Bilmiyorum demeyiz. Her şeyi biliriz. Spor, sanat, din, politika… Her konuda fikrimiz var, konuya dair hiçbir şey bilmesek de!
Siyasetçi, bakara makara sallarız. Çünkü muhatap, Kayseri Hayvanat Bahçesi’ne dinozor getirildiğine bile inanacak halde.
Üniversite öğrencilerimiz televizyon kameralarını görünce yanında bitiyorlar. Toplum olarak sorulan her soruya verilecek bir cevabımız olduğu için geleceğimiz gençlerimiz de cevapları yapıştırıyor elbette. Kimi, Cumhuriyet 1985 yılında kurulmuştur diyor. Kimi, İsmet İnönü’nün CHP’den AKP’ye geçişine dair kandırmaca bir soruya cevaben, oy oranlarını artırır diyor.
Kıraathanede muhabbet konusu belli;
Futbol. Ya o topçu orada oynar mı diyor biri. Öbürü çekeceksin sağ kanada uçacak orada diyor.
Ev hanımları dizilerinin başında. Bir yandan izliyorlar, öbür yandan da dizi karakterlerine şöyle yapsaydın ya be kızım diye tavsiyeler veriyorlar.
Babalar ve anneler, çocukları hoşlarına gitmeyen veya işlerine gelmeyen bir şey yapınca; yapma yavrum günahtır diyor. Evde ıslık çalan çocuk, günah işlediği düşündürülerek büyütülüyor.
Peki ama neden her konuda bir fikrimiz var?
Bilmediğimiz bir şey için neden bilmiyoruz diyemiyoruz? Yaptığımız şey; bilmemek, öğrenmemek, araştırmamak; ama biliyormuş gibi yapmak. En kötüsü de menfaatlerimiz uğruna yalanı ve yanlışı, gerçeğe tercih etmek.
Her konuda fikir sahibiymiş gibi görünmenin temel nedeni cahilliğin üzerini örtmeye çalışmak. Çünkü ben olan bitenden bihaberim, hiç okumam, işim gücüm yok bunu mu araştırayım demeyi gururuna yediremiyor insan.
Gururuna bu kadar önem veren insan, cahilliğinden ise bir nebze rahatsız olmuyor. Çünkü elimizdekilerle tatmin olacak şekilde yetiştiriliyoruz. Arayışlarımız kısıtlı. Yeniliklere kapalıyız. Yaratıcılığımızı geliştirecek yönde yönelimlerimiz yok.
Basit, çaba gerektirmeyen ve kendimizi zorlamayacak alternatifleri tercih ediyoruz. Bütün suç bizde mi? Elbette değil. Kişisel ve toplumsal öz eleştirimizi yapabiliyorsak, içinde bulunduğumuz cehalet bataklığını tasarlayan birilerinin olduğunu da unutmayalım.
Kadınların televizyon dizileriyle, erkeklerin futbol programlarıyla, çocukların bilgisayar oyunlarıyla, inançlıların dinle, protest kişiliklerin siyasetle meşgul edilerek olan bitenden habersiz bırakılmaları, yozlaşmış bir düzen kurup rant elde etmek isteyenlerin planladığı bir düzen aslında.
Hal böyleyken bize düşen nedir? Bilmiyorsak, bilmiyoruz diyebilmeli ve bilmediklerimizi öğrenmeye uğraşmalıyız. Bize diretilen uykudan uyanmalı ve diğer uyuyanları da uyandırmaya çalışmalıyız.
Dünya Gündemine Kısa Bir Ara: Liberland