Bağımlılık nasıl gelişir? Bağımlılıklar arası geçişe dikkat!

Son dönemde aralarında pek çok ünlü ismin de olduğu birçok hasta mide küçültme ameliyatları ile zayıflamayı tercih ediyor. Ancak uzmanlar, çoğu yeme bağımlısı olan bu bireylerin ameliyat sonrasında bağımlılık tedavisi görmemesi halinde farklı bir bağımlılığa yöneleceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Bağımlılık nasıl gelişir? Bağımlılıklar arası geçişe dikkat!

Üsküdar Üniversitesi NPISTANBUL Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Gül Eryılmaz, bağımlıların bir maddeyi ya da eylemi bıraktığı durumda eğer tedavi olmazsa başka bir bağımlılığa yöneldiğini dile getiriyor. Bunun en belirgin örneğinin zayıflama ameliyatları sonrası görüldüğünü de aktaran Eryılmaz, bu konuda şunları söylüyor:

“Mide küçültme ameliyatları sonrasında bu hastalarda zayıflama ile birlikte başka madde bağımlılıkları örneğin alkol bağımlılıklarına giderek artan şekilde rastlanıyor. Bu nedenle bu ameliyat sonrasında hastaların psikiyatrik bozukluklar açısından rutin olarak değerlendirilmeleri gerekiyor.”


Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Gül Eryılmaz, alkol bağımlığı olan bir kişinin de bu maddeyi almadığı ve tedavi olmadığı zaman yerine esrar gibi başka maddelerin devreye alındığını belirterek, “Kişi esrar almaya başlamış ve alkol almayı durdurmuş olabilir. Burada madde arayışı yer değiştirmiştir” diyor.

Bağımlılık temelde biyolojik bir süreçtir

yeme bağımlılığı

Bağımlılığın oluşmasında kişinin ruhsal özellikleri, genetik yatkınlık, çevresel faktörler, maddeye ulaşılabilirlik, aile yapısı, toplumsal çevre ve kültürel özelliklerin en önemli etkenler olduğunu ifade eden Eryılmaz, “kimler madde bağımlısı olur” sorusuna şu yanıtı veriyor:

“Öncelikle şunu belirtmemiz gerekir ki, madde kullanan herkes için bağımlı hale gelme riski vardır. Kullanımı emniyetli bir madde yoktur. Bağımlılığın davranışsal, sosyal, biyolojik ve genetik nedenleri vardır. Ancak hiçbir neden bağımlılığı tek başına açıklamaya yeterli değildir. Madde kullanımının bağımlılığa dönüşmesinde birçok etken olmasına rağmen, temelde biyolojik bir süreçtir. Bağımlılığın gelişmesinde beynin ödül merkezi olarak bilinen Ventral Tegmental alan, beynin muhakeme, karar verme, dürtü denetimi gibi birçok fonksiyonlarından sorumlu Frontal Korteks, duyguların yönetiminden sorumlu Amigdala, öğrenme ile ilişkili Nucleus Accumbens ve Striatum gibi birçok beyin bölgesi sorumludur.”

Bağımlılık nasıl gelişir?

Eryılmaz, bağımlılığın kısır bir döngü olduğunu söylüyor. Bireyin önce maddeye karşı merak duyduğunu ancak aynı zamanda maddenin etkilerinden korktuğunu anlatan Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Gül Eryılmaz, bağımlılığa giden sürecin devamını ise şöyle açıklıyor:

“Eğer merak korkuyu yenerse “bir kereden bir şey olmaz” diyerek kullanmaya başlayan kişi bir kere denedikten sonra asla kullanmayacağını sanır. Fakat beklenen son bir türlü gelmez. Bundan sonraki aşamada kişi madde kullanımı ile ilgili sorununun olduğunu inkâr eder ve kontrolün kendi elinde olduğunu, istediği zaman bırakabileceğini sanır ve buna inanır. Çevresindekilerin uyarısı ise kişiye göre evhamdan öte bir şey değildir.


Madde bağımlılığı gelişen kişiler, bağımlısı olduğu maddeleri tasarladığından daha fazla almaya başlar. Bırakmak ya da kontrollü bir şekilde kullanmak için sürekli boşa çıkan bir çaba içerisine girerler. Kullandıkları maddeleri temin etmek, kullanmak ya da etkilerinden kurtulmak için çok fazla zaman harcarlar. Bunun neticesinde de günlük işlerini aksatırlar.”

Bağımlılık tüm hayatı etkiliyor

Eryılmaz, bağımlılığın gençlerin ve erişkinlerin yaşamına etkilerini ise şöyle aktarıyor:

“Öğrencilerin okul devamlılığı ve akademik performansı azalır, ailesi ile çatışmaya girer. Arkadaş grubu değişir, eve geç gelme, yalan söyleme, zamanının büyük bir bölümünü odasında geçirmeye başlar. Erişkinler ise işyerinde sorun yaşamaya başlar, ailesine yeterince zaman ayırmaz ve ihmal eder. Sürekli çatışma ve tartışma halindedir. Tüm bunlara ek olarak, fiziksel ve psikolojik sorunlarının olduğunu bildikleri halde madde kullanmaya devam ederler. Defalarca bırakmak için karar verirler ama bir türlü başaramazlar. Başaramadıkları için suçluluk ve başarısızlık hislerine kapılırlar. Bu hislerden kurtulmak için daha fazla madde alırlar.”

Nikotin ‘bağımlılık’ yapar: Sigara mı Sağlık mı?

Önemsenmeyen Tehlike: İnternet ve teknoloji bağımlılığı

Hiperseksüalite: Seks bağımlılığı nedir?


İnternet bağımlılığı belirtileri ve alınması gereken önlemler nelerdir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.