Erkek çocukları kaç yaşında sünnet edilmeli?

Erkek çocuğu olan aileler için en önemli konuların başında gelen sünnet, kültürel olarak da erkekliğe atılan ilk adım olarak kabul ediliyor. Sünnet 2 – 6 yaş arasında yapıldığında ileri dönemlerde olumsuz sonuçlara neden olabileceği bilindiği için, yeni doğan dönemi sünnet için en ideal zaman olarak uygun bulunuyor.

Erkek çocukları kaç yaşında sünnet edilmeli?

Hayatın ilk günlerinde adaptasyon sürecinin daha konforlu olması düşünülerek, bebeklerde bu işlemin doğumdan sonra ilk haftanın ardından yapılması uygun görülüyor. Memorial Hizmet Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Mustafa Akman, sünnet konusunda dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Sünnet çocuğunuzun psikolojisini olumsuz etkilememeli

Sünnet, tıbbi olarak uygun yöntemlerle her yaşta yapılabilmektedir. Ancak sünnetin erken dönemde yapılması, önemli avantajlar sağlamaktadır. Çocuğun 2 – 6 yaş arası özellikle de 4 – 5 yaş devresi psikososyal gelişme dönemleridir. Çocukların bu yaş aralığında sünnet edilmeleri ileride ciddi psikolojik sorunlara neden olabileceği için tavsiye edilmemektedir. 7 yaşından sonra durgunluğa giren psikososyal devre ergenlik çağına kadar devam etmektedir. Bu yaşlarda yapılacak sünnet, çocuğun toplumun bir üyesi olduğunu fark etmesini sağlayarak, gelişimi için önemlidir. Sünnetin ilk 20 günde ya da 6 yaşından sonra yapılması daha uygun görülmektedir.


Bebeğinizi hayatının ilk günlerinde sünnetle yormayın

Çocukta psikolojik etki bırakmaması, iyileşmenin ve bakımın daha kolay olması gibi nedenlerle yeni doğan sünneti tercih edilmektedir. Sünneti, bebeğin sağlığına faydaları nedeniyle yaptırmak önemlidir. Ancak bebeğin doğar doğmaz sünnetinin yapılması, doğru bir yaklaşım değildir. Yeni doğmuş bir bebeğin, hayatının ilk günlerinde mücadele etmesi gereken birçok unsur bulunmaktadır. Bunun yanında bebekte sarılık, kilo kaybı, emme yutma sorunu ya da solunum problemleri yaşanabilmektedir. Bu durumlar ilk bir haftanın ardından netleşmektedir. Sünnet için bu sürenin geçilmesini beklemek daha uygun olur.

Annenin toparlanması beklenmeli

Yeni doğum yapan annenin iyileşmesi normal doğumda 2 – 5 gün arasında sürerken, sezaryenle bu süre 1 haftaya kadar çıkmaktadır. Sünnetten sonra bebeğin bakımı, genellikle anne tarafından yapılmaktadır. Bu durum bebeğin daha hızlı iyileşmesini sağlamaktadır. Ayrıca zor zamanlarda annenin bebeğinin yanında olduğunu hissettirmesi, yakınlaşmayı artırmaktadır. Bu faktörler de değerlendirildiğinde sünnetin 7 gün ve sonrasına bırakılması daha uygun olmaktadır.

Sünnet konusunda bilinmesi gerekenler

Sünnet derisinin iltihabi hastalıkları ya da darlığı gibi birçok rahatsızlık, bu işlemle ortadan kalkmaktadır. Bunun yanında sünnet derisi altında idrar toplanması ve sonuçta iltihaba dönüşüp böbreklere zarar vermesi durumu sünnetten sonra görülmemektedir. Sünnetin tam donanımlı merkezlerde ve uzman doktorlar tarafından yapılması önemlidir. Böylece yaşanabilecek birçok sorunun önüne geçilmektedir.


Ailelerin sünnetle ilgili bilmesi gereken önemli noktalar

  • Sünnette kısa süreli genel anestezinin bir zararı olmamaktadır. Ancak anestezi için yapılacak işlemler göz önüne alındığında, lokal anestezi ile aralarında önemli bir fark bulunmadığı unutulmamalıdır.
  • Krem uygulaması gibi iğne öncesi yapılan işlemlerin faydası yoktur. Çünkü enjeksiyonda acıyan bölge cilt değil, ilacın uygulandığı cilt altı dokusudur. Krem ise sadece cildi uyuşturur. Sadece uyuşturucu kremle sünnet kesinlikle tavsiye edilmemektedir.
  • Sprey, dondurucu bir uygulamadır. Bebeğin penisinin donması, telafisi mümkün olmayan sorunlara neden olabilir.
  • Sünnetin yapılmasından sonra kanamanın devam etmesi, sünnetten 6 – 8 saat sonra çocuğun idrarını yapamaması, penisin çevresindeki kızarıklık ve morluğun 3 – 4 gün geçmesine rağmen azalmaması gibi durumlarda vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerekir.
  • Çocuğun ön muayenesinde, aile ve doktor işbirliği ile başarılı sonuçlar elde edilmektedir.

İlgili yazılar

Kadın sünneti ve bekaret yalanları

Çocuklarda romatizma olur mu?


Çocuk gelişiminde televizyon ile mesafeli ilişki şart!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.