Erken evre meme kanseri hakkında en çok merak edilen 7 soru

Meme kanseri dünyada kadınlarda görülen kanserlerde ilk sırada yer alıyor. Ülkemizde de kadınlarda gelişen kanserlerin yüzde 25’ini oluşturuyor ve birincilik sırasını koruyor. Yürekleri ferahlatan haber ise tedavide yaşanan büyük gelişmeler sayesinde erken tanı konulduğunda meme kanserinde tam şifa sağlanabilmesi!

erken evre meme kanseri

Erken evre meme kanseri hakkında en çok merak edilenler

Acıbadem Altunizade Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gül Başaran, meme kanserine erken tanı konulmasında düzenli yapılan taramaların kilit rol üstlendiğine dikkat çekerek, “Her kadının 20 yaşından sonra ayda bir kez memesini tercihen banyoda iken muayene etmesi; normalden farklı bir görünüm ve asimetri olup olmadığını kontrol etmesi gerekiyor. Ayrıca 40 yaş sonrasında da yılda bir kez hekim tarafından meme muayenesi ve mamografi taraması yapılması yaşamsal önem taşıyor” diyor.


Erken evre meme kanseri hakkında en çok merak edilen 7 soru:

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gül Başaran, erken evre meme kanseri hakkında en çok merak edilen 7 soruyu yanıtladı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

SORU: Meme kanserinin semptomları nelerdir? 

CEVAP: Memede fiziksel herhangi bir değişiklik, meme başından akıntı gelmesi ve memede ele gelen kitle, meme kanserinin başlıca belirtilerini oluşturuyor. Prof. Dr. Gül Başaran, “Bunların içinde en sık karşılaştığımız belirti hastaların eline gelen bir kitleyi hissetmesidir” diyor.

SORU: Tanı için hangi standart yöntemlere başvuruluyor?

CEVAP: Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gül Başaran, meme kanserinde standart tarama yönteminin mamografi olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu yöntem kolay bir yöntem olmakla birlikte, çok yoğun meme yapısına sahip kadınlarda meme ultrasonografisi (USG) ile desteklenmesi gerekebiliyor. Kalıtsal meme kanseri olan, yani aileden gelen hasarlı genler nedeniyle meme kanseri riski artmış olan kadınlarda ise memenin manyetik rezonans görüntülemesi (MRG) ile tarama yapılıyor”

SORU: Erken tanı nasıl konabiliyor? 

CEVAP: Her kadının 20 yaşından sonra memesini ayda bir kez, tercihen banyoda iken muayene etmesi; normalden farklı bir görünüm ve asimetri olup olmadığını kontrol etmesi önem taşıyor. Prof. Dr. Gül Başaran, meme muayenesinin 40 yaş sonrasında ise hekim tarafından yılda bir yapılmasını önerdiklerine işaret ederek, “Yine 40 yaş sonrasında yılda bir kez mamografi yapılmasını tavsiye ediyoruz. Özel durumlarda, örneğin adolesan dönemde göğüs bölgesine radyoterapi alan veya ailesinde zararlı bir gen bozukluğu olduğu bilinen kişilerin meme kanseri için taramalara daha erken yaşlarda başlamaları ve meme MR’ı ile takip edilmeleri önem taşıyor” diyor.


SORU: Meme kanserinde erken tanı ne sağlıyor?

CEVAP: Meme kanseri erken teşhis edildiğinde hastalıkta tam şifa sağlanabiliyor. Ayrıca ele kitle geldiğinde başvuran hastaların tanı sonrasında çoğu sistemik bir tedavi alırken, tümör daha ele gelmeden rutin takip sırasında saptanan ve tanı konan tümörlerin tedavisinde ise sadece cerrahi ve radyoterapi gibi lokal tedaviler yeterli oluyor. Ayrıca erken tanı alan hastaların çoğunda sistemik tedavi olarak 5 yıl ağızdan verilen endokrin tedavinin yeterli geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Gül Başaran, “İleri evredeyse kemoterapi ve radyoterapi sonrası verilen endokrin tedavinin süresi ise 5 yıldan daha uzun oluyor” diyor.

