Anksiyete bozukluğunun ciddi bir psikolojik rahatsızlık olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun kişinin düşünce yapısını, duygularını, bedenini ve günlük yaşamını çok yönlü etkilediğini söylüyor. En yaygın görülen anksiyete bozukluklarından biri olan ‘Yaygın Anksiyete Bozukluğu’nda bireyler panik atak yaşamasa da, günün büyük bir kısmını çeşitli konulara dair sürekli kaygı ve endişe içinde geçirir.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, kontrol edilemeyen bu düşüncelerin günlük işlevselliği nasıl bozduğunu ve belirtilerini aktarıyor.
📌 Öne çıkanlar:
- Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB), panik atak yaşamayan bireylerde bile sürekli ve kontrol edilemeyen kaygı, endişe haliyle kendini gösterir.
- YAB; zihinsel (felaketleştirme, dikkat dağınıklığı), duygusal (huzursuzluk, sinirlilik) ve bedensel (çarpıntı, kas gerginliği, uyku sorunları) belirtilerle günlük yaşamı olumsuz etkiler.
- Sağlık, aile, iş ve maddi durum gibi birçok alana yönelik aşırı endişeler, kişinin işlevselliğinde bozulmaya ve kaçınma davranışlarına yol açabilir.
- Kolay yorulma, sürekli diken üstünde olma hali, odaklanmada güçlük çekme, zihnin boşalması gibi belirtilerin en az üçünün kaygıya eşlik etmesi YAB için önemli bir işarettir.
- Anksiyete bozukluğu, kişinin bedenini, düşünce yapısını ve günlük işlevselliğini çok yönlü etkileyen ciddi bir psikolojik durumdur.
Yaygın anksiyete bozukluğu zihni, bedeni ve günlük yaşamı çok yönlü etkiliyor
Anksiyete bozukluğunun, kişinin düşünce yapısını, duygularını, bedenini ve günlük işlevselliğini çok yönlü olarak etkileyen psikolojik bir durum olduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Anksiyete bozukluğu olan bireylerde genellikle yoğun ve kontrol edilemeyen kaygı düşünceleri görülür. ‘Ya kötü bir şey olursa?’, ‘yeterince iyi değilim’ gibi felaketleştirme eğilimi yaygındır. Dikkat dağınıklığı, konsantrasyon güçlüğü, karar verme zorlukları sık yaşanır. Gelecek odaklı, sürekli bir tehdit beklentisi vardır.” dedi.
Sürekli bir endişe, huzursuzluk ve gerginlik hissi, ani öfke patlamaları, sinirlilik ya da ağlama nöbetleri gibi duygusal etkiler de görülebileceğini aktaran Demir, “Anksiyete, sadece zihinsel değil, aynı zamanda bedensel belirtilerle de kendini gösterir. Kalp çarpıntısı, nefes darlığı, terleme, mide bulantısı, baş dönmesi, kas gerginliği yaygındır. Uyku problemleri (uyuyamama, sık uyanma) sık görülür. Bazı bireylerde panik ataklar yaşanabilir, kişi kalp krizi geçirdiğini ya da öleceğini düşünebilir. Ayrıca kaçınma davranışı belirgindir. Kişi, kaygı duyduğu ortamlardan ya da durumlardan uzak durmaya çalışır. Sosyal ilişkiler zayıflayabilir, kişi içe kapanabilir. Günlük sorumluluklarda azalma, işlevsellikte bozulma olabilir. Örneğin işe gitmekte, alışveriş yapmakta, toplu taşıma kullanmakta zorlanabilir.” açıklamasını yaptı.
Kontrol edilemeyen ve sürekli kaygı: Yaygın Anksiyete Bozukluğu
En yaygın görülen anksiyete bozukluklarından birisinin de ‘Yaygın Anksiyete Bozukluğu’ (YAB) olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Bu kişiler, akut bir şekilde panik dönemleri yaşamazlar.” dedi.
Panik atak dönemleri yaşamamaları ve o an bir sıkıntı çekmemelerine rağmen çoğu zaman gergin ve kaygılı hissettiklerine dikkat çeken Demir, “Farklı birçok konu ile ilgili endişeleri vardır. Örneğin sağlık, ailevi problemler, para, iş gibi konularda sorunlar yaşarlar. Kişilerde aşırı kaygıya, kontrol edilemeyen endişelere, kas gerilmelerine, huzursuzluğa, çabuk yorulma ve sinirlenmeye, dikkat bozukluğuna sebep olabilir. Duygusal, fiziksel ve zihinsel şikayetlere de sebep olabilir. Yaygın kaygı hali kendini pek çok alanda gösterir ve günün en az yarısını birçok olay ve eylemle ilgili kaygı ve endişe hali duyar.” şeklinde konuştu.
Kaygı ve endişeye eşlik eden bu belirtilere dikkat!
