Yaşlılıkta su tüketimini artıracak öneriler

Vücut fonksiyonlarındaki değişikliklere ve vücuttaki su oranının düşmesine bağlı olarak, yaşlılarda su ihtiyacı günlük iki litreyi buluyor. Yaşlılıkta su tüketimini artıracak öneriler…

Yaşlılıkta su tüketimini artıracak öneriler!

Ancak susama hissinin azalması ve unutkanlık gibi nedenlerle su tüketimi çoğu zaman olması gereken miktarın altında kalıyor. Su kaybının yaşamsal faaliyetler için tehlike arz ettiğini söyleyen Waternet Sağlıklı Yaşam Uzmanı Diyetisyen Canan Aksoy, 65 yaş ve üzeri kişilerde su tüketimini artıracak önerilerde bulundu.

Oksijenden sonra en önemli yaşamsal öge olan su ihtiyacı; kişiye, yaşa, fiziksel aktiviteye, fizyolojik duruma ve sosyal yaşantıya göre değişiklik gösteriyor. Vücut fonksiyonlarındaki değişiklikler, metabolizma hızının ve vücuttaki su oranının düşmesi nedeniyle yaşlılıkta günde iki litre su içilmesi gerektiğini söyleyen Canan Aksoy, çoğu kişinin bu miktarın altında kaldığını belirtti.


TÜİK’in 2015 yılı verilerine göre ülkemizde 6 buçuk milyona yakın 65 yaş ve üzeri kişi yaşadığını hatırlatan Diyetisyen Canan Aksoy, yaşlılık dönemini daha rahat geçirmek ve yaşamsal faaliyetleri sürdürebilmek için yeterli miktarda su içilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Demans ve alzheimer hastalarına dikkat!

Yaşlılıkta su tüketimi

Yaşlılık döneminde metabolizma hızının düşmesiyle beraber su tüketiminin azaldığını ifade eden Aksoy, bu durumun fazla kilo, diyabet, kalp-damar hastalıkları, tansiyon, yüksek kolesterol gibi sağlık sorunlarına yol açtığını vurguladı.


Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü, “Yaşın ilerlemesi ile birlikte vücuttaki su oranı da düşer ve su kaybı artar. Normalde su kaybı arttığı zaman susama duygusu sayesinde kaybedilen su yerine konabilir. Ancak yaşlılık döneminde susama hissi azalır. Demans ve alzheimer hastaları ise su içmeyi unutabilir. Bu durumlarda su tüketimine daha çok dikkat etmek gerekir.”

Su tüketiminin azalmasının yaşamsal fonksiyonlar için tehlike arz ettiğini söyleyen Diyetisyen Canan Aksoy, “Vücut suyunun yüzde 10’u yitirildiğinde yaşam tehlikeye girer, yüzde 20 oranında azalma ise ölümle sonuçlanır. Bu nedenle yaşlıların, özellikle hastalıkları nedeniyle unutkanlık yaşayanların su tüketimi mutlaka gözlenmelidir” dedi.

“İlacı yutacak kadar değil, bir bardak su için”

Günlük su ihtiyacının alınan kaloriye göre belirlendiğini söyleyen Canan Aksoy, bu durumu bir örnekle açıkladı, “1500 kalori alıyorsanız günde 1,5 – 2 litre su içmeniz gerekir. Yeterli su alıp almadığınızı, idrara çıkma sayınızı ve idrarın rengini kontrol ederek de takip edebilirsiniz. Yetişkin bir birey günde 6 – 7 kere idrara çıkıyorsa ve idrar rengi açık sarı veya soluk sarı renkteyse yeterli su tüketimi vardır.”


65 yaş ve üzeri kişilerde ortalama iki litre suyun ideal olduğunu söyleyen Canan Aksoy, “Bu yaşlardan itibaren düzenli ilaç kullanımında artış görülüyor. Sadece ilacı yutacak kadar değil, her tablette bir bardak su tüketildiği takdirde, günlük su ihtiyacının önemli bir bölümü karşılanacaktır” diye konuştu. Canan Aksoy ayrıca, su ihtiyacının sağlıklı bir şekilde karşılanması için birtakım tavsiyelerde bulundu:

  • Sabah uyandığınızda ve gece yatarken su içmeyi alışkanlık haline getirin.
  • Su, yaşam içeceğidir. Çay, kahve gibi içecekler su yerine geçmez. Hatta idrarda artış yaparak, vücudun daha fazla sıvı kaybetmesine yol açar.
  • Suyun tadını sevmiyorsanız içine bir dilim limon, taze nane, salatalık veya çubuk tarçın atarak lezzetlendirebilirsiniz.
  • Su içmeyi unutuyorsanız hatırlatıcı notlar yazabilirsiniz.
  • Sıvı tüketimini artırmak için ıhlamur, nane, kekik gibi bitki çayları içebilirsiniz
  • Günde yaklaşık 8-10 bardak su tüketmeyi unutmayın!
  • İlaç kullanıyorsanız, ilaç ile birlikte 1 bardak su içebilirsiniz.
  • İçtiğimiz sularda bile bulunabilen ağır metallerden kurtulmanın en kolay yolu arıtılmış su tüketmektir. Sağlıklı suyun arıtılmış ve iyi koşullarda saklanmış olması gerekir. En iyi saklama koşulu da, cam şişedir.

Yetersiz su tüketiminin olumsuz etkileri nelerdir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.