Göz tembelliği nedir? Belirtileri neler? Tedavisi nasıl?

göz tembelliği

Çocukluk çağının en yaygın hastalıklarından biri olan göz tembelliği çok sık gözden kaçtığından ileride tedavisi zorlu bir hal alabildiği gibi kalıcı görme kaybına da yol açabiliyor.

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Şahbaz, gözde tek ya da çift taraflı görme keskinliğinin azalmasının göz tembelliğine (ambliyopi) işaret ettiğini belirterek “Göz tembelliği esas olarak beyinde görme ile ilgili alanların fonksiyonlarının gelişememesidir. Hastalığa geç tanı konulması gecikmiş tedavi anlamına gelir ki bu da tedaviye zor cevap verilmesine yol açar. Bu nedenle tüm çocukların doğum ile beraber 3. ve 6. ay da dahil olmak üzere her yıl 6 yaşına kadar rutin göz muayenesinin mutlaka yapılması gerekir” diyor.

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Şahbaz çocuklarda göz tembelliğini anlattı, anne babalara önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.


Halk arasında ‘göz tembelliği’ olarak adlandırılan, tıptaki adıyla ‘ambliyopi’ ülkemizde yaygın görülen hastalık. Gerek çocuklarda gerekse yetişkinlerde sık rastlanan bu önemli sorunun 9 yaşına kadar tanı konulması durumunda kolayca tedavi edilebildiğini belirten Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Şahbaz, buna karşın teşhiste geç kalındığında tedavi şansının kaçırılabildiğini söylüyor.

Göz tembelliğinin çocuğun ileriki hayatında meslek seçiminde bile karşısına bir sorun olarak çıkabilen bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Şahbaz şöyle konuşuyor:

“Doğumdan itibaren her iki gözü sağlıklı görsel uyarı alan çocuklar, bu iki gözden gelen görüntüleri beyinde birleştirip tek bir görüntü olarak algılamayı öğrenir. Bunun gelişimine engel olan her durum göz tembelliği (ambliyopi) ile sonuçlanır. Göz tembelliği esas olarak beyinde görme ile ilgili alanların fonksiyonlarının gelişmemesi, gözlerde tek taraflı veya çift taraflı görme keskinliğinde azalmadır. Erken tanı ve tedavi ile göz tembelliğini tedavi etmek mümkündür. Göz tembelliğinin çocukluğun erken ilk yıllarında (8-9 yaş) tedavi edilebileceği kritik bir dönem vardır.”


6 yaşına kadar yılda bir düzenli muayene şart!

Gözlerde kayma (şaşılık) olması, iki gözün gözlük numalarının birbirinden çok farklı olması, göz kapağında düşüklük veya doğumsal kataraktın göz tembelliğinin başlıca nedenleri arasında yer aldığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Şahbaz “Göz tembelliğinin nedeni şaşılık veya göz kapağında düşüklük ise aile bu tür durumları genellikle fark eder ve çocuğunu göz doktoruna muayeneye getirir; hasta, tanısını alır ve gerekli tedavisi başlar. Ancak göz tembelliğinin nedeni iki gözün gözlük numarası arasında farklılık veya yüksek gözlük numarası ise çocuğun dış görünüşünde farklılık olmadığı için dışarıdan ailenin anlaması mümkün değildir. Genellikle bu durumlarda, rutin göz muayenesi yapılmamışsa çocuk geç tanı alabilir” diyor.[1]

Geç tanı alınmasının gecikmiş tedavi anlamına geldiğini, bunun da tedaviye zor cevap verilmesine yol açtığını vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Şahbaz, bu nedenle tüm çocukların doğum ile beraber 3. ve 6. ay da dahil olmak üzere her yıl 1-6 yaş arasında rutin göz muayenesi olmasının son derece önemli olduğunu söylüyor.

Amblyopia tedavisi

Tedavide 9 yaş kritik sınır!

Erken tanı ve tedavi ile göz tembelliğinin tedavi edilebildiğini, özellikle 9 yaşına kadar tedavi edilebildiği kritik bir dönem olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Şahbaz, öncelikle göz tembelliğine neden olan hastalığın tedavi edildiğini söylüyor. Kritik yaş dönemi sonrası 12 yaşından itibaren hastalarda göz tembelliğinin kesin bir tedavisinin olmadığını vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Şahbaz şöyle konuşuyor:


“9 yaşına kadar olan dönemde öncelikle göz tembelliğine neden olan hastalık tedavi edilir. Göz tembelliğinin cerrahi bir tedavisi yoktur. Buna neden olan şaşılık veya göz kapak düşüklüğü ise, öncelikle bu durumlar cerrahi ile tedavi edilir. Gerekirse gözlük kullanımına başlanır ve daha sonra hastanın yaşına ve görme tembelliğinin derinliğine göre belirlenen sürelerle sağlıklı göze kapama tedavisi planlanır. Kapama tedavisi ile birlikte CAM tedavisi de uygulanabilmektedir.[2] Ancak 12 yaşından sonra bazı Nörovizyon tedavisi gibi yöntemlerle çok az da olsa olumlu sonuçlar alınsa da çoğunlukla kesin tedavi imkanı ortadan kalkmaktadır.”

Gözlerimizi tehdit eden 10 önemli hata!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.