Ultra işlenmiş gıdalar biyolojik olarak daha hızlı yaşlandırıyor

Ultra işlenmiş gıdalar

Yeni bir araştırmaya göre, çok miktarda ultra işlenmiş gıda (UPF) tüketen insanlar, yemeklerinin besin kalitesinden bağımsız olarak biyolojik açıdan daha yaşlı olma eğiliminde.

Bir kişinin doğumundan bu yana yaşadığı yıl sayısı olan kronolojik yaşlanmanın aksine, biyolojik yaşlanma hücresel düzeyde gerçekleşiyor.

Biyolojik açıdan daha yaşlı olmak insanları akciğer hastalığı, kanser, diyabet, bunama ve Alzheimer hastalığı gibi çeşitli hastalık risklerine karşı daha hassas hale getirebilir.


İtalya’dan araştırmacılar, UPF’lerin insan vücudunun biyolojik yaşı üzerindeki etkilerini belirlemek için, kronik hastalıkların risk faktörlerini incelemek üzere tasarlanmış büyük bir Avrupa veri tabanı olan Moli-sani Çalışması’ndaki 22.000’den fazla katılımcının verilerini analiz etti.

Çalışmanın ilk yazarı ve Araştırma, Hastaneye Yatış ve Sağlık Hizmetleri Enstitüsü (IRCCS) Neuromed’de araştırmacı olan Simona Esposito yaptığı açıklamada, “Verilerimiz, ultra işlenmiş gıdaların yüksek tüketiminin sadece genel olarak sağlık üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olmadığını, aynı zamanda yaşlanmanın kendisini de hızlandırabileceğini ve bu gıdaların düşük besin kalitesinin ötesine geçen bir bağlantıya işaret ettiğini gösteriyor,” dedi.

Ultra işlenmiş gıdaların sağlık üzerindeki etkileri nelerdir?

Ultra işlenmiş gıdalar, ev yemeklerinde nadiren kullanılan maddelerle yapılan ve genellikle boyalar, koruyucular, lezzet arttırıcılar ve tatlandırıcılar gibi katkı maddeleri içeren ürünler.

Örnekler arasında dondurma, seri üretim ekmek, bazı kahvaltılık tahıllar, meyve aromalı yoğurtlar, et ikameleri ve bazı alkollü içecekler yer alıyor.

İngiliz Kalp Vakfı’na göre, bu gıdaların daha fazla tüketilmesi yüksek tansiyon, kardiyovasküler hastalık, kalp krizi, felç ve hatta erken ölüm gibi sağlık sorunları riskinin artmasıyla bağlantılı.


Bu çalışmanın amaçları doğrultusunda araştırmacılar, katılımcıların kan biyobelirteçlerini ve ultra işlenmiş gıdaların tüketimi de dahil olmak üzere beslenme alışkanlıklarını detaylandıran bir gıda anketinin sonuçlarını analiz etti.

Araştırmacılar bu verileri kullanarak her bir katılımcının biyolojik yaşını tahmin etti ve daha sonra bu yaş ile gerçek yaşları arasındaki farka baktı.

Çalışma ne buldu?

American Journal of Clinical Nutrition adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışmada, aşırı işlenmiş gıda tüketiminin biyolojik yaşlanmanın hızlanmasıyla bağlantılı olduğu tespit edildi.

Araştırmacılar, bu sonuçların “yüksek oranda işlenmiş gıdaların zayıf besin içeriğiyle büyük oranda açıklanamayacağını” ve bunun arkasında başka mekanizmalar olabileceğini belirtti.

IRCCS Neuromed’de beslenme epidemiyoloğu Marialaura Bonaccio, yaptığı açıklamada, “Besin açısından yetersiz olmalarının, şeker, tuz ve doymuş ya da trans yağlar açısından zengin olmalarının yanı sıra bu gıdalar, besin matrislerini değiştiren ve bunun sonucunda besin ve lif kaybına neden olan yoğun endüstriyel işlemlerden geçmektedir,” dedi.


“Bunun, glikoz metabolizması ve bağırsak mikrobiyotasının bileşimi ve işlevselliği de dahil olmak üzere bir dizi fizyolojik işlev üzerinde önemli sonuçları olabilir. Ayrıca, bu ürünler genellikle plastik ambalajlara sarılır ve böylece vücut için toksik maddelerin aracı haline gelir.”

Ultra işlenmiş gıdalar yoluyla sağlıksız beslenmek bizi obez yapıyor!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.