45 yaş altındaki kadınların yüzde 5’inde erken menopoz görülüyor

erken menopoz

Kadın yaşamında doğal olarak adet görmenin durması olan menopoz, sıklıkla 45-55 yaşlarında görülüyor, ortalama menopoz yaşı ise 51-52 olarak kabul ediliyor. Son adetin üzerinden 12 ay geçmiş ise kadının menopozda kabul edildiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarından Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, erken menopozla ilgili merak edilenleri anlatıyor.

Bazen daha erken yaşlarda da menopozun gelişebileceğini; 40-45 yaş arasında adetten kesilmeye ‘erken menopoz’, 40 yaşından önce adetten kesilmeye ise ‘prematür menopoz’ dendiğini söyleyen DoktorTakvimi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarından Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Erken menopoz 45 yaş altındaki kadınların yüzde 5’inde, prematür menopoz ise 40 yaşın altındaki kadınların yüzde 1’inde görülür. 30 yaşından önce prematür menopoz görülme sıklığı ise 1000’de 1’dir. Hem erken menopoz hem de prematür menopozda bazı kadınlar ara sıra adet görmeye, yumurtlamaya devam eder. Hatta gebe bile kalabilirler” diyor.

Erken menopozun belirtileri neler?

Kadınların menopoza aniden girmediklerini belirten Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Menopoz öncesinde genellikle adet düzensizlikleri başlar ve birçok kadın bu dönemde menopoza gireceği endişesini taşır. 40’lı yaşlardan önce ortaya çıkan adet düzensizlikleri varlığında eğer adetleriniz önce sıklaşır, ardından araları açılırsa, örneğin ayda bir değil de 5-6 haftada bir olursa; bir veya birkaç adet süresi kadar gecikme olursa; adet süresi ve miktarı eskisine oranla kısalmış veya azalmış ise; sıcak basmaları gibi menopozla ilişkili şikayetler ortaya çıkarsa erken menopoza giriyor olabilirsiniz” şeklinde konuşuyor.


Erken ve prematür menopozda açıklanamayan vakaların oranı yüzde 60

Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, erken menopozun sebepleri ise şöyle anlatıyor: “Normalde her ay yumurtalıklardan bir yumurta salınır. Buna ‘yumurtlama’ denir ki gebeliğin olabilmesi için ön koşuldur. Erken ve prematür menopozda yumurtalık rezervi tükenmeye başlar. Sonuç olarak daha seyrek yumurtlama olur, yumurtlama tamamen durur, üreme döngüsünü kontrol eden östrojen hormon düzeyleri azalır, yumurtalıkların düzgün çalışmasını, dolayısıyla östrojen üretimini durduran veya yumurtalıkları hasarlayan herhangi bir etken erken ve prematür menopoza neden olur. Çoğu zaman erken ve prematür menopozun neden olduğu bilinmemektedir. Açıklanamayan vakaların oranı yüzde 60’dır” diyor.

Bazı ailelerde birden çok bireyde erken veya prematür menopoz görülüyor

Prematür menopozdaki hastaların yüzde 10 ila 30’unda otoimmün hastalık olduğunu söyleyen Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Bazı ailelerde birden çok bireyde erken veya prematür menopoz görülür. 20’li 30’lu yaşlarda aile üyelerinden birisinde menopoz başladıysa ailesel eğilimden şüphelenmek gerekir. Etkilenen kadınların yüzde 5 ila 30’unda ailede başka etkilenenler de vardır. Radyoterapi (ışın tedavisi) ve kemoterapi (kanser ilaç tedavisi) kalıcı veya geçici erken menopoza neden olabilir. Uzun süredir sigara içen veya düzenli sigara kullananlar hiç kullanmayanlar göre menopoza 1-2 yıl önce girer. Epilepsisi olanlarda erken menopoz yüzde 14 oranında gösterilmiştir. Halbuki normalde toplumda bu oran yüzde 1’dir” şeklinde ifade ediyor.

Erken menopoz etkenleri:

Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, erken menopozun etkenlerini söyle sayıyor: genetik faktörler, radyoterapi ve kemoterapi gibi kanser tedavileri, kromozom bozuklukları, aşırı sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, aşırı kilo, aşırı stres, enfeksiyon, kürtaj olma, düşük yapma ve genital faktörler. Bu bağlamda erken menopoza sebep olan çevresel faktörler engellenerek erken menopoz önlenebilir.

Erken menopoz hastalarının 50 yaşına kadar östrojen tedavisi alması öneriliyor

Erken menopoz tedavisinde temel amacın yumurtalıkların artık üretmediği östrojen hormonunu hastaya vermek olduğunu dile getiren Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Östrojenin kadın sağlığında önemli görevleri vardır. Östrojen kadınlarda kemikleri kuvvetlendirir ve kemik erimesini önler. Ayrıca sıcak basması, gece terlemesi, uykusuzluk ve vajina kuruluğu gibi menopoz şikayetlerini de azaltır. Bununla birlikte, 50 yaş altında östrojen yetersizliği kalp hastalıklarına neden olabilir. Bu nedenle günümüzde erken menopoz hastalarının 50 yaşına kadar östrojen tedavisi alması önerilmektedir. Rahim alınmamışsa, tek başına östrojen vermek rahim kanserine neden olabilir. Bu nedenle östrojen tedavisine ‘progesteron’ hormonu eklenmelidir. Rahmi alınan kadınlarda ise tek başına östrojen tedavisi vermek mümkündür” diyor.

