Çocuklarda romatizma olur mu?

Çocuklarda romatizma hastalığına rastlanır mı? 29 Şubat Dünya Nadir Hastalıklar Günü kapsamında çocuklarda görülen romatolojik hastalıklar hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, çocuklarda hareket yeteneğiyle birlikte diğer tüm vücut sistemini de etkileyen bu tür hastalıkların dikkatli ve sürekli tedavi edilmezse kalıcı ve sakat bırakıcı eklem değişikliklerine yol açabileceğini, erken tanının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Çocuklarda romatizma olur mu?

Toplumu etkileyen önemli hastalıklar konusunda bilgilendirme toplantıları düzenleyen Novartis, 29 Şubat Dünya Nadir Hastalıklar Günü kapsamında İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Kasapçopur’un katılımıyla çocuklarda görülen romatolojik hastalıklara dikkat çekmek amacıyla bir basın toplantısı düzenledi.

Çocukluk çağında bilinen birçok ana hastalığın yanı sıra tam olarak bilinmeyen hastalıkların da ortaya çıkabildiği ve bu hastalıkların tümünün “nadir” ya da “yetim” hastalıklar olarak tanımlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Özgür Kasapçopur nadir hastalıkların çoğunluğunun da çocuk romatoloji bilim dalının ilgi alanını oluşturduğunu belirtti. Çocukluk çağının (0-16 yaş) en çok karşılaşılan romatolojik hastalığı olan Jüvenil İdiopatik Artrit’in alt grubu olan Sistemik Jüvenil İdiopatik Artrit (SJIA) hastalığı hakkında detaylı bilgi paylaşan Prof. Dr. Kasapçopur ayrıca Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) ve Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS) hastalıklarına da değindi. Prof. Dr. Kasapçopur şu bilgileri paylaştı;


Çocuklarda da romatizma olur mu?

Çocuklarda hareket sistemini etkileyen romatizma çocukların tümünde hareket yeteneği ile birlikte diğer vücut sistemlerini de etkiler. Çocuklarda romatizma her yaşta görülebilir. Bu tür hastalıklar dikkatli ve sürekli tedavi edilmez ise kalıcı ve sakatlık bırakıcı eklem değişikliklerine yol açabilir.

Çocukluk çağının en çok karşılaşılan romatolojik hastalığı Jüvenil İdiopatik Artrit (JİA)’dır. JİA’nın en ağır şekli olan Sistemik Jüvenil İdiopatik Artrit (SJİA) çocukların ortalama olarak yüzbinde 15’inde görülür ve kontrol altına alınamayan ateş ve ciddi eklem tutulumları ile ortaya çıkar. Bu hastalık tipinde vücuttaki tüm organlarda etkilenme ve fonksiyon bozukluğu görülebilir. Hastalığa karaciğer-dalak büyümesi ve kalp zarında sıvı toplanması da eşlik edebilir. Hasta çocukta bu duruma yol açan kontrolsüz olarak ortaya çıkan iltihap durumudur. Bu iltihaba enfeksiyon dışı nedenler yol açar. Hastalık zamanında kontrol altına alınamazsa oluşabilecek makrofaj aktivasyon sendromu adı verilen durum nedeni ile ölüme yol açabilir.

SJİA çocukta zamanında tanılandırılır ve iyi bir çocuk romatoloji merkezinde hasta kontrol altına alınır ise tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Hastalığın tedavisinde öncelikle kortizon ve uzun etkili ilaçlar adını verdiğimiz ilaçlar kullanılır. Bu grup ilaçlar hastaların %40’ında hastalık bulgularını kontrol altına alabilir. Kalan %60’lık grup hastada ise hastalığın gidişini son 10 yıllık dönemde etkin olarak değiştiren biyolojik ilaçlar adını verdiğimiz ilaçlar kullanılır. Son on yıllık dönemin öncesinde çocuklarda bu ilaçlar kullanılmadan ciddi eklem hasarları oluşurken bugün için artık bu grup ilaçların kullanımı ile hasarların oluşumu tamamı ile önlenmiştir. Tedavide kullanılan biyolojik ilaçlar ile hastalığın kalıcı hasar yapmasının da önüne geçilmektedir. Tüm dünyada güncel tedavide kullanılan biyolojik ilaçların tümü ülkemizde de bulunmaktadır. Hastaların belli ilaç kullanım aşamalarını ve bazı onay prosedürlerini geçtikten sonra bu ilaçlara ulaşmaları mümkün olabilmektedir.

Çocuklarda görülen bir diğer önemli romatolojik hastalık ise yineleyen ateş ve karın ağrısı atakları ile ortaya çıkan Ailesel Akdeniz Ateşi’dir (FMF). Hastalığın tedavisi ilaçla mümkündür. Eğer ilaç düzenli kullanılmaz ise istenmeyen ve arzulanmayan yan etkiler oluşabilir. FMF’in ülkemizde görülme sıklığı yaklaşık olarak binde 1’dir.

Yineleyen ateşe eşlik eden döküntülerin yer aldığı önemli bir başka bir hastalık da “kriyopirin ilişkili periyodik sendrom” anlamına gelen CAPS hastalığıdır. Bu hastalık nüfusun milyonda 1 ya da 2’sinde görülür. Anne ve babadan kalıtımsal yolla geçen hastalık ileri evrede duyma kaybı, kronik menenjit ve hasar bırakan eklem iltihabı gibi sorunlara yol açabilir. Çok nadir görüldüğünden ve belirtileri başka hastalıklara benzediğinden tanısı geç konulabilir. Ancak zamanında tanı konulduğunda yine tedavisi mümkündür.


Farkındalığın arttırılması çok önemli

Nadir hastalıklar toplumda oldukça seyrek olarak görülen, bu nedenle de iyi tanınmayan hastalıklardır. Bunun sonucunda tanıda gecikme ve hatalı tedavi gibi sorunlarla sıklıkla karşılaşılır.

Genel olarak “otoinflamatuar hastalıklar” olarak da adlandırılan bu grup hastalıklar, zamanında tanı konur ve mümkün olan tedavileri gerçekleştirilirse çocuklar sağlıklı bir yaşam sürdürebilme şansına kavuşabilir. Farkındalık düzeyinin arttırılması, tanının erken konulması ve etkin bir şekilde tedaviye başlanmasına yol açarak, çocuklarda oluşacak sakatlıkların ve yaşamsal tehlikelerin önüne geçilmesi kolaylaşabilecektir. Bu nedenle nadir olarak görülen bu hastalıklara yönelik yapılacak bilinçlendirme ve bilgilendirme çalışmaları hastalığın tedavisinde büyük önem taşımaktadır.

İlgili yazılar

Boğmaca mikrobu çocuklarda ölümcül olabilir

Çocuklarda Göz Tembelliği ve erken tanının önemi


Çocuklarda ishal ve kusmaya dikkat! Rota virüsü nedir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.