Bağışıklık sisteminizi detoks ile güçlendirin

İnsan vücudunun savunma mekanizması olan bağışıklık sistemi, özellikle kış mevsiminde hastalıklara karşı direnç sağlarken, soğuk algınlığı ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada önemli bir rol oynuyor.

Bağışıklık sisteminizi detoksla güçlendirin!

Sık sık hastalanıyor, tükenmek bilmeyen uçuklardan şikayet ediyor ve kendinizi halsiz hissediyorsanız, bu belirtiler bağışıklığınızın düşmüş olabileceğini gösteriyor. Peki, kışın sağlıklı kalabilmek ve bağışıklığımızı güçlendirerek hastalıkların önüne geçmek için neler yapmamız gerekiyor?

Vücudumuzu hastalıklara karşı koruyarak, zararlı mikrop ve enfeksiyonlarla baş eden savunma mekanizması bağışıklık sistemi, özellikle kış mevsiminde soğuk algınlığı, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada önemli bir işlev görüyor.


Bağışıklık sistemini güçlü tutmanın yolu ise demir, çinko, selenyum gibi insan vücudu için gerekli vitamin ve antioksidanları dengeli bir şekilde tüketmekten geçiyor. Bunun yanında kaliteli uyku almak, stresten uzak durmak ve vücudun yükselen toksin seviyesini dengeleyen detoks programlarını uygulamak da bağışıklığın güçlenmesinde büyük rol oynuyor.

Bağışıklığı yükseltmek için D, A, C, E ve B vitaminleri, karotenler, demir, çinko ve selenyum başta olmak üzere tüm vitamin ve antioksidanların doğru ve kararında tüketilmesi gerektiğini ifade eden Espace Prive Chenot D-Life Genel Koordinatörü Kardiyolog Dr. Demet Erciyes, “Kaliteli uyku uyumalı, stresi yönetebilmeyi öğrenmeliyiz. Zira tek başına stres de bağışıklığı düşürür. Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durmalıyız. Düzenli egzersiz yapmalı sporu hayatımıza sokmalıyız. Ani hava değişimlerine karşı vücudumuzu korumalıyız. Belirli aralıklarda yaptığımız check-up’lardaki kan tahlillerinde eğer bir eksiklik göze çarparsa doktora danışıp tamamlamalıyız. Özellikle kış mevsiminde takviyeye ihtiyacımızın daha çok olduğu D vitaminini ve diğer değerleri kontrol etmek gerekiyor” diyor.

Bağışıklık ‘doğal’ ve ‘kazanılmış’ olarak ikiye ayrılıyor

Bağışıklık sistemini doğal ve kazanılmış bağışıklık olmak üzere ikiye ayırmak gerektiğini vurgulayan Erciyes, kazanılmış bağışıklığın aktif ve pasif bağışıklık olarak iki çeşit olduğuna dikkat çekiyor.


Doğal bağışıklığın doğuştan geldiğini belirten Erciyes, bu durumu şöyle açıklıyor; “Vücudumuz doğduğumuz andan itibaren hastalıklara karşı belli bir dirence sahip bulunuyor buna doğal bağışıklık diyoruz. Kazanılmış bağışıklık ise sonradan kazanılıyor, aktif ve pasif olarak ikiye ayrılıyor. Bunlardan aktif bağışıklık da iki çeşittir. Birincisi hastalık geçirildikten sonra kazanılır. Örneğin çocukluğunda kabakulak geçiren kişi aynı mikropla tekrar karşılaşsa bile bu hastalığı bir daha geçirmez. İkinci tür bağışıklıkta zayıflatılmış ya da öldürülmüş mikroplar veya mikropların toksinleri aşı ile vücuda verilir. Mikrop veya toksin bu haliyle hastalık yapmaz ama vücut sanki hastalıkla karşılaşmış gibi antikor denilen savunma maddelerini üretir. Aktif bağışıklığın iyi olan tarafı vücuda uzun zaman, hatta bazı hastalıklar için ömür boyu direnç sağlamasıdır. Olumsuz tarafı ise etkisinin ancak 10-15 Gün sonra başlayabilmesidir. Pasif bağışıklık ise daha önce mikroplar veya toksinler ile karşılaşmış kişinin hazır antikor taşıyan serumlarının başka bir kimseye zerk edilmesi ile gerçekleşiyor”

Yükselen toksin seviyesi detoksla dengeleniyor ve bağışıklık kuvvetleniyor

Erciyes, özellikle kış döneminde detoksun vücutta yenilenme ve arınma üzerine yüksek oranda faydalı bir etki uyandırdığını belirterek “Vücuttaki toksin seviyesi yükseldikçe detoks yapma ihtiyacımız da aynı oranda artıyor. Detoks, öncelikli olarak bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine destek verir. Bu özellik, soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıkların çok sık görüldüğü soğuk kış mevsiminde büyük önem kazanır. Ayrıca alkol tüketen kişilerde buna bağlı olarak yıpranan karaciğerin temizlenmesini, hazır gıdalar ve katkı maddeleri ile aldığımız zararlı toksinlerden arınmamızı sağlayarak aynı zamanda ideal vücut ağırlığına ulaşmamıza da aracı olur. Detoksun en önemli kurallarından biri su tüketimini artırmak, asidik besin ve içecek miktarını azaltıp vücudun alkali yapıya kaymasını sağlamaktır. Bu sayede kötü huylu hücrelerin üreme ihtimalinin de önüne geçilebilmektedir” diyor.

Ulus’ta yer alan Espace Privé Chenot D-Life şehrin merkezinde ve günlük hayattan ödün vermeden gerçekleştirilen arınma programlarıyla fark yaratıyor.

Doktor ve diyetisyen konsültasyonu ile başlayan detoks uygulamalarında, Dr. Henri Chenot’nun 45 yıllık birikimi ile ortaya çıkan Chenot Metodu ışığında, beslenme önerileri ve medikal masajları içeren özel programlar sunuluyor.


Michelin yıldızlı şefler tarafından diyetisyen konsültasyonu eşliğinde mevsiminde ve taze malzemelerle hazırlanan D-Life Bag menülerinin ev ve iş yerlerine servis edilmesiyle detoksun günlük rutininize uyum sağlaması kolaylaştırıyor. Ayrıca Chenot D-Life’da uygulanan medikal masajlar, çamur ve su terapileri vücudun toksinlerden arındırılmasına yardımcı oluyor.

‘Bağışıklık’ sistemini güçlendiren 10 besin


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.