Fatih Altaylı: Senin beceriksizliğin bizim geleceğimizi etkiliyor!

Fatih Altaylı: İktidarın büyük partisi ile muhalefetin büyük partisi arasında fazlaca bir benzerlik var. Siyaset yapma anlayışları, yöntemleri giderek benzeşiyor. Senin beceriksizliğin, bizim yaşamımızı hatta çocuklarımızın geleceğini etkiliyor.

Fatih Altaylı

Fatih Altaylı’nın yazısı şöyle:

Uzunca bir zamandır yazıp, söylüyorum.


İktidarın büyük partisi ile muhalefetin büyük partisi arasında fazlaca bir benzerlik var diye.

Siyaset yapma anlayışları, yöntemleri giderek benzeşiyor diye.

AK Parti, kendi yöntemlerini, Türkiye’nin genel yöntemi haline getirip öncelikle siyasete ama aslında toplum yaşamına fazlası ile empoze etti.

Bu yöntemler arasında suçu kendinde aramayıp her başarısızlık için başkasını suçlamak, eleştirenleri düşmanlık ve ne olduğu belirsiz bir karşı tarafın adamı olmakla suçlamak, liyakatsizliği vefa diye yutturmak, troll beslemek ve troller üzerinden itibarsızlaştırma yapmak geliyor.

AK Parti’nin siyasete soktuğu bu yöntemler bugün seçim başarısızlığı nedeni ile köşeye sıkışmış CHP’nin de yöntemi olarak öne çıkıyor.

Ve CHP lideri bu yöntemle kendisine yönelik istifa çağrılarını savuşturmaya çalışıyor.

Haklı olduğu tek bir yer var. Bazı eleştirmenler, ki aralarında ben de olabilirim, haddimizi az veya çok aşmış olabiliriz.

Benim benzetmelerim yanlış anlaşılmış olabilir.

“Eşeği bağlasan hiçbir şey yapmasa daha fazla oy alırdı” demeye getirdim mesela.

Ya da “Saksıyı koysan aynı oyu alırdı” dedim.

Kızdılar.

Bana göre burada hakaret yoktu. Alınan, terbiyesizlik diyen var ise özür dilerim.

İyi de haksız mıyım!

Halk oyuyla seçilecek ilk Cumhurbaşkanı seçiminde muhalefetin adayı adı sanı duyulmamış, CHP ile alakası olmayan, babası Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı bir İslamcı olan, İslam İşbirliği Teşkilatı genel sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterdi. Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde 38 oy aldı.

Koy üzerine HDP’nin yüzde 10’unu eder yüzde 48.

Aynı durum Muharrem İnce’nin aday olduğu 2018 seçimi için geçerli değil mi!


İnce artı Akşener artı Demirtaş artı Karamollaoğlu 47 yapmadı mı!

Kimse bana “Ama oylar çalındı. Seçimde hile yapıldı” demesin.

Seçimden bugüne pek çok CHP’li yönetici ile konuştum, il başkanı ile görüştüm.

Bir teki ama bir teki bile “Seçimi bizden çaldılar” demiyor.

Ben diyorum, onlar demiyor. “Çalınan bir seçim falan yok. Belki yüz bin bilemedin 2 yüz bin çaldılar diyelim. Fark kadar çalamazlar. Çalmadılar da, biz kaybettik’ diyor hepsi.

İstisnasız hepsi.

Yani başarısızlığı onlar da kabul ediyor. Ki, hile yapılmış bile olsa hileyi engelleyememek de başarısızlığın bir parçası.

Bu durumda da 12 seçim üst üste başarısız olmuş bir parti yönetiminin değişmesini istemek, seçim kaybetmeyi göbek adı yapmış bir liderden artık bırakmasını istemek suç mu!

Herkes başarısızlığı başarı diye yutmak zorunda mı!

Peki diyelim ve kabul edelim ki, biz terbiyesiziz.

Terbiyesiz olmak haksız olmak anlamına gelmiyor ki!

Celal Şengör, birkaç ay önce şahane bir cümle kurdu.

“Senin cehaletin, benim yaşamımı etkiliyor” diyerek.

Son zamanlarda edilmiş en iyi laflardan biri idi.

Bizim de aynı şeyi CHP liderine söyleme hakkımız yok mu!

Senin beceriksizliğin, bizim yaşamımızı hatta çocuklarımızın geleceğini etkiliyor diye…


Yazının tamamı: fatihaltayli.com.tr

Fatih Altaylı’dan Kılıçdaroğlu’na: Saksıyı koysanız o yüzde 48’i alırdı


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.