Adalet Bakanı’ nın, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ ndaki ‘ Görev Ve Yetkilerini’ düzenleyen madde, iktidarın verdiği önerge doğrultusunda değiştirilerek, Adalet Komisyonu’ nda kabul edilmiştir. Hakim ve Savcılar hakkında soruşturma yetkisi olan Adalet Bakanı’ na, aynı zamanda ‘Soruşturma Açmama’ yetkisi de verilmiştir.
M.Ö. 4. yüzyılda Sirakuza hükümdarı olan Dionysios, dostu Damokles’ in kendisi ile yaptığı sohbetlerde, ‘ Krallığın mutluluk getireceğini’ devamlı vurgulamasından sıkılmıştır. Gücün, zayıflığı da beraberinde getireceğini göstermek için, Damokles’ i tahtına oturtur. Sevinç ve göz kamaşması durulduğunda, başının üstünde at kuyruğu kılına bağlanmış bir kılıcın sallandığını gören yeni Hükümdar, gücün aynı zamanda tehlikeli bir yok olma durumu olduğunu anlar. İktidarlar, at kuyruğu kılına bağlı bu kılıcın altında, hükümlerini sürdürebilmek için, çoğu yanlış uygulamalara da imza atmışlardır. Kılın, kılıcı taşımadığı anlar çoğunluktadır.
Bürokratların, Bakan çocuklarının ve bir araya gelmesi imkansız kişilerin içinde yer aldığı 17 Aralık 2013 ve 25 Aralık 2013 Tarihli ‘ Rüşvet ve Yolsuzluk’ operasyonlarının ardından Devlet, kendini sorgulamaya, gücün kimin elinde olduğunu göstermek için de kendi odalarını temizlemeye başlamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, 2010 yılında yapılan referandumda ‘ HSYK’ ile ilgili olarak yanlış yaptıklarını söyleyerek: Maalesef yargının içinde de yürütmenin içinde de çürükler var. Bunları buldukça temizledik, temizliyoruz. Yargının da bunu yapması lazım. Ama, HSYK yetkilerini başka türlü kullanmaya başladı. HSYK, Başsavcının açıklamasından sonra, 138. maddeyi çiğneyip, Danıştay’ ı baskı altına alıyor. Bir yanlış yaptık, HSKY’ yı denetleyen mekanizma vardı. Biz demokrasinin gereğini yapalım dedik; Adalet Bakanlığının elindeki yetkiyi devrettik. Orada yanlış yaptık. Kimsenin denetimsiz kalmaması gerekir. Bu ülkede, Başbakan denetlenecek, Bakanlar denetlenecek, bu ‘ Beyler’ denetlenmeyecek. Olmaz.’
Adalet Bakanı’ nın, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ ndaki ‘ Görev Ve Yetkilerini’ düzenleyen madde, iktidarın verdiği önerge doğrultusunda değiştirilerek, Adalet Komisyonu’ nda kabul edilmiştir. Hakim ve Savcılar hakkında soruşturma yetkisi olan Adalet Bakanı’ na, aynı zamanda ‘ Soruşturma Açmama’ yetkisi de verilmiştir. Mevcut yasaya göre, soruşturma izinleri Adalet Bakanı’ nın oluruna sunulurken, soruşturma açmama kararı götürülmüyordu. Adalet Komisyonu’ ndan geçen 24. maddeye göre, halen HSYK ( Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) Genel Kurulu’ nun atadığı, Teftiş Kurulu Başkanı’nı, Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılarını, Genel Sekreter Yardımcılarını artık Adalet Bakanı kendisi atayabilecek. HSYK’ nın yetkisinde olan, yönetmelik ve genelge çıkartma yetkisi Adalet Bakanı’ nda olacak.
17 ve 25 Aralık 2013 tarihli operasyonların ardından, Hatay’ da Kırıkhan- Reyhanlı Karayolu üzerinde seyir halindeyken gelen bir ihbar sonucu Jandarma tarafından durdurulan ve askeri mühimmat taşıdığı iddia edilen ‘ Tır’, Valiliği, Jandarmayı ve Polisi karşı karşıya getirmiştir. Cumhuriyet Savcısı talimatı sonucu inceleme yapılmak üzere Jandarma Karakolu’ na çekilen Tır, Hatay Valiliğinin karşı talimatı ile engellenmiştir. Operasyonun başından takip halinde olan Polise ise, olayın Jandarma sınırları içerisinde yer aldığı gerekçesiyle görevden el çektirilmiştir. Savcılık ve Jandarma karşılıklı tutanak tutarak, tırın arama yapılmadan serbest bırakılması sağlanmıştır. Rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarından sonra, Emniyet içinde hızlı bir değişikliğe girişen İktidar, Tır operasyonundan sonra da, aracı durduran, takip eden polisleri görevden almış, Terörle Mücadele ve Organize Suçlarla Mücadele şubelerinde görevli amirlerin de yerlerini değiştirmiştir. İktidar tarafından, Suriye’ ye ‘ İnsani Yardım’ götürüldüğü söylenmesine rağmen, Özgür Suriye Ordusu’ na mühimmat götürüldüğü şüphesi de ağır basmaktadır.
