Anne babaların karne ile imtihanı

Koca bir eğitim sezonu geçti, tatil ve yaz tüm güzelliğiyle geldi. Yıl boyunca çocuklarının başarı durumlarını merak eden tüm ebeveynler için heyecanla beklenen karne haftasına girdik. Ancak bazen yüz güldüren karneler, bazen de hayal kırıklıkları yaşatabiliyor. Eğer çocuğunuzun notları beklediğinizden ya da arzuladığınızdan düşükse bu duruma üzülebilirsiniz ancak bunun sağlıksız tutumlar şeklinde çocuğunuza yansımasına izin vermemelisiniz!

Anne babaların karne ile imtihanı

Peki düşük karne notlarına ebeveyn olarak nasıl tepki vermek, nelere dikkat etmek gerekir? Liv Hospital Klinik Psikoloji Uzmanı Ceren Aydın anlattı.

Başarı kavramına yanlış anlamlar yüklemeyin

Karne, aileler tarafından çoğunlukla başarının doğrudan ve kesin bir göstergesi olarak kabul edilir. Hatta bazı durumlarda, oldukça yanlış da olsa, karne notlarından yola çıkan ebeveynler çocuklarının karakterleri ve gelecek potansiyelleri hakkında olumsuz yargılar geliştirip çocuklarına bunu yansıtabilir. Bu çocuklarda yetersizlik hissi, yoğun bir kaygı, çalışmaya yönelik motivasyon kaybı ya da mükemmeliyetçilik gibi -özelde akademik başarıyı, genelde ise çocuğun psikolojik iyilik halini örseleyecek- sorunlara yol açabilir.


Doğru yollar izlendiğinde başarı yükselir

Bilmemiz gereken ilk şey, başarının sadece okul performansına indirgenebilecek bir kavramdan ziyade çok yönlü ve geliştirilebilir olduğu gerçeğidir. Başka bir deyişle, ders başarısı düşük çocuklar başka yaşamsal alanlarda oldukça başarılı olabilir. Dahası başarıyı engelleyen unsurlar belirlenip bu engelleri aşmak için doğru yollar izlendiğinde başarı seviyesi de belirgin olarak yükseliş gösterir.


Çocuğunuzu etiketlemeyin

Başarı ile ilgili olarak sık karşılaştığımız hatalı yaklaşımlardan bir diğeri ise başarının kategorik olarak ele alınmasıdır. Bu tutum, çocuklara yönelik ‘başarılı’ ve ‘başarısız’ etiketlemelerini de beraberinde getirip aslında çocukları dar bir alana hapsetmektir. Oysa başarı boyutsal bir kavramdır. Çocuğun bir önceki sınava ya da sınıftaki diğer öğrencilere göre daha düşük not alması onu başarısız kılmaz.

Problemi anlamadan çözüm mümkün olmaz

Eğer çocuğunuzun dönem boyunca sarf ettiği çabayı önemsemez ve sadece notlara odaklanırsanız düşük bir not karşısında öfke, kaygı gibi olumsuz duygularla çocuğunuzu yıkıcı bir şekilde eleştirir hatta cezalandırma yoluna gidebilirsiniz. Oysa yapılması gereken notun kendisine değil işaret ettiklerine yani sürece odaklanmaktır. Başarı düzeyi, çocuğun kontrolünde olanlar kadar olmayan pek çok unsurdan da etkilenir. Öğrenme güçlükleri, depresyon, davranım bozuklukları, sınav kaygısı, dikkat süreçleriyle ilgili sorunlar, fiziksel engel ya da rahatsızlıklar, görme ve işitme bozuklukları, çocuğun zeka seviyesinin yaşıtlarına göre düşük olması, çalışma sistemi ve sorumluluk almayla ilgili yetersizlikler, sağlıksız aile atmosferi, önemli yaşamsal değişiklikler bu unsurların başında gelir.

Yıkıcı tutum ve tepkilerden kaçının


Bazen farkında olarak bazen olmadan, bazen dolaylı bazense direkt yollarla aileler yaşadıkları hayal kırıklığını, endişeyi ya da öfkeyi çocuklarına yıkıcı şekillerde yansıtır. Düşük not getiren çocuğu cezalandırmak, korkutmak, tehdit etmek, diğer çocuklarla veya kardeşleriyle kıyaslamak, ona yalnızca iyi not getirdiği takdirde değerli olabileceğini hissettirecek herhangi bir davranışta bulunmak, yapılan yanlışlar arasındadır. Düşük notlar yüzünden bu gibi tutumlara maruz kalan çocukta depresyon ve kaygı gibi sorunlar tetiklenebilir. Onu daha iyisini başarmak için motive etmek adına sergilediğiniz bu tutumlar tam tersi şekilde çocuğun okuldan soğumasına, devamsızlıklara ve en nihayetinde daha düşük akademik performansa yol açabilir.

Karne notları düşük olan çocuğa nasıl davranılmalı?

  • Bir çocuğun temel ihtiyacı sizin tarafınızdan her koşulda değerli olduğunu hissetmektedir. Karne nasıl olursa olsun, çocuğunuzu koşulsuz kabul ettiğinizi ona hissettirin.
  • Tek iletişim gündeminizin notlar, sınavlar ve dersler olmamasına özen gösterin. Bir araya her geldiğinizde yaptığınız tek şey ders çalışmak olmasın ya da çocuğunuza sadece derslerle ilgili sorular sormaktan kaçının.
  • Düşük notun sebeplerini değerlendirin, neler yapılacağı ile ilgili çocuğunuzla beraber tartışıp karar verin.
  • Bir sonraki dönem için çocuğunuzun çalışma düzenini ve motivasyonunu gözden geçirin.
  • Özel eğitim alması gereken bir durum varsa, bir özel eğitim uzmanına başvurun.
  • Davranışlarında değişiklikler olduğunu fark ederseniz bir uzmana başvurun.
  • Değerlendirme yaparken not odaklı değil, süreç odaklı olun.
  • Notlarına göre cezalandırmayın ya da aşırı ödüllendirmeyin.
  • Maddi ödülleri değil, duygusal ödülleri tercih edin. Sarılmak, onu ne kadar sevdiğinizi söylemek ya da beraber bir gün planlamak en güzel hediye olacaktır.
  • Tatil döneminde dinlenmesine izin verin, notlarını telafi etmesi için aceleci ve baskıcı olmayın, notların her zaman telafisi olduğunu öncelikle siz unutmayın.
  • Onu suçlamayın, başkalarının yanında küçük düşürmeyin, alay etmeyin, aşağılamayın.
  • Bunu size ifade edemese de onun da üzüldüğünü, kendini ne kadar kötü hissettiğini hiç unutmayın.
  • Bazı çocukların ailelerinden korktuğu için yalan söylediğini, evden kaçtığını, intihara yöneldiğini unutmayın.
  • Konuyu eşler arası kavgaya dönüştürmeyin, bu çocuğunuza kendisini suçlu hissettirir.
  • İyi olan notlarının da üzerinde durun, onları da konuşun ve takdir edin.

Çocuklara ve ailelere verimli yaz tatili önerileri


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.