Genç yaşta kalp krizi neden daha ölümcül? ‘Kollateral damar’ uyarısı

“Gencim bana bir şey olmaz” düşüncesi, genç yaşta kalp krizi riskini artıran en tehlikeli faktör olarak öne çıkıyor. Toplumda ileri yaş hastalığı olarak bilinen kalp krizinin 40 yaş altına inmesi, uzmanları endişelendiriyor. Araştırmalar, gençlerde görülen kalp krizlerinin, ileri yaştakilere göre daha ölümcül olabildiğini gösteriyor. Bunun en önemli nedeni ise, yaşlılarda zamanla gelişen “kollateral damarlar“ın (doğal bypass) gençlerde bulunmaması.

Genç yaşta kalp krizi riski: Kollateral damarlar, kalp krizi belirtileri ve sigara gibi risk faktörleri.

Memorial Şişli Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Aycan Kavala, gençlerin göğüsteki baskı hissi gibi kalp krizi belirtilerini “yorgunluk” veya “mide rahatsızlığı” sanarak göz ardı ettiğini belirtiyor. Risk faktörleri arasında ise sigara, stres, enerji içecekleri ve genetik yatkınlık ilk sıralarda yer alıyor. Prof. Dr. Kavala, ailesinde kalp hastalığı öyküsü olan gençlerin 20’li yaşlardan itibaren kardiyolojik taramaya başlaması gerektiğini vurguluyor.

📌 Öne çıkanlar: Genç yaşta kalp krizi riski ve kollateral damarlar

  • Prof. Dr. Ali Aycan Kavala, 45 yaş altında görülen kalp krizlerinin ölümle sonuçlanma oranının, ileri yaştakilere göre daha yüksek olduğunu belirtti.
  • Temel neden: Gençlerde, ana damar tıkandığında kalbi beslemeye devam edebilecek “kollateral damarlar” (doğal bypasslar) henüz gelişmemiştir. Bu nedenle tıkanıklık, ani ve ölümcül olmaktadır.
  • Gençlerin “Bana bir şey olmaz” düşüncesiyle göğüs ağrısı, nefes darlığı, soğuk terleme gibi kalp krizi belirtilerini mide rahatsızlığı veya yorgunluk sanarak ihmal etmesi, riski artırmaktadır.
  • Risk faktörleri arasında sigara, stres, uykusuzluk, hareketsiz yaşam ve enerji içeceklerinin sık tüketimi ilk sıralarda yer alıyor.
  • Ailesinde kalp hastalığı öyküsü olan gençlerin, 20’li yaşlardan itibaren düzenli kardiyolojik tarama (EKO, EKG, efor testi) yaptırması öneriliyor.

“Gencim Bana Bir Şey Olmaz” Demeyin

Uzun yıllar boyunca kalp krizi ileri yaş hastalığı olarak bilindi. Ancak günümüzde tablo tamamen değişmiş durumda. Memorial Şişli Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Aycan Kavala, kalp krizine bağlı ölümlerin genç yaşta da dikkat çekici biçimde artmaya başladığını belirtti.

“Gencim bana bir şey olmaz” düşüncesi, kalbin en tehlikeli düşmanıdır.

Gençlerde kalp krizi belirtilerinin genellikle “yorgunluk” ya da “mide rahatsızlığı” sanılarak göz ardı edildiğini belirten Prof. Dr. Kavala, “Oysa göğüste baskı hissi, sol kola yayılan ağrı, nefes darlığı, soğuk terleme ve ani halsizlik gibi sinyaller kalp krizinin açık habercisi olabilir. Bu belirtiler fark edildiğinde zaman kaybetmeden en yakın hastaneye başvurmak, çoğu zaman hayat kurtarır” dedi.

Yaşam Biçiminizle Kalbinizi Yıpratmayın

Risk faktörlerinin başında yaşam tarzı geliyor. Prof. Dr. Kavala, “Sigara, düzensiz beslenme, aşırı stres, uykusuzluk, hareketsiz yaşam ve enerji içeceklerinin sık tüketimi, başta gençler olmak üzere tüm bireylerde kalbin yıpranmasına neden olur. Genetik yatkınlık, diyabet, yüksek kolesterol ve obezite ise tabloyu daha da ağırlaştırır” diyerek uyarıda bulundu.