Bir başka gelişme ise, Van merkezli Adana, Gaziantep, İstanbul, Kilis ve Kayseri’ de El Kaide örgütüne yönelik yapılan operasyondur. Van Cumhuriyet Savcılığının talimatı ile gerçekleşen operasyonda, Guantanamo Hapishanesi’ nda kalan İbrahim Şen, Akit Gazetesi’ nin eski sorumlusu ve bazı dergi sahipleri ile birlikte yirmi beş kişi gözaltına alınmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ nin Suriye’ deki ÖSO’ yu ( Özgür Suriye Ordusu) desteklediği ve gerek sığınma, gerekse mühimmat konusunda yardımcı olduğunun gerçekliği artık kabul edilmiştir. El Kaide militanlarının Suriye’ deki önemli noktaları ele geçirmesi ve ÖSO’ nun yenilgiye uğraması sonucunda Türkiye’ de hem Tır, hem de El Kaide operasyonun anlamı da ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Türkiye’ nin son on yılına baktığımızda, Hukukun belli bir misyon merkezinde döndüğünü söyleyebiliriz. Cumhuriyet Savcıları’ nın kopyala- yapıştır türü iddianameleri ile insanların kendilerini temize çıkartmak için nasıl mücadele ettiklerine bakarak, adaletin yetersizliğini söylemek de hafif olacaktır. HSYK üzerinde yapılacak değişiklikler kurumun düzeltilmesi için değil, gücün denetiminin kaybolmaması için olacaktır.
HSYK’ ya bağlı üç daire bulunmaktadır ve her bir daire yedi üyeden oluşmaktadır: Hakim ve Savcıların atama ve nakilleri ile ilgili konulara birinci daire bakar. Disiplin ile ilgili konulara ikinci daire; idari işler ve şikayetlerle ilgili konulara da üçüncü daire bakar.Mevcut sistemde bu dairelerde kimlerin bulunacağına HSYK karar veriyordu, yeni düzenleme ile bu yetki Adalet Bakanı’ na geçmiş olacaktır. Dairelerin Başkanları, Bakanın göstereceği iki adaydan biri olacak (!) Sözde bir seçimle demokratik yönetim böyle olmalı.
Dairelerdeki üye sayıları yeniden belirlenecek, birinci ve ikinci dairelerde beş; üçüncü daire de ise on bir üye bulunacaktır. HSYK’ nın önemli ve öncelikli konularına bakan birinci ve ikinci daire üye sayıları düşürülürken üçüncü daire üye sayısı neden arttırılmaktadır? Çünkü, karar almak ve uygulamak kolaylaşacak, muhalif görüşler ötelenmiş olacaktır. Hakim ve Savcıların atama ve nakilleri ile ilgili kararları birinci dairedeki beş kişi verebilecek. Müsteşarın bulunduğu dairede iki üyenin oyu ile iktidarın istemiş olduğu her karar çıkartılabilecektir.
Kaos nasıl yaratılır: Yeni düzenleme ile itirazlara bir sonraki daire bakacak. Birinci daire ile ilgili itirazlar ikinci de, ikinci daire ile ilgili olanlar üçüncü de, üçüncü ile ilgili olanlar ise tekrar birinci daire de görüşülecektir. Yani üçüncü daireye kadar gelmiş olan itirazlar on bir üyeye karşın tekrar birinci daireye döner ve üç kişi ile karara bağlanır(!) HSYK ( Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) etkisi örselenmiş bir kuruma dönüştürülmek istenmiştir.
Yargı ile ilgili genelgelerin hazırlama yetkisi de Adalet Bakanı’ na verilerek, yargının emir alması da sağlanmış olacaktır. HSYK, Yargının emniyet sübabı olma özelliğini tamamen kaybetmiş olacaktır. Yargıyı kontrol edebilmenin yolu da zaten bu değil midir? HSYK’ nın işleyişini değiştirmek!
Avrupa Birliği Ülkelerinde Yürürlükte Olan Yargı Modelleri:
Belçika Yüksek Yargı Konseyi, kırk dört üyeden oluşur. ( yirmi iki üye Flemenkçe konuşanlardan, yirmi iki üye Fransızca konuşanlardan) Bu üyeleri Adalet Bakanı önerir ve konsey listeyi Kral’a sunar.
Hollanda Ulusal Yargı Konseyi, Beş üyeden oluşur, tümünü Adalet Bakanı atar.
İspanya Yargı Genel Konseyi, yirmi üye ve bir başkandan oluşur. Üyelerin tümü Parlemento’ nun tavsiyesi ile Devlet Başkanı tarafından atanır. Konsey, parlemento’ ya karşı sorumludur ve Konsey Başkanı, yıl sonunda parlemetoyu bilgilendirmek zorundadır.
Portekiz Yüksek Yargı Konseyi, Başkan dahil on yedi kişiden oluşur. İki üyeyi doğrudan Devlet Başkanı atar, yedi üye ise Parlemento tarafından seçilir. Yüksek Yargı Konseyi, Parlemento’ ya yıllık rapor sunmak durumundadır.
HSYK’ nın ( Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) ile ilgili değişikliği savunan görüşteki aydınlar, yukarıdaki örnekleri sıralayarak,yüksek yargı üyelerinin önemli bir kısmının parlemento tarafından, hatta bizzat parlemeterlerin katılımı ile seçildiğini ve atama işlemlerini ise Devlet Başkanları’ nın yaptığını söyleyerek, konunun doğruluğunu kanıtlamaya çalışmaktadırlar. Ama, unutulan ve gözden kaçırılmak istenilen, mutlak denetimin parlemento tarafından yapıldığı ve asla gücün tekelleşmesine izin verilmediğidir. HSYK ( Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) değişiliği Hukukun ‘ Kadı’ laşmasına neden olacağı, uygulamaya geçildiğinde görülecektir.
Kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü ‘ Don Kişot’ hayalperestliği olarak anılmaya başlanacaktır.