Alerjik çocuklarda kalp ve tansiyona dikkat!

Alerjik problemleri olan çocuklarda kalp ve tansiyon hastalıklarına daha sık rastlanıyor. Çocuklarda alerjik problemlerin erken teşhisinin önemli olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer, “Alerji, kronik olması, endişe ve stresle tetiklenmesi, fiziksel aktivitelerin kısıtlanması gibi faktörler nedeniyle obezite, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği gibi ileri yaş hastalıklarına zemin hazırlayabiliyor” dedi.

Alerjik çocuklarda kalp ve tansiyona dikkat dr ebru gözer
Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer

Northwestern Üniversitesi Multidisipliner Egzama Merkezi’nin 0-17 yaşları arasında 13 bin 274 çocuk ile yaptığı araştırma astım, saman nezlesi ve egzama hastası olan çocuklarda kalp ve tansiyon hastalıkları görülme riskinin yüksek olduğunu gösteriyor.

Alerjinin erken teşhisinin hem hastalığın tedavisi hem de başka sağlık sorunlarına neden olmaması için önemli olduğunu anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer, çoğunlukla doğuştan gelen alerjik hastalıkların her yaşta farklı şikayetlerle ortaya çıkabildiğini belirtti.  Alerjinin kronik oluşu, stresle tetiklenmesi ve fiziksel aktivitelerde kısıtlamaya neden olması nedeniyle başka hastalıkları da tetikleyebildiğini söyleyen Dr. Gözer, “Araştırmalar alerjik çocuklarda obezite, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği gibi hastalıkların daha sık rastlandığını gösteriyor” dedi.


Dr. Gözer, bebeklik döneminde alerjik hastalıkların cilt sorunları, tekrarlayan egzamalar, bez bölgesinde geçmeyen pişikler, kusma, karın ağrıları, kanlı yapışkan ağrılı dışkılama, huzursuzluk ve ağlama nöbetleri ile kendini belli edeceğini dile getirdi.

Erken teşhis için bu belirtilere dikkat

Alerjik anne ve babalarda genetik yatkınlık nedeniyle erken tanı konulma şansının yüksek olduğunu hatırlatan Dr. Gözer, “Anne sütü veya formül mama ile beslenen bebeklerde sindirim sistemine ait bulgular inek sütü proteinin alerjisini akla getirmelidir. Ek besinlerin başlandığı dönemde de döküntü, kusma, pişikler, karın ağrısı ve huzursuzluk yakınmaları varsa besin alerjisi olabilir” dedi.  Burun akıntısı, hapşırma, burun kaşıntısı, gözaltlarında mor halkalanma ile birlikte burun üzerinde çizgilenmenin ise alerjik nezle bulguları olduğunu anlatan Dr. Gözer, bu belirtilerin alerjik olması için tekrarlıyor, bazı durumlarda artıyor veya sürekli gözleniyor olması gerektiğini hatırlattı.

Belirtinin başladığı ortam ipucu veriyor

Kreşe gitmeye yeni başlayan bir çocukta devamlı veya tekrarlayan burun akıntısı gibi şikayetlerin enfeksiyon kaynaklı olabileceğine değinen Dr. Gözer, “Hastalar şiddetli ataklar halinde başlayan belirtilerle başvuruyorsa belirtinin hangi ortamda başladığı sorgulanmalıdır” dedi.  Solunum, üst solunum yolları ve deri bulgularının mevsimlerle ilişkisi olduğuna değinen Dr. Gözer, “Ebeveynler bu bulguların arttığı dönemlerin polen mevsimi olup olmadığını kontrol etmesi gerekir.  Birkaç mevsim geçişinde benzer bulgular tekrar ediyorsa bu alerji tanısı için çok belirgin bir bulgudur” diye konuştu.


Alerjenle teması kesmek önemli

Dr. Gözer, evde evcil hayvan olması veya hayvanlar ile temas sonrası yakınma gelişmesinin, küf ve rutubetli ortamlarda kalındıktan sonra solunum yolu sıkıntılarının artmasının önemli belirleyiciler olduğunu anlattı.  Dr. Gözer, alerji tanısı konulduktan sonra hasta şikayetlerinin kontrol altına alınabilmesi için öncelikle alerjene maruz kalma durumunun ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Dr. Gözer, “Besin alerjisinde ise diyete dikkat edilmeli, egzama için cilt bakımına önem verilmeli, ev tozundan korunmalı, ev içi nem ve sıcaklığa dikkat edilmeli, sigarasız ev ortamı sağlanmalı” diye konuştu.

İlgili yazılar

Çocuğunuzda alerji mi var? Ne yapmalı?


Ağız kokusu ve bakteriyi önlemek için yoğurt tüketin


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.