Yazın en büyük ihtiyaçlarından biri olan güneş gözlüğü ile ilgili önemli bir uyarı geldi. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Arif Koytak, güneş gözlüğü alırken, üzerinde kalite kontrol ibarelerinin bulunup bulunmadığının kontrol edilmesi gerektiğini söyledi.
Yazın en sıcak döneminin yaşandığı son günlerde artan güneş gözlüğü kullanımı için önemli bir uyarı geldi. Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Arif Koytak, güneş gözlüğü alırken, gözlüğün üzerinde veya ambalajında, gözlüğün uluslararası standartlara göre test edilip onaylandığını gösteren “CE” ibaresinin olup olmadığına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
“Mor ötesi ışınlara maruz kalmak göze zarar verir”
Güneşten gelen mor ötesi ışınların bazı dalga boylarının atmosfer ve ozon tabakası tarafından süzüldüğünü belirten Prof. Dr. Koytak, “En düşük dalga boyu olan UVA ışınları bile uzun süre maruz kalındığında ciltte ve gözlerde bir kısmı onarılamayacak hasarlar oluşturma potansiyeline sahiptir.
Söz gelimi göz çevresinde ve göz kapaklarında cilt kanserleri, göz çevresi ciltte ve göz kapaklarında erken yaşta oluşan kırışıklıklar, sarkmalar, renk değişiklikleri, göz küresinin dış zarında (konjonktiva) kanserler, gözün dış zarında, halk arasında ‘kuş kanadı’ olarak bilinen pterjiyum (gözde et büyümesi) gelişmesi, gözde görülen ve ciddi hasar yaratabilen göz uçuğu gibi bazı enfeksiyonların tetiklenmesi, gözün en önünde yer alan saydam kornea tabakasında güneş yanıkları, erken yaşta katarakt gelişimi ve ‘sarı nokta hastalığı’ olarak bilinen, retinanın en hassas bölgesini etkileyerek ciddi görme kaybı yapan maküla (sarı nokta) dejenerasyonu, bunların arasında sayılabilir” dedi.
“Güneş gözlüğü, korunmanın en kolay yolu”
Güneş gözlüğünün, güneşin zararlı ışınlarından korunmanın en kolay yolu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Koytak, “Güneş ışığının göz ve göz çevresinde yaratacağı hasardan kaçınmak için güneşin en tepede olduğu saatlerde açık havaya çıkılmamalı, zorunlu hallede siperlikli şapka ya da şemsiye kullanılmalı, yüze ve özellikle göz çevresi cilde güneş kremi sürülmeli ve kısa süreli de olsa, doğrudan güneş ışığına doğru bakmaktan sakınılmalıdır. Ancak gözlerimizi güneş ışığından korumanın en kolay ve etkili yolu uygun güneş gözlüğü kullanımıdır. Güneş gözlüğü seçimi ve kullanımı ile ilgili uyarı ve önerilerimizi dikkate almanız hem kısa hem de uzun vadede göz sağlığınızı korumanızı sağlayacaktır” diye konuştu.
Güneş gözlüğü kalite sertifikası: Mor ötesi ışınlara karşı yüzde 100 koruyucu olmalı!
Prof. Dr. Koytak, sağlıklı ve kaliteli güneş gözlüğü kullanabilmek için “CE” kalite işaretinden başka dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı: “Güneş gözlüğü UV (mor ötesi) ışınların tamamına, yani 400 nanometre altı tüm dalga boylarına karşı yüzde 100 koruyucu olmalıdır. Bunun için ürünün üzerinde ‘UV400’, ‘UV400’e karşı yüzde 100 koruyucu’, ‘UVA ve UVB’ye karşı yüzde 100 koruyucu’ gibi ifadelerin açık biçimde yazılı olması gerekir. Güneş gözlüğü camlarının UV filtre edici özellikleri hemen hemen tüm gözlükçülerde bulunan ölçüm cihazlarıyla test edilebilir. Dolayısıyla gözlüğün camlarının kalitesinden emin olmak isteniyorsa, ilgili testi gözlükçüde, kişi kendisi bizzat nezaret ederek yaptırabilir.”
