Bronşiolit nedir? Belirtileri neler?

bronşiolit

Kış ayı hastalık mevsimi demek. Hele ki bazı yaş grupları için kaçınılmaz olabiliyor. Virüslerin havalarda uçuştuğu bu dönemde çocuklarımızı soğuk algınlığı, burun akıntısı, hafif öksürük ve burun tıkanıklığı gibi şikayetlerle başlayan bronşiolit tanısı nasıl konur? Nasıl tedavi edilir?

Akut bronşiolit, özellikle iki yaş altı çocuklarda, en sık olarakta 6 aylık bebeklerde görülür, küçük hava yollarının inflamatuar darlığı sonucu ortaya çıkar. Alt solunum yollarının en sık görülen hastalığıdır. Mevsimlere göre görülme sıklığı değişmektedir. Özellikle kış aylarında ve ilkbahar başlarında daha sık görülür. Virüsler; hastaların aksırmaları, öksürmeleri sırasında damlacık yolu ile havaya karışır ve solunum yoluyla bulaşır. 

Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gizem Güvener, bronşiolit hastalığı hakkında önemli bilgiler paylaştı:


Bronşiolit etkenleri nelerdir?

  • En sık virüsler sebep olmaktadır.
  • Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV) olguların %50’sinden sorumlu olan viral etkendir.
  • Bunun yanında parainfluenza, influenza, rinovirüs, adenovirüs, coronavirüs gibi virüsler etkenlerin arasında sayılabilir. [1]

Bronşiolit tanısı nasıl konur?

  • Akut bronşiolit tanısı klinik bulgularla konulur.
  • Soğuk algınlığı gibi burun akıntısı, hafif öksürük, burun tıkanıklığı şikayetleri ile başlar. Ateş normal veya hafif yüksek olabilir.
  • Semptomların şiddeti gün geçtikçe artar. Birkaç gün içerisinde öksürük şiddetlenir ve hırıltılı solunum ortaya çıkar. Hızlı nefes alıp verme, solunum sıkıntısının ilerlemesi ile nefes darlığı, kalp hızının artması, yardımcı solunum kaslarının ve burun kanatlarının solunuma eşlik etmesi görülebilir.
  • Bunun yanında, huzursuzluk, beslenme bozukluğu, uyku problemleri de görülebilir.
  • Bazı bebeklerin tedavisi hastaneye yatırılarak yapılmakta ve tekrarlama riskinden dolayı da aileleri endişelendirmektedir.[2]

Bronşiolit tedavisi nedir?

Temel tedavisi destekleyici tedavidir. Çoğunluğuna virüslerin neden olması nedeniyle antibiyotiklerin yeri yoktur. Yeterli oksijenlenmenin sağlanması, düzgün bir burun temizliği, beslenmeye dikkat edilmesi, solunum sıkıntısını arttırmamak adına az ve sık beslenme, bol sıvı alımının sağlanması sağlanır, gereklilik halinde nebül ve ilaç tedavileri uygulanır.

Fakat bazı durumlarda ilk 6 ay, özellikle ilk 3 aylık bebeklerin, risk faktörlerine sahip çocukların (prematüreler, beslenmesi bozulan bebekler, kalp ve akciğer hastalığına sahip olanlar) ve ciddi solunum sıkıntısına sahip bebeklerin yakın izlem ve gereklilik durumunda hastanede yatırılarak tedavisi gerekebilir. Bazen bronşiolite zatürre tablosu da eşlik edebilir. Zatürrenin eşlik ettiği, ateşli veya laboratuvar ve görüntüleme yöntemleri ile bakteriyel olduğu düşünülen hastalarda antibiyotik tedavisi de tercih edilebilir.

Belirtiler yaklaşık 7-10 günde düzelir.


Nelere dikkat edilmeli?

Anne sütü ile yetersiz beslenmiş bebekler, sigara dumanına maruz kalan bebekler, doğuştan gelen kalp veya akciğer hastalığı olan bebekler ve prematüre doğan bebekler bronşiolite diğer bebeklere oranla daha yatkındır.

Bebeğin özellikle bronşiolitin yaygın olarak görüldüğü kış aylarında kreş gibi kalabalık ortamlarda bulunması, bebeğin öpülmesi veya yakın temasta bulunulması, okul çağında kardeşleri olması bronşiolit riskini yükselten durumlardır.

Önlem olarak ellerimizi sık sık su ve sabun ile yıkamalı, kalabalık ve havalandırılmayan ortamlardan uzak durmalı, sigara kullanılmamalı, oyuncaklar veya çocuğun sık kullandığı eşyalar sık sık temizlenmelidir.


Tekrarlayan düzelmeyen veya tedaviye yanıtsız bronşioliti olan bebekler için ileri araştırma mutlaka yapılmalıdır. Yabancı cisim aspirasyonu, doğuştan olan akciğer ve kalp anomalileri, gastroözefageal reflü, kistik fibrozis gibi altta yatan hastalıklar açısından değerlendirilmelidir.

Çocuğunuz sık hastalanıyorsa bilmeniz gereken 17 gerçek


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.