Kilo kontrolü için iftar ve sahur kaç öğün olmalı?

Yaz mevsimine denk gelen Ramazan ayında, artan hava sıcaklıkları nedeniyle, oruç tutanların beslenmesine daha çok dikkat etmesi gerekiyor. İftar ve sahur kaç öğün olmalı?

Kilo kontrolü için iftar ve sahur kaç öğün olmalı?

24 saatlik günün %75’ini aç geçiren metabolizmayı canlandırmak, kilo kontrolünü sağlamak ve bireyin kendini bedenen ve ruhen daha iyi hissetmesi için, beslenmenin bireye özel planlanması önem kazanıyor. Beslenme kuralları ve önerileri kişiden kişiye farklılık gösterse de, bazı belli başlı noktalar herkes için ortak öneme sahip. DoktorTakvimi.com üyelerinden Diyetisyen Nilhan Esim ve Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Seniha Selen Acar, Ramazanda sağlıklı beslenme ile ilgili, herkesin dikkat etmesi gereken önerilerde bulundu.

Normal koşullarda günlük beslenmemiz, ara öğünlerle beraber 4-6 öğüne kadar çıkabilirken Ramazan ayında bu, 2 ana öğüne düşüyor. Öğün sayısının azlığı göz önüne alındığında, özellikle Ramazan ayında yanlış besinler tüketildiği zaman metabolizma yavaşlıyor ve kilo almak da kaçınılmaz oluyor. DoktorTakvimi.com üyelerinden, Beslenme Uzmanları Nilhan Esim ve Seniha Selen Acar, metabolizmayı yavaşlatmadan oruç ve beslenmeyi yönetebilmek için; neyi, ne zaman ve hangi ölçüde yemeniz gerektiğine dair önemli bilgiler paylaştı.


Sahura mutlaka kalkın

Sahura uyanmak çok önemli. Sahurda gün içindeki enerjiyi düşürmeden, verdiği tokluk süresi yüksek olan süt, yoğurt, yumurta, tuzsuz peynirler, tam tahıllar, lifli meyve ve sebzeler, ceviz-badem-fındık gibi besinler tüketilebilir. Salatalık gibi su içeriği yüksek olan çiğ sebzeler yoğunlukta olmak üzere, tuz içeriği düşük olan lor peyniri ve örnek bir protein olan yumurtayı tüketmek, sizi gün içerisinde daha zinde tutacaktır. Diyetisyen Nilhan Esim’e göre, sahur öğünü tüketilir tüketilmez hemen uyku haline geçilmemeli, en azından 30 dakika kadar uyanık kalınmalı. Ezan okunmadan 15 dakika önce ise ufak bir ara öğün yapmak, metabolizmayı canlı tutmaya yarıyor.


Sahurda bir bardak süt ağız kuruluğunu önler

Sahurda içilmesi gereken su miktarı konusunda uzmanlar, vücudunuzun sesini dinleyerek midede şişkinlik hissi yaratmayacak doğru miktarı ayarlamanızı öneriyor. Sıvıların öğünler sırasında değil de öğün aralarında tüketilmesi, sindirim enzimlerinizin daha aktif çalışabilmesini sağlıyor. Beslenme Uzmanı Seniha Selen Acar, şekersiz olmak kaydıyla 3 bardak açık çay veya 1 fincan yeşil çay içmenin, özellikle kilo vermek isteyenler için metabolizmanın çalışmasını olumlu yönde etkilediğine dikkat çekiyor. Ek olaraksa, normalde süt içtiğinizde size herhangi bir rahatsızlık yaşatmıyorsa, sahurda içeceğiniz 1 bardak süt, sizi ertesi gün yaşayacağınız ağız kuruluğundan büyük oranda koruyor.

Orucunuzu su ile açıp üzerine hurma yiyebilirsiniz

İftarda, uzun süre aç kalan midenin yükünü arttırmamak için oruç, su ve bir kaç hurmayla açılabilir. Daha sonrasında ise çorba, yoğurt, salata gibi midede yer kaplayan besinler öneriliyor. Orucu açtıktan 15-20 dakika sonra başlanması tavsiye edilen ana yemekte ise; kırmızı/beyaz et ya da etli kurubaklagil/sebze yemekleri gibi proteinden zengin yemekler, yanında bol salata, yoğurt veya ayranla tüketilebilir. Arzu edenler, bir dilim ramazan pidesi de yiyebilir.

Haftada 1-2 kez güllaç ya da sütlü tatlı


İftarla sahur arasındaki zamanı ara öğünlere bölmek metabolizma açısından son derece faydalı. Bu ara öğünlerde meyve, bitki çayları, kuru yemişler, kefir gibi metabolizmaya faydalı, antioksidan etkiye sahip besinlerin alınması tavsiye ediliyor. Tabi ki iftar sofralarının vazgeçilmezi tatlıları da unutmamak gerek. Tatlı ve/veya meyvenin iftardan 2 saat sonra tüketilmesi öneriliyor. Meyve yerken yanına süt/ yoğurt ya da ceviz/fındık/badem gibi kan şekerini yavaş yükselten besinler eklenebilir. Tatlıya gelince… Uzmanlar, Ramazanda genellikle sütlü tatlıların tercih edilmesini öneriyor. Porsiyon kontrolünü sağlamak kaydı ile haftada 1-2 kere güllaç veya diğer sütlü tatlıları afiyetle yiyebilirsiniz.

Kilo kontrolü için 8 düzenli beslenme önerisi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.