Dilek Doğan: Yeni Türkiye’de pisi pisine ölmek

Dilek Doğan, polisin DHKP-C operasyonları sırasında kendi evinde öldürülmüştü. Polis “Çatışma sırasında öldü!” dedi. Dilek Doğan’ın ailesi ise “Kızımız, polise ‘galoş takın!’ dediği için vuruldu!” demişti… Şimdi görüntüler ortaya çıktı! Bakalım Yeni Türkiye’nin adaleti ne yapacak?

dilek doğan cinayeti

New Turkey’de pisi pisine ölmek: Dilek Doğan cinayeti

Hani derler ya “hayatının baharında” diye… Öyle oldu; Dilek Doğan hayatının baharında gözlerini yumdu…

24 yaşında genç bir kızdı, evin 5 çocuğundan tek kız olan Dilek…


Dilek Doğan’ın suçu neydi?

DHKP-C operasyonu kapsamında Dilek Doğan’ın aile evine polis tarafından baskın düzenlenmişti. Dilek Doğan, baskın sırasında ayakkabıları ile eve giren polise “galoş takın!” demişti ve polis memuru tarafından vurulmuştu.

Ah be Dilek, sen bilmiyor musun burası “Yeni Türkiye”?!

Burada her şey güllük gülistanlıktır…

Yeni Türkiye’de yüzde yüz çoğulcu demokrasi, yüzde yüz özgürlük, yüzde yüz insan hakları vardır!

Unutma senin de failin bulunur, bu ülkede failli meçhul cinayet oldu mu hiç?!

Olmadı, olamaz! Çünkü burası artık kıblesi Made In ABD olmuş New Turkey!

“Yanımda Hrant var, Necip var; bana gazel okuma!” dediğini duyar gibi oluyorum.

Ne yapalım Dilek?

Burası “Yeni Türkiye”, biz de kendimizi kandırıyoruz, avutuyoruz; Pollyanna oluyoruz bu ülkede!

Ama bak! Sonunda görüntüler çıktı, senin meleklere nasıl selam verdiğini gördü artık tüm Türkiye!

“Ne olacak?” mı diyorsun?

Ne olacağı var mı?

Artık senin gözlerini nasıl yumduğun ortaya çıktı, suçlular cezalandırılacak!

Belki de kendimizi kandırıyoruz Dilek. Sen gittikten sonra bunların ne önemi var değil mi?

Sen de haklısın! Aklıma Ethem geldi, Ali geldi, Abdullah geldi…

Annesi temizlik işi yapmış, kendisi hamallık yapmış Ethem Sarısülük‘ü vuran polis memurunun suçu kabak gibi ortadayken hakkında tahliye kararı çıktı.

Hani derler ya “Burası Türkiye!”…


Hayır, artık “New Turkey”; özgürlükler ülkesi var!..

Çok güvenilir adaleti ile; kudretli, hak verici gücü ile, özgürlükçülüğü ile “Devlat Babo” var!

“Devlat Babo (!)” ne zaman kaybetmiş ki, sen vurulduğunda kaybetsin! O “babo”dur, o “devlat”tır ve her zaman haklıdır; büyüktür, uludur!

Devlet, adamını her zaman korumuştur.

Kendine bağlı adamı daima korur.

1996 yılında, gazeteci Metin Göktepe, 28 yaşında polis tarafından dövülerek öldürüldüğünde 28 yaşındaydı… O günün İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan, Metin Göktepe’nin ölümü ile ilgili bakın ne demişti:

“Konuyla ilgili tam bilgim yok. Ancak son gelen bilgiler Metin Göktepe’nin duvardan düşerek öldüğü şeklindedir.”

İşte bu kadar…

Ne değişti ki? O gün de polis vuruyor, bugün de…

Dilek vurulduğunda kanıt yoktu ya; görüntü, belge hiçbir şey…

“Çatışma sırasında vuruldu!” deriz, “kim vurduya” göndeririz!

Yok “Devlat Babo” artık bu işler böyle olmuyor! Sosyal medya diye bir şey var. Görüntüler, kanıtlar artık şak diye ortaya çıkıyor.

Devleti yönetenler bir de “Biz adaletliyiz, biz demokrasiyi benimsiyoruz!” diyor…

Bir de “Hz. Ömer’in adaleti” derler ya, gel de gülme!..

Bakalım yeni görüntüler ile New Turkey‘nin New Justice‘i ne yapacak?

Ben biliyorum, siz biliyor musunuz?

Video: Dilek Doğan’ın vurulma anı

#DilekDoğan vurulma anı görüntüleri. https://indigodergisi.com/2015/10/olum-galos-giyer-mi-dilek-dogan-cinayeti/ Boş…

Posted by indigo dergisi on 20 Aralık 2015 Pazar

Ölüm Galoş Giyer mi?

İlgili yazılar

Tahir Elçi suikaste mi kurban gitti?

Hrant Dink: Faili Meçhule Giden Bir Gazeteci

Beyaz Toros: Kaybedilmenin Son Kapısı


30 Fotoğraf ve 30 Madde ile Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…