Çocuklarda uyku sorunu neden kaynaklanır?

Kabuslar, uyku terörü, uyurgezerlik gibi uyku bozuklukları çocuklarda bedensel ve ruhsal gelişimi olumsuz yönde etkiliyor.

Çocuklarda uyku sorunu neden kaynaklanır? Çocukları nasıl etkiliyor?

Büyüme çağındaki çocuklarda görülen uyku bozukluklarının beyin gelişimini ve öğrenme süreci üzerinde etkiler oluşturduğuna dikkat çeken uzmanlar, erken teşhisin önemine işaret ediyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Başak Ayık, bebeklik döneminden itibaren büyüme çağında çocukların da pek çok uyku sorunu yaşadıklarını belirterek erken teşhisin önemli olduğunu söyledi.


Uyku sorunu olan çocuk öğrenme ve dikkatte problem yaşıyor!

Çocuklardaki gündüz uykularının 3 yaşa kadar normal olduğunu belirten Dr. Başak Ayık, 3 yaştan sonra gündüz uyku ihtiyacının azaldığını söyledi.

Çocuklardaki uyku sorunlarının temelinde uykuyu düzenleme sorunu olabileceğini ifade eden Ayık, “Bebek ve çocuklarda ebeveynin sınır koyması veya ebeveynin düzenleme yapması gerekiyor. Bazı ruhsal hastalıklarda uyku bozukluklarını görüyoruz ama ruhsal bir hastalık olmasa da çocuklarda en çok strese bağlı uyku bozukluğu sorunu görüyoruz. Stresli bir yaşam olayı sonrasında çocuklarda ve beklerde uyku değişiklerini görüyoruz. Uyku bozukluklarının temelinde reflü, solunum yolu tıkanıklıkları, astım ve alerji gibi tıbbi sorunlar uyku bozukluklarına yol açabilir. Çocuklarda uyku sorunu önemli bir sorundur, uyku sorunları eğer giderilmezse yani çocuk yeterli uyku uyuyamadığında öğrenme süreçlerinde dikkat süreçlerinde problemler yaşanabilir. Beyin gelişiminde aksaklıklar olabilir ve gündüz uykululuk hali yaşanabilir” dedi.

Dr. Başak Ayık, çocuklarda görülen uyku sorunlarını şöyle sıraladı:

Kabuslar

Çocuklarda uyku sorunu

Çocuklarda sık görülen uyku bozukluklarından biri kabuslardır. Kabuslar en sık 3-5 yaş arası görülüyor ama tüm yaş gruplarında görülebilir. Kabuslar kaygı verici ve korkutucu içerikli rüyalardır.

Uykunun aslında iki dönemi var, biri rüya gördüğümüz ve beyin gelişiminin daha hızlı olduğu bir dönem diğeri ise ağır ve dinlendirici bir uyku. Kabusları rüya gördüğümüz dönemde görüyoruz burada önemli noktalar var.

Bir çocuk kabus gördükten sonra tamamen uyanır ve hemen uyandıktan sonra özellikle ayrıntıları hatırlayabilir. Bazen gece uykusunda gördüğümüz kabusları sabah net olarak hatırlamayabiliriz ama kabustan sonra hemen uyanıldığında hatırlanma vardır.

Stresli ve kaygılı dönemlerde çok kabus görülebilir. Bunun belli bir tedavisi yok ama vakalarda en sık neyi görüyoruz genellikle uyaranların kontrolü önemli, mesela çocuklar uygunsuz çizgi filmler seyrettiklerinde korku içeren video oyunları oynadıklarında veya korku hikayeleri sonrasında kabuslar sık görülebiliyor öncelikle bunları normale getirmek lazım sonra devam edip etmediğine bakabiliriz.

Gece terörü – uyku terörü

Kabuslardan sonra sık gördüğümüz bir uyku bozukluğu gece terörü ya da uyku terörü diye geçer. Burada çocuk uyuduktan yaklaşık iki üç saat sonra ağlayarak ve bağırarak korku içerisinde gözlerini açar ve yatağın içinde oturur.

Burada aslında çocuk uykudadır ve özellikle ağır uykudadır. Dinlenmenin sağlandığı uyku döneminde yaşanan uyku teröründe gözler açık olduğu için ebeveynler onları uyanık zanneder.

Çocuk bu sırada uyandırılmaz ve tekrar yatırılırsa ağır uykuda olduğu için sabah bu durumu hatırlamaz. Bunlar 30 saniyeden 3 dakikaya kadar sürebilen uyku bozukluklarıdır. Bu sırada çocuğu uyandırmamak önemlidir ama tabi ki ebeveyn de kaygılandığı için çocuğu uyandırabiliyor. Bu durumu yaşayan çocukta yorgunluk oluşabiliyor o nedenle gündüz uykusunu önerebiliriz.

