Glokom belirtileri: Göz tansiyonu ölçümü neden önemli?

Halk arasında “göz tansiyonu” veya “karasu” adlarıyla bilinen glokom, milyonlarca insanı etkileyen sinsi bir göz hastalığıdır. Glokom tüm dünyada en sık kalıcı görme kaybı nedenidir. Çoğunlukla ileri dönemlere kadar hiçbir belirti vermeden seyreder ancak dikkatli bir göz muayenesi ile tanı konulabilir.

glokom göz tansiyonu

Glokom (göz tansiyonu) hastalığı, 40 yaşın üzerinde yaklaşık olarak her 40 kişiden birinde görülür ve hastalığın ortaya çıktığı 20 kişiden birinde her iki gözde kalıcı görme kaybına neden olur. Özel Çağın Göz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. M. Gürkan Tatar, glokom ile ilgili bilgi verdi.

Göz içi basıncı ve Glokom ilişkisi

Göz içerisinde, göz içi sıvısı olarak adlandırılan özel bir dolaşım sistemi vardır. Sağlıklı bir gözde göz sıvısı devamlı olarak üretilir ve dengeli bir şekilde emilerek boşaltılır. Bu sıvı göz içerisinde ki dokuları beslemekte ve iki saatte bir yenilenmektedir. Bu sayede göz içi basıncı normal düzeyde kalır. Genelde 20-21 mm Hg’in altındaki göz tansiyonu normaldir. Glokom hastalarını %70’inde göz içi basıncı 21mmHg ve üzerinde iken, %30 hastada normal değerlerde bulunmaktadır. Ancak daha düşük seviyelerdeki göz tansiyonlarında da glokom hastalığı görülebilir. Tedavi edilmezse görme kaybına neden olabilir.

Glokom türleri neler?

Üretilen göz sıvısının boşaltılması engellenirse göz içi basıncı artar ve “Açık Glokom” oluşur ki bu en sık karşılaşılan glokom şeklidir. Burada, göz sıvısının kan damarlarına ulaşmasını sağlayan kanalcıklarda normalde olmaması gereken bir tıkanıklık durumu söz konusudur ve biriken göz sıvısı göz içi basıncı arttırır. Göz içi basıncının yüksek olması göz sinirine zarar verir ve tedavi edilmediği takdirde körlüğü kadar giden görme kaybına neden olur. Glokomda görme kaybı oluştuktan sonra geri dönüş olmadığından erken tanı önemlidir.

Diğer bir glokom türü ise yine ileri yaşlarda ani olarak krizle ortaya çıkan “Dar Açılı Glokom” dur. Şiddetli göz ağrısı, görme azalması, gözde kızarıklık ve bulantı, kusma ile karakterize bir tablodur. Acil tedavi gerektirir.  Bebeklik ve çocuklu çağında izlenen türlerinde gözde sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve gözde büyüme izlenir.

Görme kaybı nasıl oluşur?

Göz içi basıncı artması ile göz sinirini besleyen damarlara baskı olur ve görme sinirinin kan akımının bozulmaya başlar. Kanlanmanın bozulması da görmeyi sağlayan sinir liflerinin yavaş yavaş harap olmasına ve görme sinirinin çukurlaşmasına sebep olmaktadır.

Glokom belirtileri nelerdir?

Glokom, genellikle asemptomatiktir yani belirti vermez ve rutin göz muayenesinde veya başka bir nedenle doktora başvuran hastalarda yapılan muayene sırasında tesadüfen teşhis edilir. Bu nedenle her göz muayenesinde göz tansiyonunun ölçümü ihmal edilmemelidir. Özellikle açık açılı glokom ağrısız ve yavaş seyreder; bu nedenle erken farkına varılmaz. Sıklıkla yavaş ilerlediği için ileri evrelere dek belirti vermeyebilir.

Hasta görmesinde azalma hissettiğinde hastalık genellikle ileri safhalara gelmiştir. Ancak dikkatli hastalara, erken evrelerde, okudukları sayfanın bazı yerlerini göremediklerinden şikâyetçi olmaktadır. Tedaviye başlanmazsa görme alanı bir borudan veya tünelden bakıyormuş gibi daralabilir. Son evrelerde ise ışık hissi dahi kaybolmaktadır. Ayrıca akut glokom kriz olarak adlandırılan göz içi basıncının aniden çok yükselmesi ile şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı, göz kanlanması, bulantı, kusma şeklinde kendini gösterebilir. Bu durum acil tedavi gerektirir.

Glokom çocuk ve bebeklerde de rastlanmaktadır. Yeni doğan bebekte normalden büyük gözler, saydam olması gereken kornea tabakasında bulanıklık veya saydam tabakada çizgilenmeler glokom belirtileri olabilmektedir.

Glokomda Erken Tanının Önemi

Glokom tedavisiyle glokom hastalığı tamamen ortadan kaldırılamaz. Tedaviyle ancak hastalığın ilerlemesi ve görme sinirine vereceği zarar durdurulabilir. Bu yüzden erken tanı hastalıktan az zarar görmek açısından önem taşır. Glokom tedavisi yaşam boyu devam eder.


Kaynaklar:

Glokom nedir? Kalıcı görme kaybının en önemli 3. nedeni!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.