Evvel zamandan bir olayla başlamak istiyorum satırlarıma… Gerçi bir çok kişi yazmıştır, bir o kadar kişi de okumuştur; elbet karşılaşmışsınızdır. İbretlik bir kıssadan hisse, Hz.Ali döneminde geçmekte… Ancak günümüzün yüz kırışıklıklarını ortaya koyan bir olay…
Muaviye Şam’da, Hz. Ali ise Küfe’de validir. Ancak aralarında anlaşmazlıklar vardır, savaş çıkmak üzeredir. Bir gün bir deveci, yüklediği mallarla Küfe’den Şam’a gelir, açıkgözün biri deveye sahip çıkar:
-Bu dişi deve benimdir.
Küfeli kendisinden emindir, çünkü devesi erkektir. İtiraz eder, dinletemez.
Sorun Muaviye’ye kadar yansır. Halk bir meydanda toplanır.
Muaviye, Bu dişi deve benimdir diyen Şamlıya sorar:
–Bu dişi deve kimindir?
Şamlı,’’Benimdir’’ der… Muaviye de onaylar:
–Evet, bu dişi deve Şamlınındır.
Sonra halka sorar :
–Bu dişi deve kimindir?
Hep bir ağızdan cevap verirler:
–Bu dişi deve Şamlınındır!
Küfeli neye uğradığını anlayamaz, şaşkın şaşkın bir kenarda dururken Muaviye çağırır; ‘’Bana bak, ben de, sen de biliyoruz ki, bu deve erkektir. Küfe’ye dönüşte Ali’ye de ki: Şam’da öyle bir ahali var ki, erkekleri de dişileri de, onların cinslerine değil, Muaviye’nin ağzına bakarak söylüyorlar, o dişiye erkek dese, ya da erkeğe dişi dese, hepsi ona itaat ediyor.
Var git Ali’ye söyle ayağını denk alsın!’’
Bir çok şeyin kısa bir özetidir bu olay benim gözümde. Günümüzle bağdaştırdığımızda ortak paydaların bir çok yerde var olduğunu görmekte zorlanmıyoruz. Hikayemizdeki toplum ve bizim toplumumuz bir çok konuda müşterek. Bir siyasi görüşe ya da ideolojik kavrama sıkı sıkıya sarılan insanlar var ülkemizde. Elbette olacaktır topluluğun farklı görüşlerle kümelenmesi kaçınılmazdır. Ancak bir görüşü, ideolojik tutumu savunan birey, tamamen onun yapısına büründürüyor beynini. İşte asıl tehlike de burada başlıyor…
[quote]İnsanlar hangi görüşte olursa olsun o görüşün liderinin dediğini daima kabul etmiyor mu? Haksızlıklarını, yanlışlıklarını kabul edip, doğru saymıyor mu? Peki ya karşı tarafta olan bir çok doğruyu ıskalamıyor mu? Kiralık beyinlerle etrafta dolaşan bir görüşe sıkı sıkıya bağlanıp objektifliğini kaybeden insanlar var ülkemizde. Böyle olunca ne kendi yanlışı çarpıyor gözüne ne de kendine cephe aldığı tarafın doğruları… Ne acı değil mi ?[/quote]
Yargılama, sorgulama ve düşünce yeteneklerini bir kenarı bırakıp savunduğu görüşe hayatını adayan bir çok insan kendine muhakkak karşı bir cephe açmakta. A görüşünü savunmaktaysa, B’ye hasım kesilmekte. Böylece toplumsal kargaşalar kaçınılmaz hale gelip, ülke gruplaşmaya itilmekte.
Ve biz hala demokrasiden, adaletten bahsediyoruz… Öncelikle kendi beyinlerimizi takınmamızın zamanı geldi de geçmekte. Biz Muaviye’nin halkı değiliz! İdeolojik bir düşüncesi, yorumu herkesin olacak ve bu kaçınılmaz. Bir örgüt ya da grubun lider gördüğü kişiye beynini devreden insanların ülkesinde de geleceğe ümitsizce bakmak kaçınılmaz… Muaviye’nin halkı olmaktan korkuyorum, bir gün doğruların söylenemeyeceği bir ülkede yaşamaktan korkuyorum. Kendi doğrularını yüceltip, gerçek doğruları unutturan ve utandıran bir halk olmamak dileğimle…