Yaşamın nasıl başladığı keşfedildi: Dünya ateşli bir magma çorbasıydı!

yaşamın nasıl başladığı

Telefonların, binaların ve hatta insanların olmadığı bir dünyayı hayal etmek bizim için çok zor, ancak bir zamanlar dünya sadece ateşli bir magma çorbasıydı. Bilim insanların Yaşamın nasıl başladığı ile ilgili önemli bulgular elde etti.

Gezegenin soğumaya başlaması ve sıvı su okyanusları oluşturması birkaç yüz milyon yıl aldı; ardından fotosentez yapan bakterilerin evrimleşmesi de birkaç milyon yıl sürdü. İlk hücrelerin ve dolayısıyla bildiğimiz şekliyle yaşamın doğuşunun nasıl yaratıldığı sorusu, uzmanların çok eski zamanlardan beri kafalarını kaşımasına neden oldu. Peki, dünyada yaşam nasıl başladı?

4 milyar yıllık gizem çözülmüş olabilir

California’daki bir grup bilim insanı, 4 milyar yıllık yaşamın gizemini çözecek anahtarı bulmuş olabilir. Scripps Araştırma Enstitüsü’ndeki araştırmacılar, modern canlı hücrelerin öncüleri olan protohücrelerin ilk kez nasıl ortaya çıktığına dair potansiyel olarak çığır açıcı bir açıklama yaptı. Şubat’ta yayınlanan açıklamada, fosforilasyon adı verilen önemli bir kimyasal sürecin beklenenden daha erken gerçekleştiğini öne sürüyor.


Yaşam öncesi ortam taklit edildi

Uzun zamandır protohücrelerin yağ asitlerinden oluştuğu düşünülüyordu, ancak araştırmacılar protohücrelerin tek zincirden çift fosfat zincirine nasıl geçtiğini çözemediler; bu da onların daha kararlı olmalarını ve kimyasal reaksiyonlar barındırmalarını sağlıyor. Bunu araştırmak için uzmanlar makul prebiyotik koşulları, yani yaşamın ortaya çıkmasından önce var olan ortamları taklit ettiler.

Araştırmada çalışan biyofizikçi Ashok Deniz, “Bu kimyasal evrim sürecinde fosfolipitlerin nasıl ortaya çıkmış olabileceğine dair makul bir yol keşfettik” dedi.

Daha sonra bilim insanları, protohücrelerin dinamik süreçlerini daha iyi anlamak için bazı keseciklerin kaynaşırken diğerlerinin neden bölündüğünü incelemeyi planlıyor.


29 Şubat 2024’te Cell’de yayımlanan “Prebiyotik Açıdan Makul Fosfolipit Keseciklerin Ortaya Çıkışının Deneysel Olarak Modellenmesi” başlıklı çalışmanın yazarları arasında Scripps Research’ten Sunil Pulletikurti, Veena S. Kollery, Mahipal Yadav, Ashok A. Deniz ve Ramanarayanan Krishnamurthy yer alıyor.

Ryugu asteroidi örnekleri incelendi: “Yaşamın uzaydan geldiğine kanıt”


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.