Kaygıya ve endişeye eşlik edebilecek durumlara da değinen Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, sözlerini şöyle tamamladı:
- Kolay yorulma
- Sürekli diken üstünde olma hali
- Odaklanmada güçlük çekme
- Zihnin boşalmış gibi hissedilmesi
- Kas gerginliği
- Uyku bozukluğu
“Bunlar önemli birer Yaygın Anksiyete Bozukluğu belirtisi diyebiliriz ve bu belirtilerden en az üç tanesi kaygı ve endişe haline eşlik eder.”
📚 Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) ile başa çıkma yolları ve tedavi seçenekleri
Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB), bireylerin günlük yaşamlarını önemli ölçüde etkileyebilen kronik bir kaygı durumudur. Ancak doğru tanı ve tedavi yaklaşımlarıyla bu durumla başa çıkmak ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür. Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir’in de belirttiği gibi, YAB’ın etkileri sadece zihinsel değil, bedensel ve davranışsal düzeyde de kendini gösterir. İşte YAB ile başa çıkma ve tedaviye yönelik yöntemler:
YAB Tanısı ve Tedavinin Önemi
YAB tanısı, genellikle bir uzman psikolog veya psikiyatrist tarafından, kişinin belirtileri, süresi ve günlük yaşamındaki etkileri değerlendirilerek konulur. Erken teşhis ve uygun tedaviye başlamak, belirtilerin şiddetini azaltmada, kronikleşmeyi önlemede ve kişinin işlevselliğini yeniden kazanmasında kritik rol oynar.
Tedavi Seçenekleri
Yaygın Anksiyete Bozukluğu tedavisinde en yaygın ve etkili yaklaşımlar psikoterapi ve ilaç tedavisidir:
- 1. Psikoterapi (Konuşma Terapisi):
- Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): YAB tedavisinde altın standartlardan biridir. BDT, kaygıya yol açan olumsuz ve işlevsiz düşünce kalıplarını tanımaya, sorgulamaya ve daha gerçekçi/sağlıklı düşüncelerle değiştirmeye odaklanır. Aynı zamanda gevşeme teknikleri ve maruz kalma gibi davranışsal yöntemleri de içerir.
- Psikodinamik Terapi: Daha derinlemesine bir yaklaşımdır ve kaygının altında yatan bilinçdışı çatışmaları, erken yaşam deneyimlerini ve ilişki kalıplarını anlamaya çalışır.
- 2. İlaç Tedavisi:
- Genellikle seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) gibi antidepresanlar ve bazı durumlarda kısa süreli anksiyolitikler (benzodiazepinler) kullanılır. İlaç tedavisi genellikle psikoterapi ile birlikte daha etkili olur. İlaçların kullanımı mutlaka bir psikiyatrist kontrolünde ve düzenli takiple olmalıdır.
Kendi Kendine Yardım ve Destekleyici Yöntemler
Profesyonel yardımın yanı sıra, günlük yaşamda uygulanabilecek bazı destekleyici yöntemler de kaygı düzeyini azaltmaya yardımcı olabilir:
- Stres Yönetimi Teknikleri: Derin nefes egzersizleri, meditasyon, mindfulness (bilinçli farkındalık) pratikleri kaygıyı yönetmede etkilidir.
- Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, endorfin salgılayarak ruh halini iyileştirir ve kaygı düzeyini azaltır. Haftada en az 3-4 gün düzenli egzersiz yapmak faydalıdır.
- Sağlıklı Beslenme: Kafein ve şekerli gıdaların aşırı tüketiminden kaçınmak, dengeli ve düzenli beslenmek sinir sistemini destekler.
- Yeterli Uyku: Uyku düzenini sağlamak, vücudun ve zihnin dinlenmesine olanak tanır, bu da kaygı belirtilerini hafifletir.
- Sosyal Destek: Aile, arkadaşlar ve destek gruplarıyla bağlantı kurmak, yalnızlık hissini azaltır ve başa çıkma mekanizmalarını güçlendirir.
- Hobiler ve Dinlenme: Keyif aldığınız aktivitelere zaman ayırmak, zihni kaygıdan uzaklaştırır ve rahatlamaya yardımcı olur.
- Sınır Koyma: Bazı kişiler için “kaygı zamanı” belirlemek faydalı olabilir; günün belirli bir saatinde endişelenmeye izin vermek, diğer zamanlarda kaygıyı kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir.
Ne Zaman Yardım Almalı?
Eğer kaygı ve endişe haliniz günlük yaşamınızı (iş, okul, sosyal ilişkiler) olumsuz etkiliyor, fiziksel belirtileriniz şiddetleniyor veya kendi kendinize başa çıkmakta zorlanıyorsanız, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmanız önemlidir. Erken müdahale, daha etkili sonuçlar alınmasını sağlar ve yaşam kalitenizi artırır.
🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Panik atak nedir? Neden olur ve nasıl geçer?
- 13 soruda panik atak testi: Bu belirtilerden en az 4 tanesi varsa!
- Anksiyete bozukluğunu yönetmek için gevşeme teknikleri
- Depresyon ve anksiyete arasındaki fark nedir?
🔗 Kaynaklar:
- Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir (Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi)
- American Psychological Association (APA) – Generalized Anxiety Disorder
- National Institute of Mental Health (NIMH) – Generalized Anxiety Disorder