Verdiğiniz 10 kilo dizinizi 70 kilo hafifletiyor

Diz kireçlenmesi özellikle aktivite sırasında veya geceleri artan ağrılar, eklemden ses gelmesi, bacaklarda içe doğru eğilme ve harekette kısıtlanma gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Bu belirtilerin seyri yavaş olduğu için hasta tarafından genellikle önemsenmiyor. Ancak yaş ilerledikçe, hareket kabiliyeti şiddetli ağrılar nedeniyle iyice kısıtlanıyor.

Diz ağrıları fazla kilodan kaynaklanabiliyor. Verdiğiniz her 10 kilo dizinizi 70 kilo hafifletiyor. Diz kireçlenmesi nasıl anlaşılır?

Diz kireçlenmesi

Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Ortopedi Uzmanı Yard. Doç. Dr. Nurullah Şener diz kireçlenmesinin cerrahi ve cerrahi olmayan tedavi yöntemlerini anlattı. Diz eklemi vücuttaki en büyük eklemdir ve her bir diz vücut ağırlığının yarısını taşıyabilir. Diz kireçlenmesi eklem çevresindeki kıkırdağın aşınma ve veya yıpranması sonucu meydana gelir. Kıkırdak hasarı neticesinde eklem sorunsuz bir şekilde hareket edemez. Beklendiği gibi, neredeyse 70 yaşında ki herkes de ve 55 yaşını geçmiş birçok kadında diz kireçlenmesi (osteoartrit) belirtilerinin bir kısmı vardır. Eğer ağrılarınız varsa doktorunuz osteoartrit tanısı koymak için röntgen isteyebilir ve diz kireçlenmesinin derecesini size söyleyebilir.

VERDİĞİNİZ 10 KİLO, 70 KİLO’YA EŞDEĞER

Diz kireçlenmesinin cerrahi gerektirmeyen tedavi yöntemlerinin başında hayat tarzı değişiklikleri geliyor. İlk olarak oturmaktan vazgeçin, harekete başlayın ve kilo verin. Beslenme düzeni ve kilo vermek çok önemli. Aşırı kilonun dize bazı mekanik faktörler yoluyla zarar verdiği ve kireçlenmeye sebep olduğu bilinen bir gerçek. O kadar ki, verilen her 10 kilo, dize ve kalçaya binen yükte 70 kiloluk bir azalmaya neden olur. İkinci tedavi seçeneği ise kas gücü ve eklem esnekliğini muhafaza etmek. Ne kadar kuvvetli kaslarımız olursa kıkırdağa ve kemiğe binen yük o ölçüde azalır ve diz eklemimiz daha esnek olursa kıkırdakların beslenmesi de daha iyi olur.


Üçüncü olarak ağrı hastalığın önemli bir parçası olduğundan ağrı kontrolü için bazı ilaçlara ve destek tedavilerine ihtiyaç duyarız. Bir takım ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar aktif olmamızda önemli bir role sahiptir. Bu ilaçların fayda vermediği ya da yetersiz kaldığı dönemlerde, diz içerisine yapılan kortizon veya hiyaluronik asit benzeri kayganlaştırıcılar, ağrı kontrolünde faydalı olabilir.


PROTEZ İLE TAM HAREKET SAĞLAMAK MÜMKÜN

Cerrahi materyaller ve tekniklerdeki gelişmeler diz protezinin etkinliğini artırdı. artırmaktadır. Günümüzde diz protezi ağrının giderilmesinde ve hareketin geri kazanılmasında oldukça etkili. Başarı oranı yüzde 95-97…Üstelik diz protezini birçok hasta 10-15 yıl sorunsuz olarak kullanabiliyor.

DİZ PROTEZİ SİZİN İÇİN UYGUN MU?

Ortopedi ve travmatoloji uzmanınız diz protezini aşağıdaki durumlarda size önerebilir:

  • Yürüme, merdiven inip çıkma, sandalye ya da koltuktan kalkma gibi günlük aktiviteleri kısıtlayan kronik diz ağrısının olması gibi durumlarda, aynı zamanda dinlenme sırasında ve özellikle gece uykudan uyandıran ağrılarda doktorunuz size bu ameliyatı önerebilir.
  • Kullanılan ilaçların, dizin içerisine yapılan enjeksiyonların ya da fizik tedavinin ağrıyı hafifletmede başarısız olduğu durumlarda önerebilir. Diz protezi ameliyatı geçiren birçok hasta 60 ile 80 yaş arasındadır. Ancak daha genç ya da yaşlı hastalara da diz protezi ameliyatı en iyi tedavi seçeneği olarak değerlendirilebilir.

DİZ PROTEZİ AMELİYATINDAN SONRA NE YAPABİLİRSİNİZ?


Diz protezi ameliyatından sonra dizin iyileşmesi belirli bir süre alır. Dizdeki ağrı azaldıkça ve hareket geri kazanıldıkça iyileşme de her geçen gün hızlanır. Taburcu olduktan sonra kendi bakımınızı yapabilecek bir hareket gücünüz olur. Yavaş yavaş yürüme mesafeniz artar, ortalama iki ay sonra da alışveriş için kendi başınıza dışarıya çıkabilirsiniz. Zamanla ağrınız tamamen geçecek ve basit sportif aktiviteleri yapmanıza olanak sağlayacaktır. Herkes farklıdır, bu nedenle size uygun olan bir plan çerçevesinde normal yaşama dönmelisiniz.

Eklem ağrıları neden kaynaklanıyor?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.