Çocuğun kabusları haftada birden fazla oluyorsa dikkat!

Çocuğun kabusları

Çocuğun kabusları haftada birden fazla oluyorsa uzmana başvurulmalı! Uzmanlar, çocukların uykusunu yeterince almadığı durumlarda duygusal problemler, dikkat eksikliği, öğrenme zorlukları, zihinsel sağlık sorunları, büyüme gerilikleri ve davranış sorunları ortaya çıktığını söylüyor.

Çocukların uyku kalitesini olumsuz etkileyen faktörlerden birinin kabuslar olduğunu vurgulayan Klinik Psikolog  Dr. Gökçe Vogt, “Çocuğun kabusları haftada birden fazla oluyorsa, sıklıkla çocuğun yeterince uyumasını engelliyorsa veya diğer duygusal veya davranışsal sorunlarla birlikte oluyorsa bir uzmanla konuşmak gerekiyor.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, uykunun çocukların gelişimindeki önemine ilişkin bilgi verdi.


Uyku, çocukların beyin gelişimini etkiliyor

Uykunun, çocukların gelişimindeki zihinsel, fiziksel ve duygusal yönleri etkileyen en temel faktörlerden biri olduğunu dile getiren Dr. Gökçe Vogt, “Uyku, çocukların beyin gelişimi, büyüme hızı, dikkat mekanizmaları, öğrenme kapasiteleri ve ruhsal sağlık durumları üzerinde derinlemesine etkilere sahiptir. Çocukların sağlıklı büyüme ve zihinsel gelişimlerini sürdürebilmeleri için düzenli ve yeterli uyku almaları büyük bir öneme sahiptir.” dedi.

Uyku eksikliği çocuklarda nelere neden oluyor?

Çocukların yeterince uyku almadığı durumlarda, bir dizi önemli sorunla karşılaşma olasılıklarının arttığına işaret eden Dr. Gökçe Vogt, “Duygusal problemler, dikkat eksikliği, öğrenme zorlukları, zihinsel sağlık sorunları, büyüme gerilikleri ve davranış sorunları, uyku eksikliği sonucu sıklıkla ortaya çıkan olumsuz etkilerdir. Bu nedenle, ebeveynler çocuklarının sağlıklı uyku alabilmelerini sağlamak adına çeşitli önlemler almalıdırlar.” diye konuştu.

Ailelerin alması gereken önlemler arasında neler yer alıyor?

Ailelerin alması gereken önlemler arasında; düzenli bir uyku rutini oluşturma, uykuya geçişi kolaylaştırmak için sakinleştirici aktiviteleri tercih etme ve uyuma ortamını rahatlatıcı hale getirmenin yer aldığını dile getiren Dr. Gökçe Vogt, şöyle devam etti:

“Ayrıca, uyumadan önce şeker, kafein ve ağır yemek tüketimini sınırlamak, teknoloji kullanımını uykudan önce kısıtlamak ve çocuğun gündüzleri fiziksel aktivite yapmasını teşvik etmek, sağlıklı bir uyku düzeni oluşturmak için atılacak adımlardır. Ancak çocuğun uyku düzenini olumsuz etkileyebilecek faktörler yalnızca bunlarla sınırlı değildir. Genetik faktörler, büyüme dönemlerindeki hızlı değişimler, stres, endişe, korku gibi duygusal etmenler ve fiziksel rahatsızlıklar da çocuğun uyku kalitesini etkileyebilir.

Hafta içi ve hafta sonlarında aynı uyku rutinini sürdürmek çok önemli

Uyku düzeninin oluşturulmasında, belirli uyuma ve uyanma saatlerinin sabit tutulması da önem taşımaktadır. Hafta içi ve hafta sonlarında aynı uyku rutinini sürdürmek, çocuğun biyolojik saatinin daha dengeli bir şekilde ayarlanmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, uykuya geçişi kolaylaştırmak adına kitap okuma gibi sakinleştirici etkinliklere yer vermek, teknoloji kullanımını azaltmak ve uyku ortamının karanlık ve sessiz olmasını sağlamak da uyku kalitesini artırabilir.”


Kabuslar çocukların uykularını olumsuz etkiliyor

çocuklar kabus görme

Çocukların uyku kalitesini olumsuz etkileyen faktörlerden birinin de kabuslar olduğunu vurgulayan Dr. Gökçe Vogt, “Rahatsız edici ve korkutucu deneyimlere neden olduklarından, çocuğun uykuya dalmakta zorlanmasına yol açabilir ve uyumaya dair endişe geliştirmelerine yol açabilir. Uykusunda kesintiye yol açtığı için çocuğun dinlenmiş hissetmemesine ve yorgun olmasına yol açabilir. Bu durum da çocuğun gün içerisinde dikkatini olumsuz bir şekilde etkileyebilir.” dedi.

Yatmadan hemen önce korkutucu kitaplar okumak veya korku filmleri izlemek kabuslara yol açabilir

Hiç kimsenin kabuslara neyin sebep olduğunu tam olarak bilmediğini de söyleyen Dr. Gökçe Vogt, şunları ifade etti:

“Rüyalar ve kabuslar, çocukların duygu ve düşüncelerini işlemenin ve endişe ve kaygılarla başa çıkmanın bir yolu gibi görünüyor. Bazıları bir çocuk stres yaşadığında veya bir değişiklikle uğraşırken meydana gelebilir. Taşınmak, yeni bir okula gitmek, bir kardeşin doğumu veya aile içi gerginlikler gibi rahatsız edici olabilecek olay veya durumlar da kabuslara yol açabilir. Bazen kabuslar çocuğun doğal afet, kaza veya yaralanma gibi travmalara verdiği tepkinin bir parçasıdır. Bazı çocuklar için, özellikle de iyi bir hayal gücüne sahip olanlar için, yatmadan hemen önce korkutucu kitaplar okumak veya korku filmleri izlemek kabuslara yol açabilir. Bazen bir kabusta günün olayları ve deneyimlerinden tanınabilir parçalar bulunur, ancak bu korkutucu bir değişimle birlikte olur. Bir çocuk her ayrıntıyı hatırlamayabilir, ancak genellikle bazı görüntüleri, karakterleri veya durumları ve korkutucu kısımları hatırlayabilir.

Çoğu çocuk için kabuslar ara sıra meydana geliyor

Çoğu çocuk için kabusların yalnızca ara sıra meydana geldiğini ifade eden Dr. Gökçe Vogt sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu durum endişe kaynağı değildir ve yalnızca bir ebeveynin tesellisine ve güvencesine ihtiyaç duyar. Çocuğun kabusları haftada birden fazla oluyorsa, sıklıkla çocuğunuzun yeterince uyumasını engelliyorsa veya diğer duygusal veya davranışsal sorunlarla birlikte oluyorsa bir uzmanla konuşmanız gerekmektedir.”


Doi: https://doi.org/10.32739/uha.id.43192

Gece korkusu yaşayan çocuklara 5 doğru yaklaşım!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.