Parkinson nedir? Parkinson nasıl bir hastalık? Başlıca belirtileri neler? Prof. Dr. Raif Çakmur paylaştı.
Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raif Çakmur, Parkinson hastalığının yavaş ilerleyici, beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden bir beyin hastalığı olduğunu, bu tür hücre kaybı ile giden, sinsi başlayan ve yavaş seyreden hastalıklara nörodejeneratif hastalıklar dendiğini belirtti.
Parkinsonun, Alzheimer hastalığından sonra en sık görülen nörodejeneratif hastalık olduğunu vurgulayan Çakmur şöyle konuştu:
Parkinsonun en erken belirtileri enterik sinir sistemi, alt beyin sapı ve koku yollarında ortaya çıkmaktadır. Koku duyusu kaybı veya azalması, uyku bozuklukları ve kabızlık, sonraki aşamada ise titreme ve hareketlerde yavaşlama gibi motor belirtiler görülmektedir.
Hastalık genellikle motor semptomlarla tanı almaktadır. Parkinson hastalığı tipik olarak orta ve ileri yaşın hastalığıdır ve ortalama 60 yaş civarında başlar. Hastalık genç yaşlarda da başlayabilir ancak yaşlanma ile görülme sıklığı artar. Yapılan çalışmalar Parkinsonun erkeklerde kadınlara göre biraz daha sık görüldüğünü göstermektedir.
Hepimiz 100 yaşına kadar yaşayacak olursak parkinsona yakalanma ihtimali çok yüksek!
Dünyanın en kalabalık ülkelerinde, 2030 yılına kadar Parkinson hastalarının nerdeyse 30 milyona ulaşacağının tahmin ediliyor. Eğer hepimiz 100 yaşının üzerine kadar yaşayacak olursak muhtemelen bu hastalıkla karşı karşıya kalacağız. Bugün için ülkemizde 100-120 bin civarında Parkinson hastası olduğunu tahmin etmekteyiz.
Ülkemiz hızla yaşlanan toplumlar arasında sayılmaktadır. Artan yaşlı nüfusa bağlı olarak önümüzdeki yıllarda ülkemizde Parkinsonda da bir patlama yaşanacağını tahmin edebiliriz. Başka bir deyişle önümüzdeki yıllarda Parkinson hastalığı ile daha çok uğraşmak zorunda kalacağız. Bu hastalıkla ilgili olarak toplumun daha bilinçli olması gerekiyor.
Parkinson tedavisi nasıl?
Parkinson hastalığının tedavisi; günümüzde ağırlıklı olarak ağızdan alınan ilaçlarla yapılıyor. Hastalığı tamamen iyileştirici, kesin bir tedavisinin henüz bulunmamasına karşın, kullanılan ilaçlar belirtileri büyük ölçüde düzeltmekte ve birçok hastanın yaşamını aktif ve üretken bir şekilde sürdürmesini sağlayabilmektedir. Böylece Parkinson hastalarının çoğu düzenli tedaviyle uzun yıllar mutlu olarak yaşarlar.
Temelde bir hareket bozukluğu olan Parkinson hastalığında hareket etmenin ve egzersiz yapmanın tedavinin vazgeçilmez bir parçasını oluşturduğunu, Yoga ve Tai Chi gibi fiziksel aktivitelerin ve dans etmenin yararlı olduğuna ilişkin bilimsel kanıtların giderek arttığını vurgulayan Çakmur şöyle konuştu:
“Hareket ve egzersiz gerekliliği hastanın tanı aldığı zamandan itibaren geçerlidir. Düzenli egzersizler tüm vücudu çalıştıran tempolu yürüme, yüzme, aerobik gibi sporlar genel anlamda baştan beri tercih edilir.
Ancak hastalık ilerledikçe ve özellikle denge bozukluğu, yürürken kilitlenme, gövdede öne doğru eğilme, düşmeler gibi ilaca kısmen veya yetersiz cevap veren daha karmaşık hareket problemleri tabloya eklendikçe programlı ve daha profesyonel destek gerektiren egzersizler ilaç kadar önem kazanır.
Denge, yürüyüş ve duruşu korumanın en iyi yolu egzersiz ve hareket etmektir. Dansın hastalığa etkisi üzerine yapılan çalışmalarda dans kurslarına katılan hastaların katılmayanlara kıyasla denge ve hareketliliklerinde ilerlemeler kaydedildiği saptanmıştır. Müzik ve dans, denge ve hareket sorunlarının azaltılmasında beyne yardım etmektedir.”
Parkinson hastalığının başlıca belirtileri:
- Titreme
- Hareketlerde yavaşlama
- Bir veya daha fazla uzuvda (kol veya bacak) kasılma
- Yürürken kolları sallamama
- Konuşurken mimikler ve jestler gibi hareketlerin kaybı
- Yavaş, ufak adımlı veya ayak sürüyerek yürüme
- Vücut duruşunun öne eğik şekil alması
- Yumuşak ve alçak sesle, monoton konuşma
- El yazısında küçülme, okunaksız olması
- Ağızdan salya sızması, yutkunma güçlüğü
- Halsizlik, yorgunluk
- Ruh hali değişiklikleri, ruhsal çöküntü hali (depresyon), nedensiz sıkıntılar
- Kabızlık, aşırı terleme, tansiyon düşmesi
- Ağrı, kas spazmları