Lösemide hastalığı bilen çocuk daha az kaygılanıyor!

Lösemi ile mücadelede ailenin tutumları tedavi sürecinde çok etkili. Öyle ki hastalıkla ilgili ebeveynin beden diline yansıyan endişeyi çocuk mutlaka fark ediyor.

Lösemide hastalığı bilen çocuk daha az kaygılanıyor!

Hastalıkla ilgili hiçbir şeyin çocuktan saklanmaması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, çocuğa mutlaka anlayacağı seviyede hastalığını anlatılması gerektiğini söylüyor. Aksi halde çocuğun kaygısının daha da artacağı uyarısında bulunuyor.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Polikliniği’nden Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, lösemi ile mücadelede çocuğa verilecek moral ve motivasyonun önemine dikkat çekti.


Esma Uygun, hastalığın teşhisiyle beraber ailede endişe ve kaygı duygusunun ortaya çıktığını belirterek ne kadar saklanmak istese de çocuğun mutlaka bu durumu anlayacağını belirterek şunları söyledi:

Bilgisizlik ve belirsizlik endişeyi artırıyor!

Lösemi son yıllarda yaygın olarak görülen ve bununla birlikte tıptaki gelişmelerle tedavisi mümkün olan bir hastalık. Hastalık, ölümü çağrıştıran bir olgu olduğu için hepimiz hasta olmakla ilgili olarak yoğun endişe duygusu yaşarız. Ailede çocuğa lösemi tanısının konulmasıyla birlikte tüm aile her hastalıkta olduğu gibi önce bir şok yaşar. Hastalığın ne olduğu ile ilgili olarak bilgi eksikliği ve ne olacağına ilişkin belirsizlik yaşayan aile için yoğun endişe duygusu oluşur. Bu süreçte yaşadığımız kaygı, ne kadar saklamaya çalışsak da beden dilimize yansır. Aile ortamında korku ve üzüntü hakim olur. Aile, çocuğa bu hastalığı nasıl anlatacakları konusunda oldukça endişelidir. Bu endişe hali aile bireylerinin çocuğa karşı normalin üzerinde ilgi göstermesine neden olur. Beden diline yansıyan endişeyi çocuklar mutlaka fark ederler.”


Saklamak işleri daha da zorlaştırıyor!

Çocuktan içinde bulunduğu durumu saklamanın işleri daha zor bir hale getireceğini belirten Esma Uygun, “Çocuğu bu sürece hazırlamak için gerçeği saklamak yerine, konuşmak her zaman daha fazla yardımcı olacaktır. Çocukla bu konuyu konuşurken dikkat etmeniz gereken en önemli şey her zaman onun yanında olduğunuzu ve sevgimizi ona hissettirmek olacaktır. Çocuğa yerinde ve zamanında, yaşına uygun anlayabileceği dilde, kısa, ayrıntıya girmeden, açıklayıcı ve gerçek cümleler kurmak çok önemli. Çocuğa olumlu örnekler vermeliyiz. Sosyalleşmesini desteklemeliyiz. Çocuklar tedavi sürecinde neler olacağını bilirse kaygısı daha az olacaktır” tavsiyesinde bulundu.

Ebeveyn kaygısı çocuğa geçiyor!

Lösemide sadece çocuk için değil, aileler için de zorlu bir süreç yaşandığını belirten Esma Uygun, “Üzüntü ve yas tutmak kaçınılmaz bir durum oluyor. Neden böyle oldu, niçin bu hastalık bizim başımıza geldi diyerek öfke yansıtılabiliyor. Ancak ne yapılabileceğine odaklanmak çocuğun bu süreci kolay atlatmasına yardımcı olacaktır. Unutmayalım ki ebeveyn ne kadar kaygılı olursa çocuk da o ölçüde kaygılanacaktır” diye konuştu.

Teselli etmek isterken üzmeyin


Hasta yakınlarının ise çocuğa veya ailesine teselli vermek için kullandığı cümlelere dikkat etmesi gerektiğini belirten Esma Uygun, “Senden daha kötüleri var, moralini yüksek tut” şeklindeki teselli sözlerinin ters etkiler oluşturabileceğine dikkat çekti.

Lösemi belirtileri nelerdir? Tedavi için erken teşhis önemli!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.