Hareketsiz yaşam yaşlanmaya neden olabiliyor

Hareketsiz yaşam genleri yaşlandırıyor. Yaşamınızı sağlıklı geçirmek, genlerinizi genç tutabilmek için harekete geçin…

Hareketsiz yaşam yaşlanmaya neden olabiliyor!

Günde 10 saat oturan ve haftalık 150 dakika aerobik egzersiz önerisini yerine getirmeyenlerin, biyolojik olarak 8 yıl daha yaşlandığı belirtiliyor.

Üsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr.Defne Kaya, sağlık üzerinde çok önemli etkisi bulunan hareket ve egzersizin yaşlanmayı geciktirdiğini söyledi.


“Eskiden günde 6 saat oturan kadınların üç saat oturanlara göre % 10 daha fazla kansere yatkın olduğunu biliyorduk. Ama yeni çalışmalar işin ciddiyetini biraz daha gözler önüne sermiş durumda” diyen Doç. Dr. Defne Kaya, “Kanserin ötesinde otura otura genlerimizi yaşlandırıyoruz. Günde 10 saat oturan ve haftalık 150 dakika aerobik egzersiz önerisini yerine getirmeyenler, biyolojik olarak 8 yıl daha yaşlanmaktadır. Gerçek yaşımız ile biyolojik yaşımız her zaman aynı oranda ilerlemez. Bazen çok daha yaşlı bazen çok daha genç bir bedene sahip olabiliriz. İşte yapılan çalışmalar, hareketsiz yaşamın aslında genleri yaşlandırdığını göstermiş vaziyette” diye konuştu.

Telomerler de kısalıyor

telomerler

Her bir DNA sarmalının ucunda bulunan telomerlerin hücrelerimiz her bölündüğünde sürekli kısaldığını belirten Doç.Dr. Defne Kaya, hareketsiz yaşamın telomer kısalmasını hızlandırdığımı ifade ederek şunları söyledi:

“Telomer, her bir DNA sarmalının ucunda bulunan ve kromozomları koruyan parçalardır. Tıpkı ayakkabı bağcıklarının ucundaki plastik parçalara benzerler. Vücudumuzdaki tüm hücrelerdeki DNA sarmallarının ucunda bulunurlar. Her hücrede 23 kromozom çifti olduğundan, her hücrenin 92 telomeri vardır. Hücrelerimiz bizi genç ve sağlıklı tutabilmek için her bölündüğünde, telomerler sürekli kısalır. Ayrıca telomer uzunluğu stres, sigara, obezite, egzersiz eksikliği, kötü beslenme alışkanlıklarının da katkısı ile daha da kısalır. Embriyonun ilk başlangıçta telomer uzunluğu 15 bin BP’dir. (BP:base pair-baz çift) Anne rahminde o kadar hızlı bir hücre bölünmesi ve çoğalması yaşanır ki bebek doğduğunda telomer uzunluğu 10 bin BP’e kadar düşer. Genellikle yaşlandığımızda telomer uzunluğumuz 3 bin – 4 bin BP’e kadar kısaldığında artık hücrelerimiz görev yapmayı bırakırlar. Tüm yaşamımız boyunca yaklaşık her biri 7 bin BP uzunluğunda telomerimiz vardır ve yaşam şekline bağlı olarak telomerlerimiz her yıl 50-200 BP kısalır. Eğer hareketsiz bir yaşamımız varsa, günde 10 saat oturuyorsak telomerlerimiz yılda ortalama 170 BP kısalmaya başlıyor.”


Hareketsiz yaşamın telomer kısalmasını hızlandırdığını, bunu da yaşanmamış 8 yıla karşılık geldiğini belirten Doç.Dr. Defne Kaya, “Yapılan çalışmalar uzun süre oturan, gün içinde hareketsiz kalan, haftada en az üç gün kalp ritmini artıracak (tempolu yürüyüş, koşu, bisiklete binme gibi) aktiviteleri yapmayan kişilerde, telomer boyunun aktif kişilere oranla oldukça kısa olduğunu göstermiştir” dedi.

Doç.Dr. Defne Kaya, telomer kısalmasını tetikleyen diğer faktörlerin kalp hastalıkları, diyabet, kanser, sigara tüketimi ve obezite olduğunu sözlerine ekledi.

Egzersiz sadece sağlık değil gençlik de veriyor

Gün içinde uzun süre sabit oturmak zorunda kalsa da günde en az 30 dakika tempolu yürüyüş yapan ya da egzersiz yapanlarda telomer kısalmasının normal sınırlarda bulunduğunu belirten Doç.Dr. Defne Kaya, şöyle konuştu:


“Bu da bizlere aslında çok önemli bir ipucu veriyor: Genç ve enerjimiz yerinde iken başlayacağımız egzersiz bizi sadece sağlıklı değil genç de tutacaktır. Arabada, iş yerinde, masa başında, televizyon ve ekran karşısında geçirdiğimiz zamana baktığımızda, 24 saatin 7 saatini uyuyarak geçirdiğimizi düşünürsek, geriye kalan 17 saatin sadece 1-2 saatini ayaklarımızın üstünde geçiriyoruz. Bunun da ne kadarında kalbimizin ritmi değişiyordur, tartışmalı. Erişkin ve genç bireylerin günde en az 10 saat sabit pozisyonda kaldığı bilgisi, bizleri, uzun süre oturmayı “yeni sigara benzeri tehlike” olarak sınıflandırmaya itmiştir. Hareketsiz yaşam Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada ölüme yol açan dördüncü önlenebilir felaket olarak sayılıyor. Haftada bir kaç kez günlük 30-45 dakika egzersiz yapan bir kişi geri kalan tüm zamanını oturarak geçiriyorsa hala sedanter (fiziksel aktivitenin minimum seviyede olduğu, hareketsiz yaşam tarzı) sayılmaktadır. Sabit pozisyonda uzun süre çalışıyorsanız, her 30 dakikada bir “2-3 dakika” ayağa kalkıp yürüyün. Ayrıca hiçbir şeye vakit bulamıyorsanız bile haftada 2-3 kez 30-40 dakika tempolu yürüyüş yapın. Sadece yürümek için çıkın. Yaşamınızı sağlıklı geçirmek, genlerinizi genç tutabilmek için harekete geçin.”

Düzenli egzersiz yapmanın 10 faydası neler?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.