Bir Ergenlik Hikayesi: Karda Bir Beyaz Kuş

‘Ülkemizde daha önce Film Ekimi kapsamında gösterilen, ergenlik döneminde ansızın annesi ortadan kaybolan bir genç kızın hikayesini anlatan “White Bird in Blizzard / Karda Bir Beyaz Kuş”, 19 Aralık itibariyle tekrar vizyonda.’

Karda Bir Beyaz Kuş-indigodergisi

Arasının pek de iyi olmadığı annesi, ansızın ortadan kaybolunca; 17 yaşındaki Kat, ergenliğinin en fırtınalı döneminde arzularının peşinden gitmeye başlar. Berkeley’de okumaya başladığında hala bulunamamış olan annesinin kayboluşuna dair duyduğu bir teori, Kat’i şüpheye düşürür. Şüphesinin üzerine giden Kat, olayı irdelemeye başlayınca hiç beklemediği tuhaflıklarla karşılaşır…

Gregg Araki’nin Laura Kasiscke’nin aynı adlı romanından senaryosunu uyarladığı ve yönettiği White Bird in Blizzard / Karda Bir Beyaz Kuş, Kat isimli genç bir kızın 1988 – 1991 yılları arasında geçen ergenlik hikayesi. Ansızın kaybolan tuhaf anne ve annenin tuhaf akıbeti de ergenlik hikayesinin gerilim sosu olarak kullanılmış.


2014’ün adından en çok söz ettiren genç aktrislerinden Shailene Woodley’nin başrolünde yer aldığı filmde tuhaf anne rolünde Eva Green, karizmatik polis rolünde Thomas Jane ve psikiyatr rolünde Angela Bassett gibi Hollywood’un bilindik oyuncular da yer almakta.


Film, akıcı bir ergenlik hikayesine sahip olmakla beraber gerilim yönünden pek de başarılı değil. Özellikle Film Ekimi’nde izleme şansı bulamayanlar için hazır tekrar vizyona da girmişken seyir alternatifi olabilir.


Çağrı Gırlangıç
14.03.1985 tarihinde Kadıköy'de dünyaya geldim. Kadıköy'de doğdum, Kadıköy'de büyüdüm. Yazma sevdası içime düşünce önce 2 roman yazdım, sonra da sinemaya dair yazılar yazmaya başladım. 2011'in başından beri bloğum cagrigirlangic.blogspot.com da 500'ü aşkın filme dair yazdım. Hala da devam ediyorum. Sonra metin yazarlığı yapmaya başladım ve yazarlık mesleğim haline geldi. Yazımına devam ettiğim Türk Sinema Tarihi Ansiklopedisi, emek ve zaman isteyen bir proje. Sabırla yazımına devam ediyorum. Bir sinema yazarı olarak yazmaya başladığım, sonrasında ise deneme, gündem, kritik, yaşam ve kişisel gelişim yazıları yazmaya başladığım İndigo Dergisi ise hem beni geliştiren, hem de bir parçası olmaktan haz aldığım yer.