Kan sulandırıcı ilaçlar nasıl kullanılmalı?

Kan sulandırıcı ilaçlar

Vücutta çeşitli nedenlere bağlı olarak pıhtı oluşumuna eğilim artabileceğini ifade eden uzmanlar, oluşan pıhtıların yerinden koparak kalp, beyin, böbrek gibi hayati önem taşıyan organlara giden damarları tıkayarak kalp krizi, inme (felç) gibi ciddi problemlerin ortaya çıkmasına neden olabileceğini söylüyor. Tıbbi Farmakoloji uzmanı Prof. Dr. Güner Ulak, “Kan sulandırıcı ilaçlar pıhtılaşma sistemini çeşitli mekanizmalar ile bozduklarından en ciddi yan tesiri kanamadır.”

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalından Prof. Dr. Güner Ulak, kan sulandırıcı ilaçlar ve kullanım alanları hakkında bilgi verdi.

Prof. Dr. Güner Ulak, vücutta çeşitli nedenlere bağlı olarak pıhtı oluşumuna eğilim artabileceğini ifade ederek, oluşan pıhtıların yerinden koparak kalp, beyin, böbrek gibi hayati önem taşıyan organlara giden damarları tıkayarak kalp krizi, inme (felç) gibi ciddi problemlerin ortaya çıkmasına neden olabileceğini kaydetti.


Kanamanın durmasını da zorlaştırıyor

Kan sulandırıcı ilaçların hekim kontrolü olmadan kullanılmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Güner Ulak, şöyle devam etti:

“Kan sulandırıcı ilaçlar kalp frizi, felç, periferik arter hastalığı, akciğer embolisi, derin ven trombozu, göz arteri tıkanıklığı, kalıcı kateter tıkanıklığı gibi vücutta pıhtı oluşturan hastalıkların tedavisinde kullanılırlar. Bu ilaçlar pıhtılaşma sistemini çeşitli mekanizmalar ile bozduklarından en ciddi yan tesiri kanamadır. Kanın pıhtılaşma yeteneğini azalttıkları için kanamayı kolaylaştırır veya kanamanın durmasını zorlaştırır.”

Osteoporoza neden olabiliyor

Antikoagülan (kan inceltici) ilaçların pıhtılaşma faktörlerinin etkisini azaltarak, yeni pıhtı oluşmasını ve oluşan pıhtının büyümesini önleyen ilaçlar olduğunu da anlatan Prof. Dr. Güner Ulak, doğal bir antikoagülan olan heparinin günde bir ya da iki defa, cilt altı enjeksiyon yoluyla kullanıldığını, en önemli yan etkisinin de kanama olduğunu söyledi.


Bu riskin, hastanın özenle seçilmesi, dozun dikkatli olarak kontrol edilmesi ve yakından izlenmesi ile azalacağını dile getiren Prof. Dr. Güner Ulak, yaşlı kadınlar ve böbrek yetmezliği olan hastaların kanamaya daha yatkın olduğunu, hayvansal kaynaklı olduğundan alerjisi olan hastada dikkatle kullanılması gerektiğini, saç dökülmesini artırabileceğini, uzun süreli heparin tedavisinin osteoporoza neden olabileceğini anlattı.

Gebelikte kullanılmamalı

Kumarin grubu antikoagülanların karaciğerde yapılan pıhtılaşma faktörlerinin sentezini bozarak etki gösterdiğini, oral alınabildiği ve daha ucuz olduğu için de daha fazla kullanıldığını kaydeden Prof. Dr. Güner Ulak, gebelikte kullanılmaması gerektiğini dile getirdi.

Oral kullanılan direkt faktör XA inhibitörleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Güner Ulak, sabit dozda kullanıldıklarını, izlenmelerine gerek olmadığını, etkilerinin çabuk başladığını ve yarılanma ömürlerinin kısa olduğunu belirtti.

Damar yolu ya da doku içine kullanılan kan sulandırıcılar hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Güner Ulak, etkisinin çabuk başlayıp hızla sona erdiğini de söyledi.


Pıhtı eriticilerin de vücutta kendiliğinden kanamaya neden olabildiklerinden sadece hayati tehlike varsa kullanılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Güner Ulak, asetilsalisilik asitlerin ise (Aspirin, Ecopirin) ağrı kesici ilaçlar olduğunu, en önemli yan etkisinin de sindirim sisteminde görüldüğünü kaydetti.

Hamilelikte ilaç kullanımının bebeğe etkileri nelerdir?


İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.