“Güneş gözlüğünü herkes kullanmalı”
Prof. Dr. Koytak, şöyle devam etti: “Güneş gözlüklerini sadece belli yaş grupları, ya da gözleri hassas kişiler değil, herkesin takması gerekir. Söz gelimi güneş gözlüğü koruması çocuklar için de gereklidir. Çocukların kullanacağı gözlüklerde güvenlik açısından mineral cam yerine kırılmaz organik camlar ve yumuşak, kırılmaz plastikten, sivri köşeleri yuvarlatılmış çerçeveler tercih edilmelidir. Güneş gözlüğü çerçevelerinin, kişinin yüz ölçülerine uygun olduğundan, kulak ve burna tam oturduğundan, yüz terlediğinde ya da güneş kremi sürüldüğünde gözlerden kaymayacağından emin olunmalıdır. Estetik kaygılar da elbette önemlidir ancak güneş gözlüğü çerçevelerinin gözü tamamen, göz çevresi cildini de olabildiğince örtmesi tercih edilmelidir. Gözlük çerçevelerinizin yanlardan gelen ve aşağıdan yansıyan ışığı da bloke etmesi gerekir. Bu yüzden küçük, düz, yüz kıvrımına uygun olmayan ve ince çerçevelerden uzak durulmalıdır.”
“Marka, fiyat ya da cam rengi koruyuculuğu etkilemez”
Güneş gözlüğünün markasının ya da fiyatının koruyuculuğu üstünde herhangi bir etkisinin olmayabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Koytak, “İyi marka veya pahalı fiyatı olan her gözlük için koruyuculuğu iyidir demek doğru olmayabilir. Ayrıca cam rengi ya da koyuluğunun da koruma fonksiyonunda etkisi yoktur. Çünkü güneş gözlüklerinin temel amacı gözleri ışığın parlaklığından çok, belli dalga boyundaki ışınlardan korumaktır. Bahsettiğimiz şartları sağlaması halinde, çok ucuz, cam rengi çok açık bir gözlük de çok pahalı, bilinen marka veya siyah camlı bir gözlük kadar iyi koruma sağlayabilir.
Ancak genellikle açıkta, işportada ya da güvenilmez internet sitelerinde satılan gözlüklerin herhangi bir denetime tabi olmadığı ve üzerlerinde bulunan CE ibaresinin bile sahte olabileceği unutulmamalıdır. Tüketiciler, güneş gözlüklerini optik mağazalar yani gözlükçülerden, marketlerden, giyim mağazaları ya da güvenilir internet siteleri gibi yasal ve hukuki sorumluluklarına sadık platformlardan satın almaya özen göstermelidir. Bu arada polarize camların korunmaya pozitif veya negatif etkisi yoktur. Bu camlar yoğun ışık altında ışık saçılması ve kamaşmayı azaltarak daha kaliteli ve net görüş sağlarlar. Dolayısıyla, polarize camlarda da %100 UV400 filtre edici özelliğin aranması şarttır.” dedi.
“Sadece yazın değil tüm güneşli havalarda kullanılmalı”
Güneş gözlüğü kullanımının sadece yaz aylarıyla sınırlandırılmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Koytak, “Güneş gözlüğü, mevsimden bağımsız olarak, tüm güneşli havalarda kullanılmalıdır. Açık hava sporları, deniz ve kar sporları esnasında da hava sıcaklığı ve güneş yoğunluğuna bakılmaksızın uygun güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Sarı nokta hastalığı, retinitis pigmentosa (tavuk karası), göz uçuğu, pterjiyum ve benzeri göz hastalıkları olan kişiler güneş gözlüğü kullanma konusunda herkesten daha fazla hassasiyet göstermelidir. Ne kadar kaliteli olurlarsa olsunlar, güneş gözlükleriyle asla güneşe doğrudan bakılmamalı, güneş tutulması izlenmemelidir. Güneş gözlüğü camlarının kaplamaları ve ışık geçirici özellikleri yıllar içinde azalabilmektedir. Bu yüzden eski güneş gözlüklerinin UV koruyucu özellikleri zaman zaman gözlükçülerde test ettirilmelidir” diyerek sözlerini noktaladı.