SORU: Meme kanserinde evrelendirme nasıl yapılıyor? 

CEVAP: Meme kanserinde evreleme, tümörün öncelikle ilk gidebileceği bölgesel lenf bezi ağı olan koltuk altı lenf bezlerinin tutulup tutulmadığını anlamakla başlıyor. Bu inceleme meme ultrasonografisi ile yapılıyor. Meme kanserinin vücudun diğer organlarına yayılıp yayılmadığını, yani metastatik evre 4 olup olmadığını anlamak içinse diğer radyolojik tetkikler, örneğin batın ultrasonografisi, akciğer veya batın tomografisi, kemik sintigrafisi, beyin manyetik rezonansı (MR) veya pozitron emisyon tomografisine (PET) başvuruluyor. Prof. Dr. Gül Başaran, “Bu tetkiklerden hangisini seçeceğimizi tümörün büyüklüğüne, koltuk altı lenf bezlerini tutup tutmadığına ve tümörün tipine bakarak belirlemekteyiz” diyor.

SORU: Kanserden korunmak için nelere dikkat edilmeli?

CEVAP: Kanserden korunmak için özel bir beslenme metodu mevcut değil. Dengeli beslenme, sağlıklı kilomuzu koruma, alkol tüketmeme, sigara içmeme ve işlenmiş gıdalardan uzak durma gibi sağlıklı yaşamı korumak için gerekli olan tüm uygulamalar kanserden korunmak için de geçerli oluyor. Kişinin kendisine gereken miktarda uyku düzeni sağlaması, düzenli spor yapması (tempolu yürüyüş gibi) kanserin yanı sıra başka kronik hastalıklardan da koruyor. Bunların yanı sıra doktor önerisi olmadıkça gereksiz vitamin veya benzeri takviye edici gıdalardan da kaçınmak gerekiyor.

meme kanseri

SORU: Medikal tedavi nasıl düzenleniyor? 

CEVAP: Tümörün patolojik incelemesinde bakılan östrojen/progesteron reseptörleri ve Her-2 adlı proteininin varlığına göre meme kanseri üç alt tipe ayrılıyor. Birinci grupta hormon reseptörleri pozitif (östrojen ve progesteron reseptörleri), ikinci grupta hormon reseptörleri ve Her-2 negatif (üçlü negatif grup) ve üçüncü grupta ise Her-2’nin pozitif olduğu (Her-2 pozitif) grup meme kanserleri bulunuyor. Prof. Dr. Gül Başaran, tedavi şekillerinin öncelikle tümörün bu alt tiplerden hangisi olduğuna göre düzenlendiğine işaret ederek, “İkinci önemli olan unsur ise hastalığın evresidir” diyor.


Erken evrede en önemli karar, önce sistemik medikal tedavi (kemoterapi+/- hedefe yönelik akıllı ilaçlar) ardından “cerrahi mi”, yoksa tam tersi “önce cerrahi sonra sistemik onkolojik tedavi mi” yapılacağı oluyor. Prof. Dr. Gül Başaran, “Bu da tümörün evresi ve tipi ile yakından ilgilidir” diyerek, tedavi sürecini şöyle anlatıyor: “Metastatik evrede ise tedaviyi belirleyici en önemli parametre, hastalığın hayatı tehdit eder bir durumda olup olmadığının analiz edilip ona göre tümörün tipine bağlı olarak kemoterapi veya endokrin tedavi +/- hedefe yönelik akıllı ilaçları seçmektir. Tedavi belirlerken önemli olan diğer kısımlar ise hastanın genel durumu, menopozda olup olmaması, kanserinin kalıtsal olup olmadığı, sahip olduğu başka kronik hastalıkların ciddiyeti ve hastanın tedavi konusundaki kendi arzusudur.”

Akciğer kanserinin en önemli 8 belirtisi nedir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.