Anı yaşa: Bu ıvır zıvır bir nasihat değil!

Hep bu söyleniyor, bu öğüt veriliyor son zamanlarda. “Anı yaşayın, kaçırmayın!” İyi de tam olarak nedir anı yaşamak?

Anı yaşa: Bu ıvır zıvır bir nasihat değil!

Dertleri, endişeleri, sorumlulukları boşverip o andan maksimum tadı almaya çalışmak mıdır? Kastedilen bu olsa, sorumsuzluğu, bencilliği, umursamazlığı destekleyen bir öneri gibi olurdu. Herhalde bu değil.

Farklı açıdan yaklaşalım. Niye anı yaşamalıyız diye bir söz çıktı ki? Herhalde anı yaşamıyorduk. Peki, anı yaşamıyorsak neyi yaşıyorduk?


Üç tane zaman var; geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zaman. Şu anda değilsek ya geçmişteyiz, ya da gelecekteyiz.

Geçmişteki olumsuz olayları veyahut gelecekteki olası olumsuzluklara takılıp huzursuz veya umutsuz hissedebiliriz.

Geçmişteki olumlu zamanlarımızı veyahut gelecekteki olumlu olasılıkları düşleyerek huzurlu ve umutlu hissedebiliriz.

Yani geçmişe veya geleceğe gitmek yanlış filan değildir. Gereklidir de… Ama geçmişte veya gelecekte çok kalmamak şartıyla; şuana katkı sağlamak, kuvvetlenmek için gidip gelmek şartıyla…

Şunu layıkıyla fark etmemiz gerekiyor:

Tam anlamıyla gerçekten yaşayabildiğimiz tek an, şu andır!

Anda olmamak, bir şey üzerinde çalışırken verimsizlik yaratır, sevdiklerimiz ile birlikteyken kopukluk yaratır, otomatik tepkiler vermemize sebebiyet verir.

Anda olduğumuz zaman, davranışlarımızı ve düşüncelerimizi fark etme ve gözlemleme olanağına sahip oluruz, bunun neticesinde duygusal tepkiler yerine akılcı ve dengeli eylemlerde bulunuruz.

Bunun neticesinde hayatımızın kontrolü daha fazla bizde olur.

Özgüvenimiz ve öz saygımız artar.

Ne yapıyorsak, gerçekten onu yapalım. Güzel bir film izliyorsak filmde olalım, çocuğumuzla zaman geçiriyorsak onunla olalım, çalışıyorsak aklımız yaptığımız işte olsun.

Varlığımızın, eylemlerimizle aynı yerde olması anın farkındalığını ve değerini hatırlatacaktır bize. Anı yaşamak, bulunduğumuz zamandaki kendimizi daha iyi anlayıp görmemizi sağlar.

Anı yaşamak verimliliği artırır, anlayışı arttırır, farkındalığımızı arttırır.

Evet, anda olmak farkındalık verir.


Tanımı bile muazzam. Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçasıdır, an. Anda olalım, hayatımız daha fazla bizim olsun.

Hayatımızda yeni kapılar açacak 6 öneri


 

Barış Aslan
1980 İzmir Bornova doğumludur. Çocukluğunun 6 senesini İngiltere'de geçirmiştir. Kişisel gelişim, psikoloji ve felsefe sürekli araştırdığı ve ilgilendiği hobileri olmuştur. İTÜ Uzay Mühendisliği Bölümünden mezun olup, uçak mühendisi olarak hava yolu firmalarında 8 sene boyunca çalışmıştır. Uçak bakımlarında sorumlu mühendis olarak şirket temsilcisi olarak, çeşitli ülkelerde görev almıştır. 2014 senesinden beridir tam zamanlı olarak yaşam koçluğu yapmaktadır.