Kollateral damar nedir? Gençlerde kalp krizi neden daha ölümcül?

Genç yaşta kalp krizinin daha ölümcül olmasının temel bir biyolojik nedeni vardır: Kollateral damarların (yan damarlar) gelişmemiş olması.

Kalp, kendini “koroner arterler” adı verilen ana damarlarla besler. Yaş ilerledikçe ve bu ana damarlarda yavaş yavaş daralmalar oluştukça, vücut bir savunma mekanizması geliştirir. Kalp, bu daralmayı bypass etmek (aşmak) için zamanla “kollateral” adı verilen yeni, küçük, kılcal damar ağları örer. Bu, vücudun yaptığı “doğal bypass” işlemidir.

İleri yaştaki bir hastanın ana damarı tıkandığında, bu kollateral damarlar devreye girerek kalp kasına bir miktar kan taşımaya devam eder ve hastaya zaman kazandırır. Ancak genç bir bireyde bu yan damarlar henüz gelişmemiştir. Gencin ana damarı tıkandığında, kan akışı aniden ve tamamen kesilir. Kalp kasının o bölgesi hızla ölmeye başlar ve bu durum, ani, kitlesel ve genellikle daha ölümcül bir kalp krizine yol açar.

❗ Mide gazı mı, kalp krizi mi? Gençlerde atlanan belirtiler

Prof. Dr. Kavala’nın da vurguladığı gibi, genç yaşta kalp krizinin en tehlikeli yönü, belirtilerin “atipik” olması veya ciddiye alınmamasıdır. Gençler, göğüs ağrısını genellikle mide yanması, reflü veya kas spazmı zannederek ihmal eder.

Dikkat edilmesi gereken “atipik” kalp krizi belirtileri şunlardır:

  • Mide ve Göğüs Arası Baskı: Sadece sol kolda değil, her iki kolda, çenede, omuzlarda veya sırtta da ağrı veya uyuşma hissedilebilir.
  • Açıklanamayan Yorgunluk: Basit bir aktivite sonrası (merdiven çıkmak gibi) bile aşırı ve ani nefes darlığı veya halsizlik.
  • Soğuk Terleme ve Bulantı: Göğüste ağrı olmasa bile, aniden başlayan soğuk terleme, baş dönmesi ve mide bulantısı.
  • Panik Atak Benzeri His: Ani başlayan yoğun endişe, çarpıntı ve boğulma hissi.

Bu belirtiler, özellikle risk faktörleri (sigara, aile öyküsü) taşıyan gençlerde ciddiye alınmalı ve “geçer” diye beklenmemelidir.

🚭 Genç kalbin düşmanları: Enerji içecekleri, sigara ve stres

Genç yaşta damarların bu kadar hızlı tıkanmasına neden olan modern yaşam tarzı alışkanlıkları, risk faktörlerinin başında gelir:

Risk Faktörü Kalp Üzerindeki Etkisi
Sigara ve Tütün Ürünleri Damar duvarını doğrudan tahriş eder, kanın pıhtılaşma eğilimini artırır ve iyi kolesterolü (HDL) düşürür.
Enerji İçecekleri Yüksek miktarda kafein ve taurin içerirler. Aşırı tüketildiklerinde, ani kan basıncı yükselmesine, kalp ritim bozukluklarına (aritmi) ve koroner arter spazmına yol açarak kalp krizini tetikleyebilirler.
Aşırı Stres ve Uykusuzluk Vücutta kortizol gibi stres hormonlarını sürekli yüksek tutar. Bu durum, tansiyonu yükseltir ve damar duvarında iltihaplanmaya (enflamasyon) neden olur.
Hareketsizlik ve Obezite Kötü kolesterol (LDL) ve trigliserid seviyelerini yükselterek damar tıkanıklığı sürecini hızlandırır.

🩺 Ailede varsa 20’li yaşlarda tarama şart: Hangi testler yapılmalı?