Uyurgezerlik

Çocuklarda görülen uyku bozuklukları arasında uyurgezerlik de bulunuyor. Uyurgezerlik de önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor, çocuklarda genellikle %15 oranında görüyoruz.


Uyurgezerliğin sıklığı önemli, genellikle 4-8 yaşlar civarında başlayıp ergenliğe doğru azalmasını bekliyoruz. Uyurgezerlikte de gene gözler açıktır ama donuk ve hareketsiz bakışlar olur ve yine ağır uyku döneminde olduğu için eğer uyandırılmazsa sabah bunları hatırlamaz.

Emniyet tedbirleri çok önemli çünkü uyku sırasında yaptığı eyleme devam edebilir mesela sokak kapısını açıp gidebilir veya camı sokak kapısı sanıp çamdan düşebilir. Maalesef böyle olaylar görebiliyoruz, çocuk tuvalete gittiğini düşünüp evin başka bir yerine idrarını yapabilir.

Burada pencere kollarını çıkartmak, kapıları kilitleyip anahtarları gizli bir yere kaldırmak eğer basamaklı odalar varsa bunların kapılarını kilitli tutmak önemlidir. Yine gece teröründeki gibi uyurgezerlikte de aşırı yorgunluk olabildiği için gündüz uykusu önerebiliyoruz.

Uyurgezerlik sık tekrarladığında ayrıntılı değerlendirme önemlidir. Uyurgezerlik sorunu yaşayan çocuklarda gündüz uykusu dışında programlı uyandırma da yapılabilir eğer çocuk her gece belli saatlerde uyku terörü ve uyurgezerlik durumu yaşıyorsa saat gelmeden 15 dakika veya yarım saat önce çocuğu uyandırıp tekrar uyumasını sağlarsanız bu atakları ortadan kaldırabilirsiniz.

Tıkayıcı uyku apnesi

Apne, solunumun geçici olarak durması olayıdır. Uyku sırasında çocuğun solunum yolunu tıkayan herhangi bir hastalık varsa veya beyinden kaynaklanan bir durum varsa uyku sırasında apne dediğimiz solunumun geçici olarak durduğu durum yaşanır.

Genellikle çocuklarda en sık bademcik ve geniz eti büyümelerinde görülür ama o solunumun durduğu beyne oksijen gitmediği dakikalar olduğu için beyin gelişimini çok olumsuz etkileyebilir. Yine okul öncesi dönemde bu uyku apnesiyle beraber gece alt ıslatmalar yaşanabilir.

Huzursuz bacak sendromu

Uyku sırasında yaşanan sorunlardan bir diğeri de huzursuz bacak sendromudur. Bu durum gündüz genellikle fazla sıkıntı yaratmazken gece uykuda veya istirahat halinde ortaya çıkar.

Bacaklarda ağrı, karıncalanma gibi bir huzursuzluk hissidir, hafif olanlarda bacağı hareket ettirdiğinde bu sıkıntı ortadan kalkar ama ağır ve şiddetli olan vakalarda hareketle sıkıntı geçmez.

Genellikle uyku sırasında bacak hareketlerinde sık olarak görülür. Huzursuz bacak sendromunda alta yatan tıbbi durumlar olabiliyor. Mesela çocuklarda demir eksikliğinde 5 kat daha sık görüyoruz, yine B12 eksikliğinde böbrek hastalarında görebiliriz aşırı kahve ve sigara tüketiminde de huzursuz bacak sendromu görülebilir.

Narkolepsi

Önemli bir uyku bozukluğu da tıp dilinde narkolepsi dediğimiz, gündüz uyanıkken ani gelen uyku ataklarıdır.

Kişi konuşurken veya yemek yerken aniden uykuya dalar buna bazen ayaktayken yere düşmelerde eşlik edebilir kahkaha atarken veya ani duygu yüküyle mesela çok sevindiğinde veya çok üzüldüğünde aniden yere düşme şeklinde olabilir.

Narkolepsi önemli çünkü gündüz olan bu uyku ataklarının sıklığı kişinin günlük yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Aniden düştüğünde kafasını çarpıp ciddi bir hasar da oluşabilir.

Uyku laboratuvarında teşhis yapılıyor


Uyku bozukluklarına duygusal hastalıkların da eşlik ettiğini belirten Dr. Başak Ayık, depresyon, kaygı bozuklukları ve dikkat dağınıklığında uyku problemleri görüldüğüne dikkat çekti.

Narkolepsi nedir? Uyku atağı belirtileri ve tedavisi nasıldır?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.