Hani hep masalsı filmlerde gördüğünüz, o an ekranın içine giriverip o atmosferde olmak istediğiniz masmavi suları olan tepede bembeyaz bulutları olan sizi içine çeken, ‘böyle bir ülke var mı ya?’ dediğiniz gizemli bir ülke var ya işte orası Yeni Zelanda…
Hiç gitmedim, hakkında çok detaylı bilgim de yok ama gitmek istediğim ülkelerin başında yer aldığı için bir ara fazlasıyla araştırdım ve daha da hayran kaldım diyebilirim. Hayranlığımın sebebine gelince, tabi ki muhteşem tabiatı ilk sırada yer alır. Ve tabiata saygı duyan bir halkı var. Doğaya saygılı oldukları gibi birbirlerine karşı da oldukça saygılı ve hoşgörülüler. Yeni Zelanda’da karışıklık ya da bir olay olduğunu ben hiç duymadım. Son zamanlarda geçmişin kötü izlerini silmek için bayraklarının şekliyle ilgili bir problem yaşadılar ama onu da referandumla çözdüler.
Yeni Zelanda! Velhasıl ülke adeta huzur deposu…
Yeni Zelanda’nın insanlarının da oldukça naif olduğu söyleniyor. İnanırım çünkü kozmetik ya da herhangi bir sebeple hayvanlar üzerinde test yapmayı yasaklayan bir ülke. Doğaya, hayvanlara ve insanlara karşı bu denli titiz olan bir ülkenin insanları da kötü olamaz. Nükleer tehlikesinin farkındalar ve nükleer madde taşıyan gemilerin limanlara dahi yaklaşması yasak.
Özellikle annelik konusu bu ülkede oldukça değer görüyor. Annelere doğumdan sonra 14 ay maaş veriliyor ve hemşire gönderilerek her türlü bakımı sağlanıyor.
Yeni Zelanda’da din konusunda da herhangi bir baskı ya da dayatma yok
İnsanlar istedikleri dine inanmakta ya da inanmamakta özgür. Bu da ne kadar hoşgörülü bir ülke olduğunu gösteriyor.
Yeni Zelanda halkı kendilerini uçamayan bir kuş olan Kivi olarak adlandırırlar. Aynı zamanda Hobbit, Yüzüklerin Efendisi gibi bir çok fantastik film de bu ülkede çekildi.
Evet, biraz uzak olabilir hatta fazlasıyla uzak ama görmeye değer. Eğer geride bıraktığınız birileri yoksa kalmayı bile düşünebilirsiniz. Ama kalmak o kadar da kolay değil birtakım prosedürleri geçmeniz gerekir.
Bu küçük ve az nüfuslu ada ülkesi beni oldukça cezbediyor ve bu yazıyı yazarken bile yeniden gitme isteğim uyandı. Eğer yazar, ressam, müzisyen ya da herhangi bir sanatla ilgilenen biriyseniz müthiş ilham verici bir ülke olduğunu düşünüyorum. Bu kadar masalsı ve muhteşem bir ülkeye kimsenin göz dikmemesi de ayrıca şaşırtıyor beni ama kimse de göz dikmesin zaten. Dünyada el değmemiş böyle saklı güzellikler, nefes alınabilecek bir coğrafya, içinde kan barındırmayan temiz topraklar, aklından şiddet geçmeyen naif insanlar, hep dünyanın bir köşesinde kalsın.