Prof. Dr. Kavala, genetik yatkınlığın genç yaşta kalp krizi için en önemli belirleyicilerden biri olduğunu vurguluyor. Eğer birinci derece akrabalarınızda (anne, baba, kardeş) 55 yaşından önce kalp hastalığı veya ani ölüm öyküsü varsa, siz de yüksek risk grubundasınız demektir. Bu kişilerin, 20’li yaşlardan itibaren düzenli kardiyoloji kontrolü yaptırması önerilir.

Bu kardiyolojik tarama genellikle şunları içerir:

  • Detaylı Kan Tahlili: Sadece toplam kolesterole değil, LDL (kötü), HDL (iyi) kolesterol, Trigliserid ve özellikle Lipoprotein (a) gibi genetik riskleri gösteren detaylı lipid profiline bakılır.
  • EKG (Elektrokardiyogram): Kalbin elektriksel aktivitesini kaydederek ritim bozukluklarını veya geçmişte sessiz bir hasar olup olmadığını gösterir.
  • Ekokardiyografi (EKO): Kalp ultrasonudur. Kalp kasının ne kadar güçlü kastıldığını, kapakçıkların durumunu ve yapısal bir bozukluk olup olmadığını gösterir.
  • Efor Testi (Stres Testi): Kişi bir koşu bandında yürürken EKG’sinin çekilmesidir. Efor sırasında damarlarda gizli kalmış bir tıkanıklık olup olmadığını anlamaya yardımcı olur.

🏃‍♂️ Stent sonrası yaşam: Genç hastaları ne bekliyor?

Genç yaşta kalp krizi geçiren bir hasta, genellikle anjiyografi ile açılır ve tıkalı damara stent yerleştirilir. Stent takılması, sorunu o an için çözer ancak altta yatan hastalığı (damar sertliği) tedavi etmez. Genç hastaların iyileşme süreci, yaşlılara göre daha hızlı olsa da, uymaları gereken kurallar çok daha katıdır:

  • Yaşam Boyu İlaç Tedavisi: Stentin tekrar tıkanmasını önlemek için kan sulandırıcı (Aspirin, Clopidogrel vb.) ve kolesterol düşürücü (Statin) ilaçların ömür boyu kullanılması zorunludur.
  • Sigaranın Tamamen Bırakılması: Stent takılmış birinin sigara içmeye devam etmesi, stentin aniden pıhtıyla tıkanması (akut stent trombozu) riskini katbekat artırır.
  • Kardiyak Rehabilitasyon: Hastaneden çıktıktan sonra, doktor kontrolünde egzersiz programlarına (kardiyak rehabilitasyon) başlamak, kalbin yeniden güçlenmesi ve yaşam tarzı değişikliklerinin oturtulması için çok önemlidir.

🔎 En çok merak edilenler

  • Genç yaşta kalp krizi neden daha ölümcül?
    Çünkü yaşlıların aksine, gençlerin kalbinde zamanla gelişen “kollateral damarlar” (doğal bypasslar) bulunmaz. Ana damar tıkandığında, kalp kası kansız kalarak hızla ölür ve hasar daha büyük olur.
  • Gençlerde kalp krizi belirtileri nelerdir?
    Klasik göğüs ağrısı yerine, ani başlayan nefes darlığı, soğuk terleme, mide bulantısı, çeneye veya sırta yayılan ağrı ve aşırı halsizlik gibi “atipik” belirtiler daha sık görülebilir.
  • Enerji içecekleri kalp krizine yol açar mı?
    Aşırı tüketim, evet. Yüksek doz kafein ve diğer uyarıcılar, ani tansiyon yükselmesine ve kalp ritim bozukluklarına neden olarak, özellikle altta yatan genetik bir yatkınlık varsa, kalp krizini tetikleyebilir.
  • Ailemde kalp hastalığı varsa ne zaman kontrol yaptırmalıyım?
    Eğer birinci derece akrabalarınızda (anne, baba, kardeş) 55 yaşından önce kalp hastalığı öyküsü varsa, 20’li yaşlardan itibaren düzenli kardiyoloji kontrolüne başlamanız önerilir.

🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:



🎯 Sponsorlu içerik ve tanıtım yazısı fırsatlarımızı keşfedin. İndigo Dergisi’nde tanıtım yazısı yayınlatın; asla silinmeyen/süresiz içeriklerle markanızı yüz binlerce okura ulaştırın.
👉 Reklam paketlerini incele
Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.