Kış mevsiminde bağışıklık sistemini güçlendirmek ya da grip ve soğuk algınlığını daha çabuk atlatmak amacıyla içilen bitki çaylarının tüketiminde bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor.
Diğer bitkilerle karıştırıldığında bitki çaylarının etkisi azalıyor. Uzmanlar çayların sade tüketilmesi gerektiğini belirtiyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Köse, özellikle kış aylarında tüketimi artan bitki çaylarının karıştırılması halinde etkilerinin azalabileceğine dikkat çekerek bir arada değil, tek tek içilmesini önerdi.
Karışık olmayan bitki çaylarını çocuk, yetişkin ya da yaşlıların günde 2 fincan tüketebileceğini belirten Gizem Köse, “Kantaron, enginar, hindiba, karabaş, civanperçemi gibi çaylar içerdikleri farklı etken maddeleri ile ilaç etkileşimlerine sebep olabilmektedir. Dolayısıyla bu gruplarda özellikle ilaç kullanan bireyler öncesinde doktoruna danışmalı ve bu konuda onay almalıdır” uyarısında bulundu.
Bazı karışık bitki çaylarının karaciğeri yorduğunu böylece bağışıklık sistemini güçlendirmek bir yana daha da zayıflatabildiğini belirten Köse, “Benim önerim her bitki çayının sade olarak tüketilmesi ve boğazda ağrı var ise ılıkken bal eklenmesi yönündedir” dedi.
Hangi bitki çayı neye iyi geliyor?
Her bitki çayının farklı etkileri olduğunu belirten Köse, şu tavsiyelerde bulundu:
“Kış çayı olarak satılan çayların çok karışık olmamasına dikkat edilmelidir. Kuşburnu, adaçayı, karanfil, tarçın, zencefil, papatya gibi karışımlar tüketime uygundur. Ancak mümkün oldukça her çayı tek başına tüketerek bağışıklık sisteminizi daha güçlü hale getirebilirsiniz. Her çay ayrı ayrı tüketildiğinde gün içerisinde birkaç seçeneğiniz de olmuş olur.
Özellikle adaçayı antimikrobiyal etkisi ile mikroplardan ve bakterilerden koruma özelliği vardır. Hafif yorgunluk belirtisi durumunda hastalıklardan korunma amaçlı adaçayı tüketilmesi önerilmektedir.
Kuşburnu kısa sürede demlenmeli
Kuşburnu iyi bir C vitamini kaynağıdır. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde en çok kullanılan bitkidir. Ancak demlenmesi sırasında kayba uğrayabilmektedir. Bu yüzden uzun süreli demleme işlemi uygulanmamalı, mümkün oldukça hızlı bir şekilde bitirilmelidir. Çünkü uzun süre beklendiğinde içerisindeki C vitamini okside olarak kaybolmaktadır.
Ateşli hastalıklarda zencefil ve nane kullanılabilir
Nane çayı gribal enfeksiyonlarda ateş durumu da varsa vücudun ısınmasını ve terlemesini sağladığı için kullanılmaktadır. Tüketilen çaya taze olarak da eklenebilir. Aynı şekilde zencefil de ateşli hastalıklarda kullanılabilir ayrıca akciğerlerdeki enfeksiyonun vücuttan çıkarılmasında da yararlıdır.
Kırmızı çay, vücut direncini artırıyor
“Kırmızı çay” olarak da bilinen roibos bitkisinin çayı da vücut direncini arttırmaya yardımcı olur. Ayrıca tarçınla beraber tüketildiğinde iştah kontrolünü de destekler. Günde 1 fincan içilmesi uygundur.
Kasları yasemin ve papatya ile dinlendirin
Yasemin ve papatya çayları yorgunluk ve halsizlik durumlarında kasların dinlenmesini sağlar. Özellikle kış aylarında günde 1 fincan tüketilmesi önerilmektedir. Akşam saatlerinde tüketildiğinde uykunun düzenlenmesine yardımcı olur. Düzenli uyku, vücudun toparlanmasını ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Böylece dolaylı yoldan enfeksiyonlara karşı koruyucu olabilmektedir.”