yaşayan pek çok kişiden biri. Her şeyin 2008’deki ekonomik kriz nedeniyle başladığına inanıyor.

2010 yılında gizli ilişkisi başladığında Raymond eşiyle 13 yıldır birlikteymiş. Mashable’a “İlişkim başlamadan çok daha önce evlilikten ayrılmıştım, belki iki yıl kadar önce” diyor ve ekliyor: Ekonomik kriz vurduğunda evimizi kaybettik ve ben de işimi kaybettim. Karım bu durumu düzeltmem için bana çok baskı yaptı, ki bunun için onu suçlamıyorum. Engelli olduğu için çalışamıyordu, dolayısıyla bu durumu düzeltmek de bana düşüyordu. Ama ben de düzeltemedim. Bir erkek olarak başarısız olmuştum. Bize bakamadım.”


Neredeyse evlilik diye bir şey kalmamıştı

Raymond artan faturaların, işten çıkarılmanın ve iyi bir eş olmadığı hissinin yarattığı baskı nedeniyle evliliklerinin çok zorlaştığını anlatıyor ve sözlerini söyle sürdürüyor:

“Neredeyse evlilik diye bir şey kalmamıştı. Boşanma fikrini ortaya atan bendim ama o hemen reddetti. ‘Boşanan kadınlardan biri’ olmak istemediğini ve onu terk etmemem gerektiğini söyledi. Dürüst olmak gerekirse, ikimizin de tek başına devam etmeyi göze alabileceğini sanmıyorum.”

Peki, insanların gözlerinin evliliklerinin dışına kaymasına neden olan şey tam olarak nedir?

cheating Araştırmalara göre, bunun sebebi para konusundaki tartışmalar olabilir. Stowe Aile Hukuku’nun yakın tarihli bir raporu, hayat pahalılığı krizinden etkilenen çiftlerin düzenli olarak tartıştıklarını gösteriyor.

Psikoterapist ve What We Want kitabının yazarı Charlotte Fox Weber, Mashable’a yaptığı açıklamada, çiftlerin genellikle para konusunda stres yaşadığını çünkü paranın ‘kontrol sorunlarının ortaya çıkması için tehlikeli fırsatlar’ yarattığını ifade ediyor ve ekliyor:

“Parayla ilgili fantezi ve gerçeklik vardır ve gerçeklik hayal kırıklığı yaratma eğilimindedir. Aşık olan çiftler keyifli bir maceraya atılıyormuş gibi hissedebilirler, ancak yeterli paraya sahip olmadıklarının yüzlerine vurulması kadar acıtan bir tokat yoktur.”

aldatmaWeber, özellikle para söz konusu olduğunda, çiftlerin sürekli olarak sorumlulukları birbirleri arasında nasıl paylaştıracaklarını düşündüklerini ve bunun da tartışmalara ve genel olarak strese yol açtığını belirtiyor.

Illicit Encounters’ın 1.000 üyesiyle yaptığı bir başka araştırmada “Hayat pahalılığı krizinin evliliğinizi etkilediğini ve aldatma olasılığınızı artırdığını düşünüyor musunuz?” sorusuna üyelerin %85 gibi ezici bir çoğunluğu ‘evet’ yanıtını verdi. Elbette, Illicit Encounters müşterilerinin ‘Eşinizi aldatmak ister miydiniz?’ gibi bir soruya büyük ölçüde evet cevabı vermeleri beklenir, ancak bu sonuç aldatma ile para stresi arasındaki korelasyonu doğrulamakta. Ve bunu ilk kez de görmüyoruz. Illicit Encounters sözcüsü Jessica Leoni, kayıt artışının 2008 ekonomik çöküşü sırasında gözlemledikleri ile benzer bir gidişâtı takip ettiğini söylüyor.


Kaynak: Hayat pahalılığının artması aldatma oranlarını yükseltiyor mu? – CİNSELLİK, FLÖRT VE İLİŞKİLER (mashable.com)

Türkiye’de “pahalılık” algımız bozuldu mu? Ekonomistler yorumladı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.