Soya bitkisi doğal östrojen kaynaklarının başında

Son yıllarda östrojen takviyesi olarak bitkisel ürünlerin kullanımında da büyük bir artış olduğunu söyleyen Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Bu doğal – bitkisel östrojenlere fitoöstrojen adı verilmektedir. Bu bitkisel ürünlerin moleküler yapıları insan vücudunda bulunan östrojenin molekül yapısına benzemektedir. Böylece vücuda giren bu bitkisel östrojenler vücut tarafından kendi östrojeni olarak algılanmaktadır. Doğal östrojen kaynaklarının başında ise soya bitkisi gelmektedir. Yine son yıllarda yılan otu bitkisi de doğal östrojen takviyesi olarak tüketilmektedir. Bu bitkiler dışında yeşil çay, kedi otu ve ginseng gibi bitkiler de östrojen kaynağı olarak kullanılmaktadır” ifadelerini kullanıyor.


Erken menopozlu kadınlarda cinsel fonksiyon bozuklukları çok yaygın

Erken menopozda kadınların cinsel istek, uyarılma, orgazm ve ağrı problemlerinin yanı sıra kısırlık sorunuyla karşılaştıklarını belirten Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Cinsel istek bozukluklarında ve uyarılma bozukluklarında eğer kontrendikasyon yoksa östrojen ve testosteron tedavileri cinsel isteği, tatminkar cinsel ilişki sıklığını artırmakta ve cinsel stresi endişeleri azaltmaktadır. Hormon tedavisi alması sakıncalı olan kadınlarda bupropion tedavisi cinsel isteği artırmak için kullanılır.

Genital uyarılma bozuklukları vajina kuruluğa bağlı ağrılı cinsel ilişki, idrar kaçırma, ilişki sonrası idrar yanması olarak görülür. İdrar ve genital yollarda gelişen atrofi nedeniyle oluşan bu şikayetlerde vajinal östrojen tedavileri çok etkindir. Son yıllarda testosteron kremlerin kullanılması ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Erken menopozlu kadınlarda cinsel fonksiyon bozuklukları çok yaygındır. Yaşıtlarından ve normal yaşta menopoza girmiş kadınlardan çok daha sık olarak cinsel sıkıntılar yaşarlar. Bu sıkıntılarını gidermek için cinsel tıp doktorundan yardım alabilirler” şeklinde konuşuyor.

Yüzde 5 ila 10 hastada kendiliğinden veya tedaviyle gebelik elde ediliyor

Erken menopoz hastalarının bir kısmında yumurtalıkların beklenmedik bir şekilde tekrar faaliyete geçebileceğini söyleyen Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Her ay erken menopoz hastalarının yüzde 4’ünün yumurta geliştirdiği bilinmektedir. Her ne kadar erken menopoz durumunda gebe kalma olasılığı belirgin olarak azalsa da yüzde 5 ila 10 hastada kendiliğinden veya tedaviyle gebelik elde etmek mümkündür. Tedavide öncelikli olarak tüp bebek uygulanırken, hiç yumurta elde edilemeyen kadınların yumurta bağışı yöntemiyle bebek sahibi olmaları mümkündür. Ancak yumurta veya sperm bağışı ülkemizde kanunen yasak olduğu için yapılmamaktadır” diyor.

Yumurta sayısını çoğaltmak ve gençleştirmek

Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, yumurta sayısını çoğaltmak ve gençleştirmek için etkili tedavi yöntemlerini şöyle anlatıyor:

“Yumurtalık gençleştirme işlemi, farklı yöntemlerle yapılabilir. Bu amaçla PRP, kök hücre enjeksiyonu, ozon terapisi, cerrahi yumurta aktivasyonu gibi farklı teknikler kullanılabilir. Yumurta gençleştirme yöntemi olarak dünyada da kullanılmaya başlanan Trombositten Zengin Plazma (PRP) artık ülkemizde de kullanılmakta. PRP ile yumurtalıklara enjekte edilen plateletten zengin plazmanın yumurta hücrelerini uyararak tekrar yumurtaların çalışmaya başlamasını sağladığı düşünülmektedir. Bazı durumlarda bu tedaviye ek olarak hiperbarik oksijen tedavisi de eklenebilmektedir.”


Kaynaklar:

  • Okeke T, Anyaehie U, Ezenyeaku C. Premature menopause. Ann Med Health Sci Res. 2013 Jan;3(1):90-5. doi: 10.4103/2141-9248.109458. PMID: 23634337; PMCID: PMC3634232.
  • Prof Gita D Mishra, PhD Prof Melanie C Davies, MBBS MA Sarah Hillman, MBChB PhD Hsin-Fang Chung, PhD MPH Prof Subho Roy, PhD Kate Maclaran, MBChB MD et al. Optimising health after early menopause. The Lancet. (March 05, 2024) DOI: 10.1016/S0140-6736(23)02800-3
  • Hernández-Angeles C, Castelo-Branco C. Early menopause: A hazard to a woman’s health. Indian J Med Res. 2016 Apr;143(4):420-7. doi: 10.4103/0971-5916.184283. PMID: 27377497; PMCID: PMC4928547.

Menopoz dönemini sağlıklı geçirmenin yolları


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.