Hamilelikte MR çektirmek zararlı mı?

Hamilelik döneminde ilk akla gelen soru “Bu acaba bebeğime zararlı mı?” oluyor. Peki hamilelikte MR çektirebilir misiniz?

Hamilelikte MR çektirmek zararlı mı?

Hamilelikte MR çektirmek de bu açıdan merak edilen konuların başında geliyor. Anne ve bebek sağlığını ilgilendiren durumlarda MR çektirmenin bir sakıncası olmayacağını belirten Acıbadem Ankara Hastanesi Radyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Yörübulut, “Aksine anne ve bebek sağlığı için yaptırılması gerekli durumlar olabilir” diyor.

Anne adayları, hamile kaldıklarını öğrendikleri ilk andan itibaren bebeğine zarar verecek şeylerden kaçınır.


Bu nedenle hamilelikte yapılmaması gerekenler büyük önem taşır. Ancak bazı konularda yanlış bir kanı oluşabildiğinden, gereksiz çekinceler ortaya çıkabiliyor.

Hamilelikte MR çektirmek de bunlardan biri. Hamilelikte MR çektirmenin zararlı olmadığının altını çizen Dr. Mehmet Yörübulut, yapılan bilimsel araştırmalarda bugüne kadar anne ve fetüs sağlığı üzerinde MR’ın olumsuz bir etkisinin bulunmadığını kaydediyor.

En sık kullanılan yöntem

Güçlü bir mıknatısın meydana getirdiği manyetik alanda, insan vücudu ve organlarına radyofrekans verilerek uygulanan MR (manyetik rezonans), bir görüntüleme yöntemi.

İnsan vücudunun hemen hemen tüm organlarında hastalıkları teşhis amacıyla tıpta sıkça kullanılan bu yöntem; özellikle beyin, omurga, eklemler, damarlar, alt ve üst karın bölgeleri, prostat ve meme görüntülemede sıkça tercih ediliyor. Ayrıca son yıllarda kalp hastalıklarının teşhisinde de kullanım sıklığının arttığı gözleniyor.

Radyasyon içermiyor

Hamilelikte MR

Hamilelikte, anne sağlığını ve fetüs dediğimiz anne karnındaki bebeğin sağlığını ilgilendiren durumlarda MR çektirme ihtiyacı doğabiliyor.


Örneğin, hamilelikte annenin safra kesesi ve safra yollarını ilgilendiren taş hastalıkları ve iltihabi durumların görülme durumunun arttığını, böyle bir durumda da safra kesesi ve safra yollarını gösteren MR incelemesi istenebildiğini söyleyen Dr. Mehmet Yörübulut, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Gerekli bilgilendirme ve hazırlıklar yapıldıktan sonra doktor eşliğinde anne adayına çekim yapılabilir. MR, ayrıca radyasyon içermediğinden ve hastalıkları teşhis başarısı yüksek olduğundan güvenilir bir tetkik.”

İlk üç ay beklenebilir

MR ile ilgili merak edilen diğer bir nokta ise, ilk trimester denilen hamileliğin ilk 3 ayında çekim yapılıp yapılamayacağı…

Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalarda yine herhangi bir yan etki bildirilmediğini vurgulayan Dr. Mehmet Yörübulut, “Ancak biz hekimler tedbir olarak ilk üç ayda acil bir durum yoksa, MR çekiminin bir sonraki trimestere bırakılmasını tercih ediyoruz. Ancak acil ve gerekli durumlar için bu süreyi beklemeye gerek duyulmuyor. Anne karnındaki bebeğin sağlıklı olup olmadığını anlamak için, zaman kaybetmeden ‘fetal MR’ görüntüleme yapılması gerekebiliyor. Bebeğin sağlığını ilgilendiren hastalıklarda ultrasonografinin tanı için yetersiz kaldığı durumda ya da tanıyı desteklemek için yapılan Fetal MR ile fetüsün başta beyin, omurilik ve karın içi organları olmak üzere diğer tüm organları ile ekstremiteleri (bacak-ayak-el ve kol) değerlendiriliyor. Hamileliğin 24. haftasından itibaren uygulanabilen fetal MR, fetüsün ve plasentanın değerlendirilmesi açısından ultrasonografiden daha güvenilir sonuçlar veriyor” şeklinde konuşuyor.

İlaçsız olmalı

Hamilelikte MR uygulanmakla birlikte, bazı şekil değişiklikleri olabiliyor. Mesela ilaçsız MR gibi…

Hamilelikteki MR çekimlerinde damar yolu ile verilen ‘kontrast madde’ denilen ilaçların kullanılmadığını sözlerine ekleyen Dr. Mehmet Yörübulut, kontrast madde üzerine yapılan çalışmalarda, hayvanlar üzerinde yine bir teratojenik etki gözlenmediğini söyleyerek, “Ancak insanlar üzerinde yeterli düzeyde çalışma yapılmadığından ilaç kullanımı tavsiye edilmiyor” diyor.


Bu nedenle anne adaylarına uygulanan MR çekimleri, kontrast madde kullanılmadan gerçekleştiriliyor.

Hamilelik döneminde bitki çaylarını dikkatli tüketmeli


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.