Öyle bir milletimiz var ki trafik kazası ya da herhangi bir ilk yardım bilgisi gerektiren durum gördüğünde, far gören tavşan gibi kalıyor. İlk yardım bilgisi pek az toplumumuzun.
İlginç bir haber okudum, gazete üçüncü sayfasında. Sizlerle paylaşmak ve üzerine birkaç şey söylemek istedim. Habere, gelin beraber bakalım şimdi… Ellerini boğazına götürüp çırpınan genci kalp krizi geçiriyor sanan bir grup insan, düz yatırıp 112’yi çaresizce tuşlamış… Gömleğinin yakalarını da sağa sola hafiften açıvermişler. Sonra ne mi olmuş? Ölmüş genç. Sebebi, boğazına kaçan sakız! Kalp krizi filan değil yani… Böyle ilk yardım hatalarına alıştığımız için ana haberlerde filan çıkmaması gayet doğal sanırım. Hiç duymadık diyecek olursanız, bundandır…
Genel olarak her şeyden anlarız, hemen hemen her şey hakkında fikrimiz vardır. Çalışmayan televizyon, bir bacağı diğerlerinden kısa masa, enerji veren besinler… Din, siyaset, eğitim, sağlık… Biri yerde yatıyor olsun, başına toplanan grubun -ki kesin toplanırız- çoğunluğunun ağzından bir kaç cümle dökülecektir.’Bizim amcaoğlu da böyle oldu, arkasından vurun geçer…‘ diyecek biri , ‘İntihar etmiş bu,sevgilisi vardı da şey yaa… kusturun kusturun.‘ der öteki, ‘Kalp krizi kalppp…‘ falan filan da… Genellikle bir işe de yaramaz dediklerimiz, kuru kalabalık sadece kurutur yerde yatanı. İcraat da sıfır, bilgi de sıfır. Yukarıdaki, şehrin ortasında yaşanan üçüncü sayfa gazete haberi bu söylemi destekler nitelikte.
Öyle bir milletimiz var ki acil yardımlık bir hasta gördüğünde, trafik kazası ya da herhangi bir ilk yardım bilgisi gerektiren bir durum gördüğünde far gören tavşan gibi kalıyor. İlk yardım bilgisi yok toplumumuzun. Boğazında sakız kalana, araba çarpıp yerde yatana, komaya girene… İlk müdahale nasıl yapılır, bilmiyoruz. Ya da öğrenemiyoruz. Halkımız, bu konulara uzak ve soğuk. ‘Benim görevim mi canım’ düşüncesinin katili oluyoruz. İlk yardımı öğrenmek için çabalamıyoruz. Kaldı ki ilk yardım eğitimini topluma verecek pek oluşumumuz yok. Son zamanlarda yapılan kamu spotlarını, yeri gelmişken tebrik etmek gerekir. Faydası yadsınamaz. Ancak yeterli mi, tartışılır…
Boğazına sakız kaçan genci dahi kaybediyorsan caddede, ilk yardım eğitimine ağırlık vermelisin. Şunu söylemek isterim ki halkımız bu konuda gayet çekingen ve umursamaz bir tavır takınmış durumda. Dayanağı olmayan bilgiler ve yanlış uygulamalar, canlar alıyor. İlk yardım hayat kurtarır, herkesin sorumluluğudur gibi kalıplaşmış ve ezberlenmiş cümleler kurmak istemiyorum artık. Boğazına sakız kaçan genç, sizin oğlunuz da olabilirdi, kardeşiniz de… Kendimizi ilk yardım konusunda geliştirmek, araştırma alanı bunca gelişmiş bir düzende çok da zor olmasa gerek.
Reklam panolarında dahi ilk yardım mesajları görebiliriz belki bir gün… Kahvehanelerde ilk yardım kursu veren hocalarımızı belki de… Televizyon kanallarımızda son günlerde seyrettiğimiz acil sağlık programlarının arttığı günler, ilk yardım üzerine dağıtılan broşürler… Bunlar, yapılması çok da güç olmayan şeyler. Boğazına sakız kaçan gençlerimizin ilk yardım bilen ve uygulayan halkımız tarafından kurtarıldığı renkli günlerde görüşmek dileğimle…