Dikkat! Bir günlüğüne zihnim uyandı!

Bu gece saat on ikiyi vurduğunda, ben kendi engelli zihnimde olacağım. Peki, bu gece saat on ikiyi vurduğunda, siz hangi zihniyette olacaksınız?

Dikkat! Bir günlüğüne zihnim uyandı! (3 Aralık Dünya Engelliler Günü)

Adım Bulut. Bedensel ve zihinsel engelliyim. Sadece bir günlüğüne bir mucize oldu ve zihinsel engelim ortadan kalktı. Böylece ne düşünürsünüz, ne yaparsınız, ne hissedersiniz, ne yersiniz, ne içersiniz, neden güler, niye ağlarsınız hepsini hissediyor, düşünüyor ve görüyorum. Fakat anlam veremediğim ve şaşkınlıkla izlediğim bazı şeyler oldu.

Yazdıklarımı okurken ne demek istediğimi çok iyi anlayacağınızı biliyorum. Şimdi size bir gün önceki Bulut’u anlatacağım. Zihninizi açın ve benim dünyama hoş gelin.


Engelli olmak bir tesadüftür. Burada önemli olan; ne oldu, nasıl oldu demek değil, ne olacak, nasıl olacak demektir.

Sahip olduğum birçok kası, eklemi, uzvu, tam kapasitede kullanmayı başaramıyorum. Ailem, ağır engelli olduğum için devletin ve yardım kuruluşlarının desteği sayesinde sağlık, eğitim ve beslenme giderlerimin bir bölümünü karşılayabiliyor. Benim dünyamda bir gün, bir ömür kadar uzun ve zor yaşanıyor.

Mesela! Susadığım zaman, elim, bardak, sürahi, su ve dudağım arasındaki koordinasyonu sağlayamaz. Kolumu bile kaldıramıyorum ki bardağa uzanayım. Belki kolumu kaldırmak için senelerce tedavi görmem gerekecek. Belki bu tedavi hep sonuçsuz kalacak. Oysa görüyorum ki siz bu işi saniyeler içinde yapıyorsunuz. Ama nedense “şu işim bitsin, öyle içerim” diyerek, sağlam vücudunuzu engelliyorsunuz.

Mesela! Günün her saati tüm ihtiyaçlarımı şefkatle karşılayan anneme, ayrıca bana sevgisini gösteren herkese sarılmak ve onları sevdiğimi söylemek istiyorum. Tüm sevgimi sadece dudağımdaki minicik bir gülümseme ile göstermeye çalışıyorum. Ya siz?

Mesela gülmek, güldürmek, dost edinmek, şarkı söylemek, dans etmek, bunları yaparken tüm vücudunu kullanabilmek harika bir duyguymuş. Eminim daha çok fazla şey vardır, ama ben bunları yapacak işleve sahip değilim. Ya siz?

Mesela, ben okuyamam, yazamam, hobi edinemem, bir işte çalışamam, top oynayıp terleyemem, kahkahalar atamam, keyfime göre giyinip sahilde yürüyemem. İstediğimi yiyemem. Beslenmek için hazmı kolay olan pahalı mamalar kullanmak zorundayım, çünkü çiğneyemem. Yemeğimi kendim yiyebilmek için, yemek kaşığını iki parmağımın arasında tutmayı başarabilecek miyim onu bile bilmiyorum. Birçok sağlık sorunum var, dolayısıyla birçok sağlık giderim oluyor. Artık kucakta taşınamıyorum. Tekerlekli sandalyem olmadığı için, canım istediğinde dışarıya çıkıp parlak güneşin sıcaklığını hissedemiyorum. Ya siz?

Yapabildiğim tek şey; beni anlamak için çaba gösteren insanların ve yardım kuruluşlarının benim için sınırlı miktarda oluşturduğu eğitim, sağlık, gıda, ulaşım gibi imkânlarla, bana sağlayacaklarını sabırla beklemek. Bu imkânlara ulaşabilirsem, büyük bir azimle engellerimi aşmak için büyük bir çaba gösteriyorum. Ya siz?


Size benim dünyamdan sadece minicik bir parçayı tattırdım. Emin olun hepsini tatmak istemezsiniz. Bu konuda benim hiçbir şüphem yok.

Ama biliyor musunuz, ben yinede kendimi çok şanslı hissediyorum. Ailesinin dışladığı, hiç kabullenmediği, utanç duyduğu için eve kapatıp dışarıya çıkarmadığı, imkânsızlıklar yüzünden bir kenara terk edilen, ihtiyaçları yeterince karşılanamayan ya da hiç karşılanamadığı için hayatını kaybeden milyonlarca Bulut var.

Ben yine de, sizlerin dünyasından ayrılmadan önce, sizler için bir şeyler yapabilmeyi çok isterdim. Keşke bir banka hesabı olsaydı, bu hesaba 5 TL yatırsaydım ve biriken paralarla size tekerlekli sandalye, gıda, ilaç, tedavi imkânları ve diğer koşulların iyileştirilmesi için destek verebilseydim. Özür dilerim! Özür dilerim!  Yanlış söyledim. Baştan alıyorum.

Keşke bir banka hesabı olsaydı, bu hesaba 5 TL yatırsaydım, ne kadar şanslı olduğunuzu fark etmeniz, mutlu olacak ne kadar çok şeye sahip olduğunuzu görebilmeniz için, size yardımcı olabilseydim. Ya da keşke size bir SMS kadar uzak olabilseydim.

Çok üzgünüm. Sizin için bir şey yapamıyorum. Engellerim gerçek olduğu için yapamıyorum.

Ya siz! Benim için neden bir şey yapmıyorsunuz? Sizin engeliniz ne?

Bu gece saat on ikiyi vurduğunda, ben kendi engelli zihnimde olacağım.


Peki! Bu gece, saat on ikiyi vurduğunda, siz hangi zihniyette olacaksınız?

3 Aralık Dünya Engelliler Günü


Serpil Çavuşoğlu
1973 İstanbul doğumluyum. Hayatın her alanında gönüllü olarak faaliyet göstermekteyim. Bağımlılık ile mücadele, kadın ve çocuk istismarına karşı destek, eğitime katkı amaçlı kütüphanaler kurulması, yardımlaşma derneklerinde faaliyetler, tüketicinin her tür hakkı (sağlık, hukuk...) üzerine destek çalışmaları, kültür sanat projelerine koçluk, danışmanlık, tutuklu çocukların topluma kazandırılması amaçlı eğitim organizasyonları, kan bağışı, organ bağışı, ilik bağışı üzerine organizasyonlarda koordinatörlük, özel eğitim öğretmeni olmam sebebiyle engelli çocuklarımızın ailelerine danışmanlık, okullarda çocuklarımızın yardımlaşma güdüsünü pekiştirme amaçlı seminerler ve sayamayacağım daha pek çok alanda, neredeyse hiç durmadan yıllardır gönüllü olarak faaliyet göstermekteyim.