Graves hastalığı nedir? Belirtileri neler?

Graves hastalığı

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, genellikle 20 ile 40 yaş arasındaki genç hastalarda ve kadın hastalarda erkeklere kıyasla 7 kat daha sık görülen zehirli guatr, yani Graves hastalığı hakkında bilgi verdi. Hastalığın vücuttaki çeşitli sistemleri doğrudan etkileyebileceği konusunda uyarıda bulunan Prof. Dr. Gökakın, “Bu hastalığa sahip kişiler, soğuk hava koşullarında ince tişörtlerle rahatlıkla dolaşabilirler.” Sözleriyle hastalığın belirgin semptomları arasında sıcak hava koşullarına karşı düşük toleransın bulunduğunu belirtti.

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, vücuttaki birçok sistemi doğrudan etkileyebilen ve ciddi bir hastalık olan zehirli guatr hastalığı hakkında bilgi verdi. Bu hastalığın, vücudun bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırarak hasara neden olduğunu açıklayan Dr. Gökakın, genellikle tiroit bezini etkileyerek aşırı miktarda tiroit hormonu üretimine yol açtığını ifade etti. Bu durumun, tiroid bezinin aşırı çalışmasına ve hipertiroidizme (hipertiroidizm) sebep olduğunu belirtti.

Graves hastalığı vücutta bir dizi sistemik etki yapabilir

Otoimmün bir hastalık olan graves hastalığının potansiyel riskleri ve komplikasyonlarına değinen Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, “Aşırı tiroid hormonu üretimi, vücut üzerinde çeşitli sistemik etkilere neden olabilir. Bu hastalar, genellikle sıcak hava koşullarında rahatlıkla dolaşabilirler, ancak sıcaklığa karşı düşük tolerans gösterirler. Sıcak hava veya ortamlarda rahatsızlık hissi ve aşırı terleme, hastalığın belirgin semptomları arasında yer alır.[1]


Graves hastalığı, hipertiroidizme bağlı olarak hızlı kalp atışı, yüksek tansiyon, osteoporoz (kemik yoğunluğunun azalması), kas zayıflığı ve diğer metabolik değişikliklere yol açabilir. Ayrıca, hastalık bazen gözleri etkileyebilir ve graves oftalmopatisi adı verilen duruma sebep olabilir. Bu durum, gözlerde şişme, kızarıklık, göz kapaklarının şişmesi, gözlerin dışa doğru çıkması (exophthalmos) ve çift görme gibi belirtilere neden olabilir.” şeklinde konuştu.[2]

Stres hastalığın seyrini etkileyebiliyor

Stresin, zehirli guatrın gelişimine direkt bir neden olduğu konusunda doğrudan bir kanıt bulunmadığını ancak stresin, bağışıklık sistemi ve hormonal dengeler üzerinde etkisi olduğundan, bazı durumlarda stresin zehirli guatr semptomlarını artırabileceğinin düşünüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, “Stres, bağışıklık sistemi üzerinde etkili olabilir ve bu nedenle bazı durumlarda hastalığın seyrini etkileyebilir. Stresin, zehirli guatr semptomlarını artırıcı bir faktör olmasının yanı sıra, stresle baş etme yöntemleri ve yaşam tarzı faktörleri genel sağlığı etkileyebilir. Stresle baş etmek ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, zehirli guatrın yönetimine yardımcı olabilir.” ifadelerini kullandı.

Komplikasyonlara yol açabilir

Hastalığın tedavisinde kullanılan yöntemlerin tiroid bezinin aşırı aktif olmasını kontrol altına almayı amaçladığını dile getiren Prof. Dr. Gökakın, “Bu tedavilerin zaman zaman tiroid bezini aşırı derecede baskılayarak tiroid yetersizliğine (hipotiroidizm) sebep olabileceği unutulmamalıdır. Bu durum, tiroid hormonu eksikliğine bağlı olarak düşük enerji seviyeleri, kilo artışı, soğuk intoleransı ve diğer belirtilere neden olabilir.

Hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan hızlı kalp atışı ve diğer hipertiroidizm belirtileri, kalp sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Bu durum, kalp ritmi bozuklukları gibi diğer kardiyovasküler komplikasyonlara neden olabilir. Graves hastalığı, başka otoimmün hastalıklarla birleşebilir; örneğin, tip 1 diyabet veya romatoid artrit gibi hastalıklarla aynı dönemde görülebilir.” açıklamasında bulundu.


“İlaç tedavisi yetersiz kalırsa cerrahi müdahale düşünülebilir”

Tedavi seçeneklerinin, hastalığın şiddeti, semptomların ciddiyeti, hastanın yaşam tarzı ve diğer sağlık durumlarına bağlı olarak değişebileceğinin altını çizen Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, hastalığın tedavi süreciyle ilgili yaptığı açıklamada ise şu ifadelere yer verdi:

“Tiroid hücrelerindeki aşırı aktiviteyi azaltmak amacıyla antitiroid ilaçlar ve radyoaktif iyot tedavisi gibi yöntemler uygulanabilir. Ancak eğer antitiroid ilaçlar veya radyoaktif iyot tedavisi etkili değilse ya da iyi huylu nodüllerin veya tiroit kanseri şüphesi varsa, cerrahi olarak tiroid bezinin çıkarılması (tiroidektomi) düşünülebilir.

“Hastalar cerrahi müdahale sonrası ömür boyu hormon tedavisi almak zorunda”

Graves hastalığı (zehirli guatr) tedavisinde cerrahi operasyon, tiroid bezinin tamamen veya kısmen çıkarılmasını içeren bir prosedür olan tiroidektomi olarak adlandırılır. İşlem sonrasında hastalar genellikle ömür boyu tiroid hormon replasman tedavisi almak zorundadır. Çünkü tiroid bezinin tamamen çıkarılması hipotiroidizme neden olur. Göz belirtileri varsa, özel tedaviler ve cerrahi müdahaleler göz doktorları tarafından yönetilebilir.

Tedavi seçimi, hastanın genel sağlık durumu, tercihleri ve spesifik durumlarına bağlı olarak belirlenir. Tedavi sırasında düzenli takip ve izleme önemlidir, çünkü tedavi planları zamanla ayarlanabilir. Graves hastalığının etkili bir şekilde yönetilmesi, hastanın yaşam kalitesini artırabilir ve komplikasyonları en aza indirebilir. Her durumda, bir endokrinolog (hormon uzmanı) veya tiroid uzmanının yönlendirmesiyle tedavi planının belirlenmesi önemlidir.

“Düzenli takip önemli”


Graves hastalığının yönetimi ve tedavisi, bu riskleri en aza indirmeye yönelik olmalıdır. Bu nedenle, bir sağlık profesyoneli ile düzenli takip ve tedavi süreçleri önemlidir. Tedavi edilmediğinde veya etkili bir şekilde yönetilmediğinde, Graves hastalığı ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Bu nedenle, hastalığın belirtileri fark edildiğinde bir doktora başvurmak önemlidir.”

Aşırı terleme sorununa neden olan hastalık belirtileri


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.